Depremin sonrasında her zaman gündemde olan bir konu ; Mücbir Sebep ..!!
Nedir bu kadar önemli olan, bu mücbir sebep meselesi neden bu kadar önemli ..?
Özellikle son günlerde Malatya ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, hemen hemen her fırsatta mücbir sebebi gündeme taşıyor, oda başkanlarıyla,esnaf temsilcileriyle,STK başkanlarıyla, gazeteciyle,radyocuyla,bürokratıyla,milletvekiliyle ,bakanıyla vs.vs. kimi bulduysa, kimi yakaladıysa yakasına yapışıyor, mücbir sebep de mücbir sebep deyip duruyor.
Yahu sayın başkan,bırak bu konuyu,çekil kenara sen de izle . Nedir bu kadar telaş,nedir bu kadar mücadele ,boş ver gitsin. Herkese iyiyse sana da iyi olsun .
Zaten bütün kabahat Malatya esnafının .. 6 Şubat’ta peş peşe iki tane asrın felaketini yaşadılar,ölmediler. O karda kışta,fırtınada donmadılar, yağmurun altında ,selde boğulmadılar. 21 metrelik minder kadar konteynerde üç beş ürünü koyunca hareket edecek alanı bulamadılar, batmadılar. Siftahsız açıp siftahsız kapattılar bir şey olmadı, bundan sonra da hiçbir şey olmaz. Yani klasik Türk Atasözü’nün de dediği gibi “ Bize bir şey olmaz “
6 milletvekilimiz var, Büyükşehir ve merkez ilçe belediye başkanlarımız var, valimiz var, var da var.. Hepsi istisnasız bir şekilde her konteyner ziyaretlerinde “ Malatya’yı ayağa kaldıracağız, yeniden inşa edeceğiz, eski ihtişamlı günlerine kavuşturacağız, esnafımızın yanındayız, Malatya’nın ayağa kalkması için esnafının ve köylüsünün ayağa kalkması lazım, üretim olunca daha kısa sürede kalkınacağız, “ falan filan deyip duruyorlar, haber bültenleri servis ediyorlar. Bizler de basın camiası olarak gelen bültenleri noktasına ,virgülüne dokunmadan kopyala yapıştır usulü haber sitelerimizde yayımlıyoruz.
Yani, biz hak ediyoruz her şeyi. Bırakın bu mücbir sebep hali de uzatılmasın artık. Depremlerde ölmemekle en büyük hatayı esnaf yaptı zaten. Ölseydiler bunlar olmazdı. Ne konteyner çarşıya ihtiyaç duyulacaktı, ne vergileri gündeme gelecekti, ne de borçları..
Devleti yönetenler Malatya’yı bilmiyorlar mı !!! Bilmiyorlar mı 21 metrelik konteynerde esnaflık yapılmaz. Konteyner çarşılara bakın ; çevre yolunun üstünde, AVM ‘nin arkasında, Büyükşehir Belediyesi’nin arkasında, Emekliler Parkının önünde, Bostanbaşı, Fahri Kayahan, Kuyuönü, Sıtmapınarı vs vs,, yani her dağa birkaç konteyner yerleştirmişler, adına da Konteyner Çarşı koymuşlar. Millet çarşı görsün , hey ağam hey,, hatta hey ağam paşam hey, hey gidi heyyy …!!
Yahu hangi çarşıda hangi esnaf var, vatandaş ihtiyaç duyduğu ürünü hangi çarşıda bulunan konteynerde temin edecek ??
Konteyner çarşı yapılacağı zaman da söyledim . Dedim ki “ Böyle her köşeye üç beş konteyner koyup hem esnafı hem vatandaşı mağdur etmeyin. Yollarımız zaten yok, olan yolları da tıkayıp trafiğin anasını ağlatmayın “ ama sesimi duyan kim !!!
Malatya’da çarşı yapılacak yer mi yok. Battalgazi bölgesini Tabiat Parkına , Yeşilyurt bölgesini de Kuyuönü ve Gazi Lisesi arkasında bulunan alana yerleştirip , devasa çarşı yapabilirdiniz. Her çarşıya en az bin tane esnaf yerleştirebilir, her esnafa da 50 metrelik konteyner verip bir kez masraf edecektiniz.
Tabiat Parkı’nı söyleyeyim ; devasa bir alan, alt yapı problemi yok, ulaşım problemi yok, güvenlik problemi yok. En az bin tane esnafı buraya bir arada yerleştirip harika bir çarşı yapabilirdiniz. Bir kez masraf edecektiniz ve buraya gelen esnaf hakikaten ticaretini yapabilecekti. Her esnafın günde üç beş misafiri, eşi dostu ziyaretine gitse ,çarşıya en beş on bin kişi günlük girip çıkacaktı. Otobüs seferini koyardın,minibüs seferlerini koyardın. Vatandaş çarşıya gittiğinde aradığını rahatlıkla nerede bulacağını bilecekti. Ama yok, siz ne yaptınız ..! Her birini bir Allah'ın bir dağına attınız, alın size konteyner çarşı dediniz, başınızdan savdınız.
Siz esnafın iş yapamayacağını bilmiyor muydunuz . Biliyordunuz, hem de bal gibi biliyordunuz. Amacınız esnafı ayağa kaldırmak değil, sesini kesmekti ve onu da yaptınız. Adamlar siftah yapamıyor, iş yapamıyor, siz iki de bir mücbir sebebe tarih veriyorsunuz. Oda başkanları da süresi dolan mücbir sebebi uzatmak için kırk takla atıyor.
Uzatmayın sakın, uzatmayın . Hatta geriye dönük uzattıklarınızın da faizini üzerine koyup esnafın gırtlağına çökün. Başka türlü ölmez esnaf..