Av. Selahattin Sarıoğlu

Tarih: 23.01.2024 17:13

SANKİ ER’İ TARİF ETMİŞİZ!

Facebook Twitter Linked-in

 


“Başkan olmak bir zorluk, hakkını vermek iki zorluk.
Şimdi Malatya’da, başkanlığın hakkını vermek bir değil, iki değil, bin zorluk.
Öyleyse Malatya, kurtarıcı başkanlar arıyor.
Çünkü Malatya bir Kurtuluş Savaşına girecek.
Öyleyse Malatya’nın, sıradan değil, sıradışı başkanlara ihtiyacı var.
Öyleyse Malatya Belediyelerinin, özellikle de Büyükşehir’in başına tahtadan değil, demirden değil çelikten başkan gerek.
Öyle, yorgun argın değil, küskün dargın değil çelikten yay gibi, dimdik, kimseye gebe olmayan, mazisi tertemiz, halkıyla iç içe, mütevazi, engin, bilgin, birikimli, görmüş geçirmiş, vatandaşlarıyla, yerel ve merkezle hemhal…
Kısaca aslan gibi başkanlara ihtiyacı var.


(…)
Evet, Malatya Asrın Depreminden hezimetle çıktı.
Kalpler acıyla dolu,  yerler, yurtlar yıkık.
Şehir değil viranşehir.
Kurtuluş ve Yükseliş için kurtarıcı, demirden de değil, çelikten başkanlar şart.
Allemi kallemi bilmeyen, yalanı dolanı olmayan, her sakala bir tarak vurmayan, özü, sözü bir, doğru değil dosdoğru, bir başka deyişle elif gibi dimdik, kendini vatanına milletine, iline adayan,  kendini fakir halkına borçlu hisseden, bilgili değil bilgin, çalışkan değil çok çalışkan, koltuktan şeref alan değil, koltuğa şeref katan başkan ve başkanlara ihtiyacı var.”
27.11.2023 tarihinde bunları yazmışız.
Büyükşehire Sami Er Geldi.
Hoş geldi, sefalar getirdi.
Nasıl? Yukarıda saydığımız vasıflara uyuyor mu?
Bana sorarsanız yüzde yüz uyuyor.
Demek ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve yakın arkadaşlarının fikriyle aynı fikirdeyiz.
Ne güzel…
 
KADILI VE ELMALI’DA


Geçenlerde eşimle, Doğanşehir’imizin köylerini gezdik.
Kadılı diye bir köyü var.
Bir geniş vadinin iki yanına kurulmuş.
Ağaçlar içinde.
Köy olur da ağaçsız olur mu?
Kalılı çok ağaçlı.


“Yemyeşil” diye yazacak oluyorum ama mevsim kış aylardan ocak.
Fakat baharını, yazını düşündüğünüzde muhteşem bir manzarayla göz göze geliyorsunuz.
Karşıda ince, uzun, bembeyaz minareyi görünce ona doğru sürdüm arabayı.
Döngeli, engebeli yolda camiye de varmak için ilerledik.
Gittik, gittik minarenin yanına vardık.
Vardık ki ne görelim, minare var cami yok.
Cami depremden yok olmuş.
Çevresinde konteynerler var.
Gerili iplere çamaşırlar serili.
Ortada kimse görünmüyor.
Neyse iki köylü geldi yanımıza.


Sohbet ettik.


Biri Muhammed Günaydın, diğeri korucu Hüseyin.
Cami depremde ağır hasar almış, yıkmışlar.
-Minare bir şey olmamış diyorum.
Minarenin 2008’de, caminin 1975’te yapıldığını söylüyorlar.
Minareyi ünlü LVC (Elsivaykiki) giyimin bu yöreli olan sahipleri yapmışlar.
Doğanşehir’in rahmetli belediye başkanı Vahap Küçük yaptırmış.
Şimdi Korucu Hüseyin,
-Bu minarenin yapımında çalıştım ben. Minarenin burcunu, alemini göstererek,
-Orada kahve içtik diyor.
-Nasıl çıkardınız, kahveyi kim yaptı? diyorum,
-Kahveyi ben yaptım. Asansörle çıktım. Oraya çıkınca yükseklik korkum olduğunu anladım diyor.
-Deprem nasıl oldu? Ölen yok inşallah.
-Bir zarar olmadı. Birinci depremden sonra içeri girmedik. İkinci depremde kerpiç evlerin tamamı yıkıldı. İçeride olsaydık ölen çok olurdu.


Muhammed Günaydın,
-Depremde bizim ev uçtu diyor.
-Nasıl? diyorum.
-Üzerimizden yamaç aşağı gitti. Biz kaçtık hemen.
Kadılı köylüleri, bütün köylülerimiz, özellikle şehir, kasabadan ırak köylülerimiz gibi çok misafirperver. Ne yapacaklarını bilemiyorlar.
Vedalaşıyoruz.


Bir cami, minare konusu da Elmalı köyünde yaşadık.
Elmalı’nın evleri yıkık, meskenleri konteyner ama cami ve minare sağlam.
Köylülerle konuşuyorum.
-Burada sağlam ev kalmadı, Şu gördüğünüz üç dört ev kaldı diyorlar.
-Ölen yaralananınız yok inşallah?
-İki kadın öldü. Evin en altında kalmışlar. İki kişi de Kahramanmaraş’a misafirliğe gitmişlerdi, orada öldüler diyor.


-Allah rahmet eylesin diyorum
-Camiye, minareye bir şey olmamış…
-Minare yıkıldı ama cami sağlam. Minare sonra yapıldı, üç günde yapıldı diyorlar.
-Nasıl?
-Hazır yapılmış getirdiler. Tırla getirdiler. Burada monte ettiler. Üç günde bitti.. LCV’nin sahipleri yaptılar. Buralılar diyorlar.
-Allah razı olsun diyorum.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —