Aliekber METE/ ANKARA, (DHA)- TBMM Genel Kurulu'nda, İçişleri Bakanlığı'nın, 'PKK/KCK terör örgütüne üye olmak' suçundan 6 yıl, 3 ay hapis cezası alan Siirt Belediye Başkanı Sofya Alağaş'ın görevden uzaklaştırıp yerine Siirt Valisi Kemal Kızılkaya'nın Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmesi nedeniyle milletvekilleri arasında tartışma çıktı.
TBMM Genel Kurulu, en düşük emekli aylığına verilen desteklerin düzenlenmesine ilişkin düzenlemelerin yer aldığı, 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da grup başkanvekillerinin söz aldığı bölümde, milletvekilleri arasında, 'Kayyım' ve 'FETÖ' tartışması yaşandı.
KOÇYİĞİT: KAYYIM REJİMİYLE AYAKTA KALMAYA ÇALIŞIYORLAR
DEM Parti grubu adına söz alan Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, yerine kayyım atanan Siirt Belediye Başkanı Sofya Alağaş ile ilgili, "Siirt Belediye Eş Başkanımız Sofya Alağaş'a 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti. Aslında biz bu cezanın önceki uygulamalardan ne anlama geldiğini çok iyi biliyorduk. Bunun çok açık ve net bir şekilde talimatlı yargı eliyle kayyım atamak için kurulmuş bir kumpas olduğunu hem biz çok iyi biliyoruz hem bütün Türkiye halkları çok iyi biliyor. 31 Mart seçimlerinden bu yana kayyım atanan 8'inci belediyemiz; Hakkari, Mardin, Batman, Dersim, Halfeti, Akdeniz, Bahçesaray ve şimdi de Siirt'e atandı. Yine, CHP'nin Dersim Ovacık ve İstanbul Esenyurt Belediyelerine kayyım atandı. Çok açık ve net bir şekilde aslında burada kayyım siyasetiyle halkın iradesini gasbeden, seçimi gasbeden, sandık demokrasisini gasbeden bir iktidar aklıyla karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Kayyım rejimiyle ayakta kalmaya ve halkın iradesini çalmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
EMİR: DEVLET BAHÇELİ'NİN KORUDUĞU ORDU, FETÖ'CÜLERİN EMRİNDEYDİ
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise Türkiye'de siyasetçi ve gazetecilerin tutuklandığını ve belediyelere kayyım atandığını belirterek, "Sayın Bahçeli'nin konuşmasıyla ilgili bir MHP Grup Başkan Vekili açıklama yaptı. Sayın Grup Başkan Vekilimize iletmek isterim ki; Sayın Genel Başkanımızın burada bir nezaketsizlik yaptığı iddiası tam bir boş bir iddiadır ama orada asıl bakılması gereken Sayın Bahçeli'nin konuşmasındaki içeriktir. Burada asıl verilmesi gereken cevap şudur: 15 Temmuz gecesi ben buradaydım, bu kürsüden de konuştum. 15 Temmuz gecesi biz burada, mevcut demokratik yollarla seçilmiş iktidarın ve Parlamentonun arkasında olduğumuzu biz haykırdık. Ama siz şu soruya cevap verin: 15 Temmuz gecesi, 16 Temmuz sabahına doğru, hani diyorsunuz ya, 'Cumhur İttifakı 15 Temmuz gecesi kuruldu' diye; Sayın Devlet Bahçeli'nin, özellikle halkın direnmesi için, halkın sokağa çıkması için, halkın FETÖ'cü cuntaya karşı koyması için ne söylediğini ortaya koyun. Kendi kayıtlarınızdan söylüyoruz, açık bir gerçek var orada, 'Ordu ile halk karşı karşıya gelmesin' diyor. Ordu kim? Zamanın Başbakanı söyledi, 'Üniforma giymiş hainler devletin silahlarını devlete karşı çektiler' dedi. İşte, Devlet Bahçeli'nin o gece koruduğu ordu, FETÖ'cülerin emrinde olan orduydu" diye konuştu.
USTA: YARGIYI BASKI ALTINA ALMAK SİZİN İŞİNİZ DEĞİL
AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Siirt Belediyesi Başkanı'nın görevden uzaklaştırılması kararıyla ilgili "Burada yargıyı baskı altına almak veya yargıyla ilgili karar vermek sizin işiniz değil, bizim işimiz değil, varsa itirazınız mahkeme de yaparsınız. Ancak biz kimiz biliyor musunuz? Aybüke öğretmeni katledeni bulup da defeden biziz. Bu ülkede masum sivil halkı, hiç acımadan, doğu ve güneydoğuda terörize eden kim varsa bunların hepsini bitiren de biziz. Ve biz bu kararlılıkla yolumuza devam etmeye devam edeceğiz. Çünkü bu ülkede bir kararımız var, bir irademiz var: 'Terörsüz Türkiye' demişiz. 'Terörsüz Türkiye' için bugüne kadar ne kadar emek verdiysek biz bunların hepsini bitirmeye devam edeceğiz. Tekrar söylüyorum: Aybüke öğretmeni şehit eden terör örgütlerini bitiren biziz. Biz kendimizi böyle tanımlamaktan çok da gurur duyarız. Kimse bu ülkede gazeteci olduğu için veya gazetecilik yaptığı için gözaltına alınmıyor veya tutuklanmıyor. Dün de konuştuk bunu. Kanunun önünde, hukukun önünde herkes eşittir; gazeteci olsanız da eşittir. Burada ırkınız, diliniz, dininiz, kimliğiniz hiç önemli değildir, kanun önünde herkes eşittir. Birileri bir zamanlar Samanyolu TV'nin önüne de çok gitmişti, şimdi de başka bir yerlere gidiyorsunuz" değerlendirmesinde bulundu.
KOÇYİĞİT: NASIL UTANMAZ BİR İKTİDAR OLDUNUZ SİZ BÖYLE YA
AK Parti'li Usta'nın açıklamaları üzerine söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Şimdi, gerçekten insanların hukuksuzluğu derinleşince, kemikleşince bütün sistemini hukuksuzluk üzerine kurunca cümle kalmıyor. Ne oluyor mesela? Hukuksal bir şey söyleyebiliyor mu, söyleyemiyor. Vicdani bir şey söyleyebiliyor mu? Hayır. Ahlaki bir şey söyleyebiliyor mu? Hayır. Toplumsal bir şey söyleyebiliyor mu? Hayır. Ne söylüyor? Aynı hikaye, 'Terörü, terörü, terörü.' Aybüke öğretmenle Siirt Belediyesinin ne ilgisi var, ne ilgisi var? Terör örgütü üyesi değil. Gazetecilik yapmış, kumpasla yargılamışsınız, dosyaya müdahale etmişsiniz. Celselerdir bekleyen dosyayı hızlandırmışsınız, yetmemiş, hızlı bir şekilde talimat vermişsiniz, oraya kayyum atamak için. Biz bilmiyor muyuz ya? Şimdi, gelip diplomasi yapıyorlar, İçişleri Bakanı’ndan randevu alıyorlar, 'Benim olduğum şehre kayyum ata, ben buranın rantını yiyeyim, benim müteahhitlerim, yandaşlarım buranın kaymağını yesin' diye diploması yapıyorlar ya! Nasıl utanmaz bir iktidar oldunuz siz böyle ya" dedi.
USTA: 15 TEMMUZ GECESİ SAYIN BAHÇELİ'NİN DURUŞU NETTİR
Genel Kurul'da tartışmalar sürerken yerinden konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Milletvekillerimize yapılan diplomasiyle ilgili o iddiaların hepsi yalandır, kendileri yapıyorsa onu bilmem ama bizim böyle bir lobimiz de yok, böyle bir çalışmamız da yok. 15 Temmuz gecesi Sayın Devlet Bahçeli'nin duruşu çok nettir. Kendisi bizzat hem Sayın Cumhurbaşkanımızı hem dönemin başbakanını arayarak, 'Bu hainlere karşı ne yapılması gerekiyorsa sonuna kadar arkanızdayız' diyerek büyük bir devlet adamlığı vasfını göstermiştir. Kimsenin bu konuda, Kemal Kılıçdaroğlu'nun gidip bir Belediye Başkanının evinde oturup kahve içtiğini unuttunuz herhalde ve havaalanında FETÖ'cülerin komutasında olan tankların onun için açıldığını unuttunuz herhalde. Hangi irade ve hangi güç o tankları çekti ve Kılıçdaroğlu gitti ve orada bir evde kahve içti? Sayın Devlet Bahçeli'nin tavrı da çok nettir, o günden beri de aynı tavırdadır" ifadelerini kullandı.
SAKIK: İSRAİL MANTIĞIYLA HAREKET EDİYORSUNUZ
DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, AK Parti'li Usta'nın sözlerine cevaben, "Yalanlardan yorulduk. Bakın, bir kayyum artığı çıktı şu kürsüde ne dedi biliyor musunuz? Dedi ki, 'Belediyelerde cephanelik olduğu için kayyum atanıyor.' Şimdi, bugün bize söyleyin, Siirt Belediyesinde ne cephanelik gördünüz? Bakın, İsrail, Filistin'i vurduğunda ne diyordu? Camiyi vurduğunda, okulu vurduğunda, hastaneyi vurduğunda, 'Altında silahlar var ve örgütler var' diyordu. Şimdi siz de İsrail mantığıyla hareket ediyorsunuz. Halkın iradesine kayyum atıyorsunuz, yalan söylüyorsunuz. 3-5 gündür nasıl bir operasyonun olduğundan hepimizin haberi var. İçişleri Bakanlığından Adalet Bakanlığına kadar nasıl bir operasyon olduğunu biliyoruz. Çünkü oraları gasbetmek istiyorsunuz, belediyeleri talan etmek istiyorsunuz. Sizin siyasetçileriniz bu konuda rantçıdır, talancıdır" diye konuştu.
KILIÇ: MHP İLE FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ADINI BİR ARAYA GETİRMEK BÜHTANDIR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında söylenen sözlere cevap vermek için söz alan MHP Grup Başkan Vekili Filiz Kılıç, "O akşam, o gece için darbe girişiminde FETÖ terör örgütü ile MHP'nin adını yan yana getirmek, MHP'yi şüpheli tavırlarla itham etmek büyük bir bühtandır (iftira) diyoruz. Hiçbir siyasi parti liderinin sesinin çıkmadığı bir anda, darbecilerin başarılı olup olmadığının belli olmadığı bir anda Sayın Devlet Bahçeli, 'Seçilmiş Hükümetin yanındayız' diyerek bu hain darbe girişimine karşı ilk tepkiyi koyan kişi olmuştur ve o günden bu yana da aynı tavrı devam ettirmiştir. Bu açıklamayla Türk milletinin direnci ve darbeye karşı mücadelesinde en büyük cesaret kaynağı olmuştur" dedi.
EMİR: 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ SİZİN SEÇTİĞİNİZ ASKERLER TARAFINDAN YAPILDI
MHP'li Kılıç'ın açıklamaları üzerine CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Tabii ben MHP Grup Başkan Vekilinin verdiği cevabı anlayışla karşılıyorum. Bu tartışmayı biz burada yapabiliriz, uzatabiliriz ama söyleyeceklerimizi söyledik ama AKP Grup Başkan Vekilini anlamakta güçlük çekiyorum çünkü kendisi durup dururken Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na saldırmayı tercih etti. Bu, ağır bir suçluluk psikozundan kaynaklanıyor, açık şekilde. Bakın, 15 Temmuz darbe girişimi sizin general yaptığınız, harp okullarına aldığınız, vatan evlatlarını eleyip, 'Bunlar gelsin' dediğiniz özene bezene seçtiğiniz askerler tarafından yapıldı, siz yaptınız. Sizin, Yargıtay atamalarında, Danıştay atamalarında hakim, savcı alırken özene bezene seçtiğiniz, yerleştirdiğiniz kişiler tarafından yargı darbesi yapıldı. Tüm devleti, üniversiteleriyle, tüm kurumlarıyla, ordusuyla, yargısıyla FETÖ'ye siz teslim ettiniz. Ve dönüp şimdi suçluluk psikozuyla, 'Biz yaptık, Allah affetsin' dediniz o zaman, 'Halkımız affetsin' dediniz, şimdi, 'Kılıçdaroğlu' diyorsunuz" değerlendirmesinde bulundu.
GÖKÇEK: KAYITLARI YAYINLAMAK SUÇTUR
Emir'in konuşması esnasında AK Parti ve CHP sıraları arasında karşılıklı sataşmalar yaşanırken AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, "Özellikle şunu söylemek istiyorum Barış Pehlivan'ın ceza almasıyla alakalı noktada. Değerli milletvekilleri konuyu anlatıyorlar ama konunun içeriğini anlatmıyorlar. Bir ses kaydı var ortada, bir bilirkişinin sesini kaydediyorlar, evinin adresi soruluyor. Bunun akabinde Akın Gürlek'le olan ilişkileri soruluyor. Şimdi, burada bir sürü milletvekili arkadaşımız var, o zaman biz kalkıp da her yargı mensubunun telefon kayıtlarını alacağız, bu kayıtları yayınlayacağız ve bu, suç olmayacak. Ben 12 yıl boyunca profesyonel olarak televizyonculuk yapmış birisiyim, bunu yayınlamak suçtur. Bakın, Savcı Selim Kiraz'ı, Berkin Elvan'ın üstünden şehit ettiler. Şimdi, siz kalkacaksınız burada bir bilirkişinin evinin adresini hedef göstereceksiniz, yarın kim garantisini verebilir bu bilirkişiye birisinin suikast yapmayacağını, öldürmeyeceğini, ailesine müdahale edilmeyeceğini kim verebilir" ifadelerini kullandı.
EMİR: GÖZDAĞI VERİLMEKTEDİR
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Gökçek'in sözleri üzerine, "Osman Gökçek, zannederim, kendi grup başkan vekilinin yetersiz olduğunu düşündü, kendi aralarında halledecekleri bir konu, ben o konuya girmem. Ama bakın, orada yapılan gazeteci bilirkişiyi arıyor, gazeteden aradığını söylüyor, kendisini tanıtıyor, kendisini röportaja veya kanala davet ediyor. Dolayısıyla, bu bir özel iletişim değil, iki kişi arasında özel bilgilerin aktarıldığı bir iletişim değil. Dolayısıyla, burada yapılan gazetecilik faaliyeti. Kaldı ki dava açılacaksa bile bunun yolu, akşamın bir vakti apar topar gözaltına alıp tutuklayarak hapishaneye koymak mıdır? Bu dava yürüyebilir de ama burada yapılan gözdağı vermektir, biz bunu işaret ediyoruz" diye konuştu.
GENEL KURUL’DA EMEKLİ AYLIĞINA İLİŞKİN TEKLİF GÖRÜŞMELERİ DEVAM EDİYOR
Meclis Başkanvekili Celal Adan, yaşanan tartışmaların ardından gündemdeki işlerin görüşülmesine geçildiğini belirtti. Genel Kurul'da, 'Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler sürüyor. (DHA)
FOTOĞRAFLI