Menü
Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI (Hatay), (DHA)- BAŞKENT Şam’da Beşar Esad rejiminin sona ermesinin ardından Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin ülkelerine dönüşleri sürüyor. Ailesiyle 11 yıl önce iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Muhammed Suheyl (15) kapıda dönüş işlemleri için beklerken çok heyecanlı olduğunu belirterek, "Türkiye’ye teşekkür ederim. Türklerin başımızın üstünde yeri var. Hepsini de seviyorum. Bizi ziyarete gelsinler” dedi.
Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşayan Suriyelilerin Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Gümrük Kapısı'ndan ülkelerine dönüşü devam ediyor. Göç İdaresi Müdürlüğü, jandarma, AFAD ve çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından karşılanan Suriyelilere çeşitli hediyeler ve ihtiyaç malzemeleri veriliyor. Eşyalarını taşımakta zorlananlara da yine ekipler yardım ediyor. Jandarmanın bomba imha ekibinde ve Gümrük Muhafaza Kaçak İstihbarat Müdürlüğü'nde görevli dedektör köpekler de valizler aranırken uyuşturucu ticareti ve patlayıcılara karşı önlem amaçlı kullanılıyor. Bazı Suriyeliler valizlerinin yanı sıra ev eşyalarını ve evcil hayvanlarını da ülkelerine götürüyor.
'TÜRKİYE'YE TEŞEKKÜR EDERİM'
Ailesiyle 11 yıl önce iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Muhammed Suheyl (15) çok heyecanlı olduğunu söyledi. Türkiye'ye henüz 4 yaşındayken geldiğini belirten Suheyl "Arapçayı sadece konuşabiliyorum. Türkçe'yi de öğrendim. Esad'ın düşmesinin ardından ben de Suriye’ye dönüyorum. Bence herkes dönsün. Evi olan da olmayan da dönsün, biz öyle yaptık. Türkiye’ye teşekkür ederim. Türklerin başımızın üstünde yeri var. Hepsini de seviyorum. Bizi ziyarete gelsinler" diye konuştu.
Ülkesine dönen Ahmet Adnan (20) ise 13 yıldan bu yana Türkiye’ye olduğunu belirterek, "Memleketimiz düzelince dönme kararı aldık. Suriye'de askerlik var. Askerliğimi bitirdiğim zaman işlerimize bakacağız. Halep’e gidiyoruz. Allah Türklerden razı olsun” dedi.
Ahmet Dedo (24) da Suriye’de akrabaları ve arkadaşları olduğunu vurgulayarak, kendisini 4 sene misafir eden Türkiye’deki vatandaşlara teşekkür etti. (DHA)
FOTOĞRAFLI
