SGK'ya yapılan bildirimle hastaya uygulandığı söylenen tedavinin alakası yok

Aliekber METE- Canberk ÖZTÜRK/ ANKARA, (DHA)

Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Komisyonu Üyesi Ahmet Yağmur Baş, "Hastanelerin SGK ile paylaştığı veriler ile hastaya uygulanan tedaviler arasında bir tutarlılık var mı? Örneğin hekim oraya yazmış, hep suçlayıcı bir ağızla konuşmak istemiyorum da biz gördüğümüz durumları söylüyoruz. 'Hastaya ilaç kullandım, mekanik ventilatör tedavisinde', SGK'ya böyle bir bildirimde bulunuyor. Ancak öbür tarafta hemşirenin dosyaya girdiği bilgi ile uygulandığı söylenen tedavinin alakası yok" dedi.

'Bazı özel sağlık kuruluşlarında yaşanan bebek ölümlerinin tüm yönleriyle araştırılması, özel sağlık kuruluşlarının yenidoğan, çocuk, engelli ve Yaşlılarla ilgili bakım servislerindeki uygulamalarının ve mevzuatın incelenerek alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu', Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan; Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu ve Klinik Yoğun Bakım Derneği yetkililerini dinlemek üzere AK Parti Adıyaman Milletvekili İshak Şan başkanlığında toplandı. Toplantıya; Komisyon Üyesi Ahmet Yağmur Baş, Şerife Suna Oğuz, Şule Yük, İstemiyan Çelik, Klinik Yoğun Bakım Derneği Başkanı Sema Turan katıldı.

KOMİSYONDA MAĞDUR AİLELERİ ZİYARET TARİHİNİN BELİRLENME YÖNTEMİ TARTIŞILDI

Toplantının açılışında değerlendirmelerde bulunan Şan, komisyonun yaptığı çalışmalardan bahsetti. Şan’ın ardından söz alan muhalefet milletvekilleri, Komisyonu’nun, mağdur aileleri ziyaret etmek amacıyla gerçekleştireceği programın ertelenmesi ve yeni ziyaret tarihinin ortak bir kararla belirlenmediğini, söz konusu ziyaretin kendilerine geç haber verildiğini belirtti. AK Parti’li milletvekillerinin tarih ile ilgili eleştirilere yanıt vermesiyle toplantıda kısa süreli tartışma yaşandı.

'ÇALIŞMALARIMIZI SAĞLIK BAKANLIĞI İLE PAYLAŞACAĞIZ'

Komisyon Başkanı Şan’ın ardından Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu Üyesi Ahmet Yağmur Baş sunum yaptı. Baş, komisyonun Yenidoğan olayının ardından kurulduğunu ve 13 üyesi bulunduğunu belirtti. Baş, komisyonun amaç ve görevleri ile ilgili, ”Yenidoğan yoğun bakım ünitelerini içeren merkezlerin izlenmesi, denetlenmesi ve sonuçların değerlendirilmesi; bu amaçla kuruldu fakat bizim komisyonumuz, bu komisyonda konuşulan rutin denetimlerden farklı olarak, nicelikten ve görsellikten farklı olarak formları oluştururken de hasta bakım kalitesini ve niteliği hedefledi. Onun için titiz bir çalışmanın ürünü oldu ve bu formları hem uluslararası hem de ülkemizdeki rehberleri örnek alarak oluşturduk ve amacımız da bu formların uygulanabilir hale gelmesi ve sahada da yaygınlaştırılması. Tabii, denetlenen merkezlerin de tescil seviyesine uygun yoğun bakım hizmeti vermesi konusunda da bakanlığa öneride bulunmayı hedefliyoruz. Bir de, il sağlık müdürlükleri tarafından tescili yapılsın veya yapılmasın faaliyette olan yoğun bakım ünitelerinde; yoğun bakım kuvözlerine endikasyon dışı hasta yatışı yapılıp yapılmadığının tespiti de hedefimizdi ve hastaların zarar görebileceğini öngördüğümüz ya da saptadığımız ünitelerin de müeyyide açısından Sağlık Bakanlığıyla da paylaşmayı planlıyoruz. Gene, denetim ve değerlendirme sonucunda genel aksaklıkları da geri bildirim olarak yapacağız" ifadelerini kullandı.

'2 BİN GRAMIN ÜZERİNDEKİ BEBEKLERİN ÖLÜM ORANI YÜKSEK OLAN MERKEZLER DİKKAT ÇEKİCİ'

Baş, denetimler yapılırken bazı yöntemlerin belirlendiğine işaret ederek, "Örneğin, yatan hasta-doğum sayısı oranı yani bu en üst üniversitelerde bile doğan hastanın yüzde 5'ine kadar hastanın yatması tolere edilebilir. Gene yüzde 5 ile 10 da tolere edilebilir ama her 10 doğan bebeğin 1'isi artık o klinikte ya da o hastanede yatışı varsa bu bizim radarımıza takılan hastanelerden biri olacak. Yani ilk olarak yüzde 10 yatış oranına sahip hastanelerden başlayacağız. Yine, hastaların yatış günün ortalaması, merkezin seçilmesi, parametreler, ölüm oranları, bu bin 500 gram altı hastalardaki oranını ayrı, üstündeki iri bebeklerde daha ayrı olarak değerlendireceğiz. Yani 2 bin gramın üzerindeki bebeklerin daha fazla ölüm oranı olan merkezler bizim için dikkat çekici. Gene, aylık ve yıllık sevk edilen ve sevk alınan hasta sayıları, sahadan ve merkezden gelen ihbarlar, il sağlık müdürlüklerinin talepleri ve SGK faturaları da merkezlerin seçilmesinde kullanacağımız yöntemlerden olacak. Ölüm oranı için derneğimizin yaptığı, genellikle 60-80 merkezin katıldığı durumlarda ten bebeklerde yüzde 3 ila 5 arasında bir değişiklik oluyor. Bizim prematüre grubumuz var, onlar da kendi içinde 24 hafta, 26, 28, 30, 32 diye ayrılıyor fakat ben bin 500 gram altı için söyleyeyim; son çalışmamızda gene yenidoğancı bulunan merkezlerde yüzde 80,4 yaşam oranı yani yüzde 20; bin 500 gram altı her beş hastamızdan 1'ini kaybediyoruz. Ama bu bin 500 gram altı derken bin 499 anlamına gelmiyor, 599 da bu grubun içinde, sonuç olarak" diye konuştu.

'ENTÜBE EDİLMEMESİ GEREKEN HASTALAR ENTÜBE EDİLMİŞ'

Üniversite ve araştırma hastanelerine dair verilerin ellerinde bulunduğunu söyleyen Baş, özel hastanelere ilişkin rakamların olmadığını aktardı. Baş, bebeklerin hastaneye yatırılmaları için ölçülerin olduğunu ve bazı hastanelerin bu ölçülere uymadığını ve Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) karşılığı olmayan hizmet bedelleri tahsil ettiğini vurgulayarak, "Hastanelerin SGK ile paylaştığı veriler ile hastaya uygulanan tedaviler arasında bir tutarlılık var mı? Örneğin hekim oraya yazmış, hep suçlayıcı bir ağızla konuşmak istemiyorum da biz gördüğümüz durumları söylüyoruz. 'Hastaya ilaç kullandım, mekanik ventilatör tedavisinde', SGK'ya böyle bir bildirimde bulunuyor. Ancak öbür tarafta hemşirenin dosyaya girdiği bilgi ile uygulandığı söylenen tedavinin alakası yok. Yani bu tutarlı mı değil mi? Bunu da o denetimlerde denetleyeceğiz. Bir de uygunsuz girişim var mı? Şimdi biz geçen sene de halk sağlığıyla, Şanlıurfa'da bir denetimdeydik. 80 tane 2 bin gramın üzerinde bebeğin yeti kayıplarının olduğu dosyaları inceledik. Yani normalde 2 bin gramın üzerinde bu kadar bebek eks olmaz. Yani annesine verseniz olmaz. Burada da gördüğümüz yanlış ventilatör uygulamaları, entübe edilmeyecek hastaların entübe edildiğini, edilmesi gereken hastaların da edilmediğini gördük. Hatta biz kendi denetimimizde; bazı hastaları ben kendi ellerimle entübe ettim çünkü entübasyon tüpünün midesinde olduğunu gördüm. Bunlar da denetlenecek" dedi.

'KAPATILAN HASTANE TEKRAR AÇILDI'

Baş, 2022 yılında Şanlıurfa da bulunan bir hastanede yaptıkları denetimi aktararak, şöyle devam etti:

"O hastanede doğan bir çocuk var. Normalde satürasyonu 70 görünüyor. Hastanın akciğerleri havalanmıyor. Başka bir çocuk da tüp tıkanmış, bu kifayetsiz bakım, yorum yapmak istemiyorum. Biz o dönemde de bildirimlerimizi yaptık. İlgili hastane zaten kapatıldı, sonra tekrar açıldı. Yani bu durumlar oluyor. Midesi şiştiği için çocuğun akciğerleri havalanmıyor. Urfa'daki 6 hastaneyi denetledik. 4'ünde büyük aksaklıklar gördük." dedi.