Küresel Siyonist diasporanın güdümündeki İsrail hükümetleri 74 yıldan bugüne dünyanın gözü önünde Filistin halkını bilhassa çocuklarını vahşice soykırıma tabi tutmaktadır.

Diğer yandan da planlı bir şekilde hicrete zorlayan ambargolar uygulayıp bu insanlık suçlarını işlemeyi Tevrat’tan alıntılarla süsleyen Netanyahu hükümetiyle de pervasızca ve hayasızca devam ettirmektedirler!..

İsrail Devleti’nin tartışmalı ve şaibeli bir şekilde siyonistler tarafından kurdurulduğu ile ilgili tarihi gerçekler herkes tarafından bilinmektedir.

Siyonistlerin, Orta-Doğu da küresel emperyalistlerin desteğiyle peydahladıkları bu habis yapı kurulduğu günden bu yana İsrail halkının da güvenliğini hiçe sayarak bölgeyi kana bulamaktadır.

1948 yılında Küresel Egemen Batılı Emperyalistlerin BM’i ‘EBE’ tayin ederek dünyaya getirttirdikleri bu ucube yapı, ‘EBE’ si BM in kendisi ile ilgili aldığı 65 kararın hiçbirine uymadığı gibi bugün de genel sekreterini kapıdan içeriye almamışlardır.

Devleti Aliye’nin bu coğrafya üzerindeki egemenliğini yerli hainlerle birlikte sonlandıran yedili küresel emperyalistler, ‘yerin altı’ için yerin üstündekilerini yok etmek amacıyla ‘Esfeli Safilin’ cinsinden varlıkların yönetiminde çeşitli adlarla devletler ve terör örgütleri kurarak bu coğrafyayı “önce islamsızlaştırıp sonrada insansızlaştırma planlarını uygulamaya başladılar!..

Teolojik ırkçı siyasi bir ideoloji olan siyonizm; sermaye sahibi kurucularının küresel emperyalistler üzerindeki etkinliği sayesinde, sözde demokrasi havarisi olan devletlerde bile “Yahudi Düşmanı, yani Antisemitist” damgası vurulacağı korkusu nedeniyle tartışamaya dahi cesaret edilemeyen bir dokunulmazlık kazanmıştır!..

‘Holokost’ da Filistinlinin veya Arap’ların, dahası bir tamam Müslümanların dahili asla yoktur.

Aksine mağdurlarına kucak açıp el uzatan başta Türk milleti ve devleti olmak üzere gücü dahilinde bütün Müslümanların olduğu tarihi bir hakikattir.

Ama Filistin halkına görülmemiş soykırım uygulayan siyonist İsrail hükümetlerine açık destek ise her zaman hristiyan ülkelerin yönetimlerinden, başta da ‘Holokost’ suçunun faili olanların torunlarının ülkesi olan Almanya’nın hükümetlerinden olmaktadır!..

Çünkü İsrail’de göreve gelen her siyonist hükümetin görevi ve misyonu dahası varlık nedeni, bölgede kan dökerek istikrarsızlığı sağlamak, halklarını birbirine düşman edip, devletlerinin başına da işaretle yönetebilecekleri kişileri getirmektir!.. 

Sonuç olarak anlaşılan odur ki siyonistler; batılı emperyal partnerleriyle birlikte kendileri için en büyük engel gördükleri Recep Tayyip Erdoğanlı Türkiye’nin gönül coğrafyasında Filistin halkına karşı ‘Hamas’ kılıflı meşru müdafaa gerekçeli JENOSİT uygulayıp, 2,5 milyar Müslümana ve ben insanım diyen her dinden karşıtlarına ‘Diz Çöktürtmektir!.’

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın ifadeleriyle çocuk katili işgalci soykırımcı siyonistlere ve yandaşlarına rağmen, “Türkiye’ye yakışır şekilde insani duruş sergilemeye devam edeceğiz. Filistin’deki şehitlerimize ve ecdada karşı sorumluluğumuzu hep birlikte yerine getireceğiz. İnşallah çok kısa bir zamanda Netanyahu pılını pırtısını toparlayıp, buradan çekilecek. Gazze inşallah Filistin toprağı olarak kalacak.”

Ve!..Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğunu tarihte olduğu gibi dosta da düşmana da bir kere daha göstereceğiz İNŞALLAH.