10093,53%-0,19
35,69% 0,17
37,47% 0,69
3181,90% 0,86
5083,46% 1,05
İzmir'de sokakta Özge Ceren ve İnanç'ın öldüğü gün 1 kişi daha akıma kapılmış
Tolga TAHÇI/İZMİR, (DHA)- İZMİR'de sağanak sırasında sokakta yürürken elektrik akıma kapılan İnanç Öktemay (44) ve Özge Ceren Deniz'in (23) hayatını kaybetmesiyle ilgili 11'i tutuklu, 42 sanığın yargılandığı davada tanık olarak dinlenen zabıta memuru A.Ç., olayın olduğu gün yakın bir noktada başka birinin daha akıma kapıldığını ve polisi arayıp durumu bildirdiğini söyledi.
İzmir'de, 12 Temmuz saat 18.00 sıralarında başlayan sağanak sebebiyle birçok ilçede sokaklar suyla doldu. Sağanaktan korunmak isteyen İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz, suyla dolan yolda elektrik akımına kapıldı. Onu kurtarmak isteyen ikinci el eşya satışı işiyle uğraşan İnanç Öktemay da akıma kapılıp, bir anda yığıldı. Deniz ve Öktemay, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. İnanç Öktemay İzmir'de, Özge Ceren Deniz ise Osmaniye'de toprağa verildi. Soruşturma kapsamında ilk olarak gözaltına alınan 30 kişiden 14'ü tutuklandı. Hakkında gözaltı kararı verilen 2 şüpheliden birinin kanser tedavisi gördüğü, 1 şüphelinin de yurt dışında olduğu belirtildi. Tutuklanan şüphelilerden Zekeriya T. daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturmanın genişletilmesiyle 11 kişi hakkında daha gözaltı kararı verildi. Savcılık talimatıyla 26 Temmuz'da Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, İZSU Genel Müdür Gürkan Erdoğan, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, Gediz Elektrik'ten Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel, Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım, Operasyon Direktörü Sefa Pişkinleblebici, Planlama ve Teknoloji Direktörü Necati Ergin, Yapım İşleri Saha Sorumlusu Mürsel Arıcı, Yapım İşleri Sorumlusu Uzman Alper Doğan ve Gediz Elektrik personeli Halit Özpelit, gözaltına alındı. 11 şüphelinin tamamı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
5 kişilik bilirkişi heyetinin tuttuğu raporda, olayın gerçekleşmesinde Deniz ve Öktemay'ın herhangi bir kişisel kusuru olmadığı belirlendi. Raporda olayın öngörülebilir ve önlenebilir olduğu, kaçınılmazlık unsurunun bulunmadığı değerlendirildi. Buna göre, olayın gerçekleşmesinde, öngörülemeyecek ve önlenemeyecek olan herhangi bir olağanüstü doğa olayının bulunmadığı kanaatine varıldı. Olaya birtakım ihmaller ve teknik kusurlar silsilesiyle Deniz ve Öktemay dışında gelişen zincirleme kusur unsurlarının sebep olduğu tespit edildi. Bilirkişi raporunda, söz konusu olayın gerçekleştiği yerde iki kurumun da koruyucu ve önleyici tedbirler almadığı belirlendi.
22,5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Soruşturmanın ardından hazırlanan iddianamede İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, Gediz Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, Gediz Elektrik Dağıtım Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım ve Yapım İşleri Sorumlusu Uzmanı Alper Doğan'ın da aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu, 42 kişi hakkında 'Taksirle öldürme' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Suçun bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle TCK'nın 22/3'ün maddesi gereğince sanıklara verilecek cezanın yarı oranında artırılarak 22,5'ar yıla çıkarılması talep edildi. İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 2'nci celsede tutuklu sanıklar Ömer Karabilgin ve Barış Koç'un devlet memur sıfatları ve kamu görevlisi oldukları gerekçesiyle dosyaları tevhit edilmesine ve tahliye edilmelerine karar verildi. Ayrıca tutuksuz sanıklar Ali Hıdır Köseoğlu, Serdar Sadi, Gürkan Erdoğan ve Ezgi Nazaroğlu hakkında da devlet memuru olmaları gerekçesiyle izin alınması için dosyalarının ayrılmasına, izin alındıktan sonra soruşturmalarının devam etmesine, adli kontrol şartlarının kaldırılmasına karar verildi. Böylelikle davada 11 tutuklu sanık kaldı. Mahkemenin kararı üzerine İnanç Öktemay ve Özge Ceren Deniz'in hayatını kaybettiği olay yerinde 9 Aralık'ta keşif yapıldı. Keşfin ardından bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verildi.
'BİLİRKİŞİ RAPORU MAHKEMEYE ULAŞMADI'
Sanıkların yargılanmalarına bugün İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya Deniz ve Öktemay aileleri, tutuklu sanıkların yanı sıra bazı tutuksuz yargılanan sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme salonunun dolması sebebiyle birçok izleyici dışarda kaldı. Yapılan sanık yoklamasıyla duruşma başladı. Mahkeme başkanı, bilirkişi heyetinin rapor hazırlamak için ek süre talep ettiğini ve raporun mahkemeye ulaşmadığını, devlet memuru olan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, önceki İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köse, Kanalizasyon Daire Başkanı Barış Koç için valilikten istenen soruşturma izninin gelmediğini söyledi.
'BİR KİŞİ DAHA ÇARPILMIŞ'
Ardından tanık dinlenildi. Zabıta olarak görev yapan A.Ç., aynı gün yakın bir noktada farklı insanların akıma kapıldığını söyledi. A.Ç, “Olay günü bölgede görevliydim. '2 vatandaş elektriğe kapıldı' diye ihbar geldi. Sonrasında bir kişinin daha yakın bir yerde Enver Dündar Başar Sokak'ta elektrik çarptığını öğrendik. Gediz Elektriği aradım ama ulaşamadım. Polisi aradım ve bilgi verdim. Sonra da ambulans çağırdım" dedi. Şikayetçi avukatının bu durumu Altyapı Koordinasyon Merkezi'ne (AYKOME) bildirip, bildirmediğin sorması üzerine tanık A.Ç., bildirmediğini söyledi.
Tanığın dinlenilmesin ardından duruşma savcısı mütalaasını sundu. Mütalaayı duymadıkları gerekçesiyle avukatlar duruma tepki gösterdi. İddia makamı dosyadaki eksikliklerin giderilmesi, sanıklar hakkında tutukluk ve adli kontrollerin devamı yönünde mütalaa sundu.
Duruşmada söz verilen Özge Ceren Deniz'in babası Ahmet Abi 'Adalet' çağrısında bulundu. Abi, "Geçen duruşmada herkes suçu birbirine atıyordu. Her iki kurumda da bu ölüme sebebiyet verenlerin en ağır cezayı almasını istiyorum. Adalet istiyorum" diye konuştu.
SANIKLAR SUÇLAMALARI REDDETTİ
Savcının mütalaasının ardından sanıklara söz verildi. Meydana gelen olayda suçu olmadığını savunan tutuklu İZSU çalışanı Mehmet Zeki Aytulun, "195 gündür cezaevindeyim. Neden tutulduğumu bilmiyorum. 'İmzası vardı' dediler. Ben işçi adamım, imzam yok. 'Kontrol' dediler öyle yetkim de yok. Suçum varsa söylenmesini istiyorum. Ben ne yapmışım? 'Buraya mazgal yapılacak' cümlesini kurmuşum. Başka hiçbir yerde yokum. Suçsuzum" dedi.
Gediz Elektrik şirketinde arıza onarım müdürü olan Ali Külak da tahliye talebinde bulundu. Külak, "Sağlık ve ruhsal açıdan tükenmiş durumdayım. Hangi eylemim size suçlu olduğumu gösteriyor bilemiyorum. Arızadan haberim olduğunu söyleyen yok, bana bildiren yok. Ben neden buradayım? Hiç suçum olmamasına rağmen bebeğimin ilk konuşmasını ve yürümesini göremedim. Bu eziyete son vereceğinize inanıyorum" diye konuştu.
GDZ Elektrik firmasında arıza onarım personeli tutuklu sanık Fırat Akbay, sanık avukatlarına tepki gösterdi. Akbay, “Dilin kemiği yok. Herkes her işi çok iyi biliyor. Bilirkişiden bilirkişi olmuş herkes. Dışarı çıkarsam bir iş yeri açıp hepsini işe almak isterim. Başka birine suç atıyorlar. Rica ederim herkes kendi müvekkilini savunsun. İftira atmasınlar. Tahliyemi istiyorum" ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanıklar da tahliye talebinde bulundu.
TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ
İZSU'nun ihalesini alan özel bir firma sahibi olan tutuklu Arif Kapuş'un avukatı, mahkemeye tanık A.Ç.'nin polis ile olan görüşmesinin ses kaydını dinletti. Sanık avukatı zamanında müdahale edilmesi durumunda can kaybının yaşanmamış olabileceğini savundu.
Savunmaların ardından heyet ara kararını açıkladı. Dosyadaki eksikliklerin giderilmesine karar veren heyet, tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddetti. 3 tutuksuz sanığın, 'ev hapsi' şeklindeki adli kontrolü 'yurt dışına çıkış' yasağına çevrildi. Duruşma 24 Mart'a ertelendi. (DHA)
FOTOĞRAFLI