Siyasal parti, yerel teşkilat başkan ve kurul üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları kendilerini Milletine adamış kişiler olmalıdır.

Kendi evlerini, çoluğunu çocuğunu geçindirmek için bir anne baba nasıl çalışıyorsa, nasıl çabalıyorsa öyle olmalıdır.Yani, nefsine değil, iline, ülkesine, partisine hizmet için görev almış, göreve gelmiş olmalıdır.Bir başka anlatımla, kuşlar gibi kendi yuvasına değil, hakiki yöneticiler gibi milletinin, halkının, fakir fukaranın yuvasına dal taşımalıdır.

Yapılan hiçbir iş, göstermelik olmamalı.

İçeriksiz, içi boş, yani bir şekilden ibaret, yani, ‘Dostlar alışverişte görsün!’ misali olmamalı.Hal ve hareketiyle, çalışkanlığıyla, alçak gönüllülüğüyle, yardımseverliği, Milletimizin değerleriyle barışıklığıyla anadan doğma yönetici gibi olmalı.

Görevi ona, biçilmiş kaftan gibi gelmelidir.Kapalı kapılar içinde yaşar değil, Milletin gönülde beşer olmalıdır.Milletin yolunda nefer olmalıdır.

 

Müreffeh, Büyük, Bağımsız Türkiye sevdasıyla yanan, kavrulan, Akıncı olmalıdır, Ülkücü olmalıdır, Devrimci olmalıdır.

Bunu yapmamak, bu sevdada olmamak, ayağa kalkıp, yürümeye başladığımız muasır medeniyet yolculuğundan geri çevrilmek, arzularımızı, ideallerimizi, hedeflerimizi yere gömmek, ‘Ölemez Türkiye’, ‘Derbeder Türkiye’, ‘Eski Türkiye’ günlerine maazallah tekrar dönmek demektir.Bu hal edilgenlikle, yılgınlıkla, ihanet içinde olmakla bir gibidir.

Bu dava içinde çırpınan Cumhurbaşkanımız ve emrindeki Ankara Kadrolarının ruhunu hissedip, aynı sevdanın denizinde korkmadan kulaç atan yüzücü olunmalı, bir an bile bu ruhtan kopulmamalıdır.

Her an aklımız başımızda olmalı, kendimizi unutmamalı, hangi devirde, hangi çağda, hangi ülkede, hangi ilde, hangi ilçede, ne için, hangi dava için, hangi görev üstünde yaşadığımız asla unutulmamalıdır!

2018’de, Ak Parti milletvekilliği mülakatı için Ankara’ya gitmiştik.Toplantı salonuna alındım.

Heyet başkanı Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun, konular açıyor, sorular soruyor, zaman zaman da diğer kişiler söze katılıyordu.Sohbetimiz, maksadını aşmış, adeta kendi mecrasında akıp gidiyordu.Çok çoğunlukla ben konuşuyorum, onlar can kulağıyla dinliyordu.Önlerinde farklı, ömrünü solda yaşamış, sayısız deneyimler edinmiş biri vardı çünkü.Ve yine belki de farklı bir dilden konuşuyordum, ama onlar ne dediğimi anlıyordu…

Aklıma oğlumun düğünü geldi…

-Sayın Başkanım, oğlumun düğününde iki nikah şahidimiz vardı, biri Malatya Müftümüz, diğeri Cem Vakfı Başkanımız der demez, heyet başkanı bir rüyadan uyanmış gibi, gözleri buğulu, yüzü pembe, sanki otomatik olarak yerinden yükseldi, büyük bir heyecanla,

-Başkanım bu işte, başkanım bu işte! diyerek sarılmak istedi neredeyse bana.

Sonra da,

-Memleketimiz, bu birliğe mecbur. Büyük Türkiye’mizi, büyük medeniyetimizi bu olmadan inşa edemeyiz diyordu.

Bu anımı zaman zaman Alevi arkadaşlarıma anlattığımda duygulanıyor, adeta o anı yaşıyorum.

Yirmili yaşlardayken, askerlik öncesinde, yirmi yaş dişimi çektirmek için Devlet Hastanesine gitmiştim.

Diş Hekimi uzun uzun işiyle uğraşırken kapıyı açıp bir şey, bir yer soran o güzel vatandaşlarımıza güler yüz, güzel dille, erinmeden, ego yapmadan istediği cevapları veriyordu.

-Doktor bey, vatandaşa böyle güzel cevaplar vermeniz ne zamana kadar sürecek? dedim...

Evet, parti yöneticileri kendinden halkçı, kendinden güler yüzlü olacak; sonradan olma değil.

Parti yöneticisi bürokrat gibi olmayacak.

Klasik vali, kaymakam, okul müdürü gibi olmayacak.

Yüzü Beydağı’nda değil, yerde olacak.

Yerde olacak ki, halkına, milletine sevgi versin, ondan da alabilsin.

Cumhurbaşkanımız sanatçılarla yaptığı bir toplantıda,

- Aşkla koşan yorulmaz. Aşk varsa meşk de vardır.  Aşk, kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Siz mesleği seviyorsanız onda yok olacaksınız. Eğer sevmiyorsanız zaten yapmaya da gerek yok demişti.

Madem ki, seçilmiş, bir görevin başına gelmişsin, öyleyse vatandaşına, baba ol, ana ol, amca ol, dayı ol, hala ol, kardeş ol.

Politbüro üyesi gibi soğuk olma, buz gibi olma ki, geleni gideni dondurmayasın; kucaklayabilesin, kucaklanabilesin.

Çünkü bu görev, cephedeki askerin görevi gibidir; kutsaldır.


POLİTBÜRO ÜYESİ GİBİ DEĞİL

.

Av. Selahattin Sarıoğlu


23.04.2024 17:57:00

667

Direksiyon hakimiyetini kaybedip bariyere çarpan otomobilin sürücüsü öldü

Adana'da kontrolden çıkan otomobil, kahvehanede oturanlara çarptı 5 yaralı

Adana’da yol verme tartışmasında otobüs şoförünü öldüresiye dövdüler

AK Parti Samsun il yöneticilerinin bulunduğu araç, yayalara çarptı 2 yaralı

Alkollü sürücünün çarptığı kadın hayatını kaybetti

Iraklı Korsan taksici öldürüp gömülmüş ; 8 gözaltı

Hiç tanımadığı kişiyi alkollü olduğu için öldürmüş

Konya’da trafikte tartıştığı kişi tarafından bıçaklandı,hastanede öldü

Tacizci sanılarak vahşice öldürülmüştü; sanıklara ceza indirimine tepki

Sınır kapısından giriş yapan tırda 19 kilo altın ele geçirildi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 30 1 3 59 93
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 34 18 12 4 15 58
4.İstanbul Başakşehir 34 15 12 7 7 52
5.Beşiktaş 34 15 13 6 5 51
6.Kasımpaşa 34 14 13 7 -3 49
7.Rizespor 34 14 13 7 -6 49
8.Alanyaspor 34 12 10 12 3 48
9.Sivasspor 34 12 10 12 -4 48
10.Antalyaspor 34 11 11 12 -3 45
11.Adana Demirspor 34 9 11 14 2 41
12.Kayserispor 34 11 13 10 -9 40
13.Samsunspor 34 10 15 9 -7 39
14.Ankaragücü 34 8 12 14 -3 38
15.Fatih Karagümrük 34 9 16 9 -2 36
16.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
17.Gazişehir Gaziantep 34 9 18 7 -15 34
18.Hatayspor 34 7 15 12 -10 33
19.Pendikspor 34 7 18 9 -32 30
20.İstanbulspor 34 4 23 7 -41 16