Tarih: 01.08.2025 23:53

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Balcı: Ekmekte fiyat artışı yüzde 20

Facebook Twitter Linked-in

 

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, ocak ayından bu yana ülke genelinde 200 gram ekmeğin 12,5 TL'ye, 240 gram ekmek azami 15 TL'ye satıldığını belirterek, bugün itibarıyla başta Ankara, İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve diğer iller olmak üzere 200 gram ekmeğin 15 liradan satılmaya başlandığını söyledi. Balcı, "Diğer illerde de bu anlamda maliyet hesaplamaları yapılmış, ilgili kurumlara başvurular gerçekleştirilmiştir. Uygulama önümüzdeki günlerde de bu şekilde devam edecektir. Ekmeğe yüzde 25 zam yapıldığı yönünde haberler doğru değildir. Fiyat artışı 20 oranında gerçekleşecektir" dedi.

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, ekmek fiyatına ilişkin açıklamalarda bulundu. Balcı, "Ocak ayının başında ülke genelinde ekmeğin kilogram fiyatı 62,5'i geçmemek üzere uygulamaya başlamıştı. Yani ülke genelinde 200 gram ekmek 12,5 TL'ye, 240 gram ekmek azami 15 TL'ye satılıyordu. Bu geçen süre zarfında ocaktan temmuz ayının sonuna kadar ekmek maliyetini etkileyen kalemden dolayı halkımızın da alım gücünü göz önünde bulundurarak yapılan çalışmalar neticesinde yüzde 20 oranında bir fiyat artışı gerçekleşti ve kilogram 75 olarak belirlendi. Türkiye Fırıncılar Federasyonu olarak odamıza yaptığımız genelgede hiçbir ilde ekmeğin kilogram fiyatı 75 liranın üstünde olmaması konusunda genelgemizi gönderdik. Bu bağlamda, yapılan çalışmalar sonucunda, 1 Ağustos'tan itibaren ülke genelinde uygulanacak fiyatlar şu şekilde olacak: 200 gram ekmek 15 lira, 270 gram ekmek 20 lira. Ancak her iki durumda da kilogram fiyatı 75 lira olacak şekilde düzenlendi. Yani satışlar, kilogramı 75 lira ya da daha altında olacak şekilde yapılacak" ifadelerini kullandı.

YÜZDE 20 ARTIŞ

Bugün itibarıyla başta Ankara, İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve diğer iller olmak üzere 200 gram ekmeğin 15 liradan satıldığını belirten Balcı, "Diğer illerde de bu anlamda maliyet hesaplamaları yapılmış, ilgili kurumlara başvurular gerçekleştirilmiştir. Uygulama önümüzdeki günlerde de bu şekilde devam edecektir. Dün bazı basın organlarında, ekmeğe yüzde 25 zam yapıldığı yönünde haberler yer aldı. Ancak bu doğru değildir. Yapılan fiyat artışı yüzde 25 değil, yüzde 20 oranında gerçekleşecektir. Bundan sonra da daha önce olduğu gibi, bu tür fiyat artışlarını üretim koşulları çerçevesinde ve kontrollü bir şekilde yürütmeye çalışacağız" dedi.

YIL SONUNA KADAR ZAM OLMAYACAK

Yıl sonuna kadar başka bir zam yapılmaksızın kilogram fiyatı 75 lira olarak kalacağını açıklayan Balcı, "Bu, yüzde 20'lik mevcut artışla sürdürülebilir bir denge hedeflemektedir. Konuya tarihsel açıdan da bakacak olursak, 2002 yılında asgari ücretin 184 lira olduğunu baz alacak olursak, ekmek fiyatı 0,25 kuruştu. Bu durumda asgari ücretle 736 ekmek alınabiliyordu. Bugünkü düzenlemeler de halkın alım gücünü koruyacak şekilde planlanmaktadır. Bugünün asgari ücreti ve ekmeğin 15 TL olmasıyla da bin 473 ekmek alınabiliyor. Yani 2002 yılına göre kıyasladığımızda 2 kat ekmek almış oluyoruz. Sağlıklı, kaliteli ve makul fiyat anlayışı ile hareket etmekteyiz" diye konuştu.

 

 

 

6 MİLYON 100 BİN ADET EKMEK İSRAF EDİLİYOR

Balcı, ekmek israfındaki düşüşün beklenilen düzeyde olmadığını ifade ederek, ''113 milyon 600 bin ekmek üretiyorsak bunun 107 bin 500 bini tüketiyoruz. Her gün yaklaşık 6 milyon 100 bin adet ekmek maalesef israf ediliyor. Yıllık olarak baktığımızda bu rakam 2 milyar 226 milyon ekmek gibi çok ciddi bir miktara ulaşıyor. Bu sayı, önceki yıllarda günde 9 milyon adet seviyesindeydi. Ancak Cumhurbaşkanımızın himayesinde başlatılan 'Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası' ile birlikte, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı da sürece destek verdi. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından, okullarda bu konunun derslerde işlenmesi ve çocuklarımıza israfın anlatılmasıyla birlikte, bizim sektörümüzde de yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde bu sayı 6 milyon adede kadar düşürüldü. Ancak hala her gün 6 milyona yakın ekmek israf ediliyor. Buradan vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum: Tüketebileceğiniz kadar ekmek alın" dedi.

Bu israfın sadece tüketiciden kaynaklanmadığın aktaran Balcı, "Fırınların fazla üretim yapması, esnafın, 'Fazla üreteyim, nasıl olsa satarım' anlayışı da ciddi bir etkendir. Bu noktada özellikle ruhsatsız faaliyet gösteren işletmelerin denetlenmesi gerekiyor. Ruhsatsız fırınlar, hem sektöre hem de ülke ekonomisine zarar veriyor. Nasıl ki kayıt dışı iş yapmak bir suçsa, bu tür işletmeler de sektörümüzde bir leke olarak görülüyor. Yetkili kurumların bu konuda gereken çalışmaları yapması şart. Geçen yıl ülkemizde 20 milyon tonun üzerinde buğday hasadı gerçekleşti. Bu yıl için de benzer bir tablo bekleniyor; tahminler 19,5 ila 20 milyon ton arasında bir buğday hasadına işaret ediyor. Ekmeklik un üretiminde, bizim yıllık buğday tüketimimiz yaklaşık 12 milyon ton civarındadır. Bu da gösteriyor ki buğday arzında herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Geçtiğimiz yıl, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde buğday kalitesinde bazı sorunlar yaşanmıştı. Örneğin, İç Anadolu bölgesinde oldukça verimli bir sezon geçirilmesine rağmen, bazı diğer bölgelerde aynı kalite yakalanamamıştı. Bu yıl inşallah tüm bölgelerde hem verim hem de kalite açısından daha dengeli bir hasat gerçekleşecektir" ifadelerini kullandı.

UN FİYATLARINDA BİR ARTIŞ OLMAMASI İÇİN TÜM ADIMLAR ATILACAK

Un fiyatlarında aşırı bir artış oluşmaması için gerekli tüm adımları atacaklarını belirten Balcı, "Gerekirse ithalat seçeneği de değerlendirilecek, böylece un fiyatlarındaki olası aşırı yükselişler makul seviyelere çekilerek kontrol altına alınacaktır. Yaşanan bazı gelişmeler nedeniyle, bazı bölgelerde buğdayın alım fiyatı 8,50 TL seviyelerinde seyrederken, daha kaliteli buğdayın fiyatının 13,50 TL'ye kadar çıktığını görüyoruz. Bu yıl açıklanan resmi alım fiyatı 13,50 TL iken, geçen yıl bazı bölgelerde fiyatlar yine bu seviyeye kadar gerilemişti. Ancak buğday fiyatları serbest piyasa ve borsa koşullarına göre belirlenmektedir. Tekelleşme gibi bir durum söz konusu değildir. Bu konuda Rekabet Kurulu tarafından gerekli incelemeler yapılmaktadır. İlgili bakanlıklarla bu süreci yakından takip ediyoruz. Denetim ve düzenlemelerin sağlıklı yürütülmesi için gerekli uyarılar yapılmıştır. Gerekli denetimler mutlaka yapılacaktır. Eğer siz buğdayı maliyetinin altında temin etmeye çalışırsanız, ilk olarak kaliteden ödün vermek zorunda kalırsınız. Bu da ekmeğin kalitesini olumsuz etkiler. Üretim maliyetinin altında ekmek satılması, işletmelerin kapanmasına veya düşük kaliteli ham maddelerle üretim yapmasına yol açar. Sonuçta hijyen ve sağlık koşulları bozulur. Bu nedenle ekmeğin hak ettiği fiyattan satılması gerekmektedir. Zarara satış yapılırsa ne kaliteli üretim ne de sağlıklı ortam korunabilir" dedi.

Halk Ekmek ile ilgili gelen soruya cevap veren Balcı, "Belediyelerin asli görevi halk ekmek üretmek değil dar gelirli vatandaşlarımızın daha ucuz ve aynı kalitede ekmek alabilmesi için esnafla iş birliği yapmaktır. Bazı belediyelerimiz bunu yapıyor. Örneğin, Sakarya Büyükşehir Belediyesi, esnafın ürettiği ekmeği, Halk Ekmek ücretlerinde, bugün piyasada satılan ekmeği 13,5 TL'ye sunmaktadır. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ise 15 TL'ye satılan ekmeği 10 TL'den vatandaşa ulaştırmakta ve kaliteyi muhafaza etmektedir. Ancak belediyelerin esnafla rekabet etmesi doğru değildir. Vatandaş belediye başkanlarından asli hizmetlerini beklemelidir. Ekmek üzerinden siyaset yapmak artık geçmişte kalmış bir yaklaşımdır ve doğru değildir" ifadelerini kullandı.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —