MHP Gn.Bşk.nı Sn.Devlet Bahçeli'nin attığı ilk adım ve yaptığı çağrıyla, Sn.Cumhurbaşkanı'mızın iradesiyle hedeflenen "Terörsüz Türkiye", herkesin olmasını arzu ettiği ve huzur içinde yaşamanın mutabakata varıldığı bir husus..
Milletimizin vicdanına kazınmış ismiyle "Terörist başı" tarihi sorumluluğunu üstlendiği 25 şubat 2025 tarihli barış ve demokratik toplum çağrısındaki ifadesinde, anlaşılan kısa ve öz "karar alınsın, tüm gruplar silah bıraksın, pkk kendini feshetsin. ,Ayrı bir devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler yok."
Açık ve net, anlaşılmayacak, farklı yorumlanacak bir şey yok.
Hiç bir pazarlık söz konusu değil..
Terör bitirilecekse zaten pazarlık söz konusu olmaz..
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde pazarlık olmaz..
Devletimizin bu husustaki kararlılığı herkesin anlayabileceği şekliyle ifade edilmiştir.
Üstün gayretlerle ve atılan adımlarla halledilebilir bir noktaya gelinmiştir..
Elbette bu dururumun muarızları, rededicileri, istemeyenleri vardır.
Böyle bir ortamda çok farklı konuşmalara, malumat furuş kabilinden analiz yapanlara, tafra furuş kabilinden fikir beyan edenlere, kabul edilmez yönlendirmelere sebebiyet verenlere, günün ehemmiyetini bulandırıp toplumu gerenlere, şahit olmaktayız..
Hep söyleriz, iyiniyetler istismar edilmemeli, akıllar başlara devşirilmelidir..
Terörsüz Türkiye elbette Ülkücülerin hedefidir, herşeyden bağımsız toplumun huzur içinde yaşamasının/yaşatılmasının vazgeçilmez arzu ve isteğidir..
Terörsüz Türkiye hiç bir şekilde heba ve feda edilmemeli, "terör" bitti bitecek denilirken, "barış ve demokratik toplum" istismariyle, ülkemiz akıbeti meçhul serencama yelken açmamalı, geleceğe dönük vaatlerle kaosa sürüklenmemelidir..
Terörsüz Türkiye feda edilemez..
Ancak..
Daha önemlisi Türk Devletinin ve Türk Milletinin geleceği de feda edilemez.Bu husus 85 milyonun omuzlarına yüklenen tarihi bir sorumluluktur..
Bundan dolayı atılacak adımlara, yapılacak konuşmalara hassasiyetle dikkat edilmeli, yanlış kanaatlerin oluşmasına sebebiyet verilmemelidir..
Terörsüz Türkiye için gelinen noktada müspet gayretler takdir edilmişken, Sn.Pervin Buldan'ın "Suriye'de elde edilen statü, Türkiye'de de Kürt halkının mücadelesiyle elde edilecektir." ifadesi takdire gölge düşürmüş, terör bitse bile kaosun geleceğe taşınmasına yol açan tavır olarak (en azından) algılanacaktır..
Niyetlere yazı/tura atmıyoruz..
Birlik beraberlik içersinde, barış içersinde, huzur içersinde kardeşce/arkadaşca/dostca yaşamak istiyoruz bu güzel Vatan da, Ay Yıldızlı Bayrağın altında, Allah'ın kabiliyetimize yüklediği sorumluluklarla...
Sevgi saygı ve dualarımızla