Medya okuryazarlığı uzun zamandır üzerinde çalıştığım bir konu. Bir görselin üzerine amacınıza göre yazı yerleştirip, o görseldeki kişinin ağzından çıkmış gibi yayımladığınızda yapılan yorumlar, insanların hiçbir konu üzerinde kafa yormadıklarını, gerçekliğini sorgulamadıklarını, önlerine düşen her paylaşımı şartsız şurtsuz kabul ettiklerini gösteriyor. 

 

Bir a4 kağıdında “Bu apartman filanca hocaya okutulacaktır. Daire başına şu kadar para düşmektedir. Bu meblağı .... tarihine kadar filancaya ödeyiniz.” yazıyor. Bu birkaç dakikada hazırlanan görseli binlerce kişi paylaşmış, altına da aklınıza gelen tüm hakaretler...

 

 Bunu asan başta olmak üzere bütün apartman sakinlerinin ne yobazlığı kalmış, ne aptallığı... Evet, bir aptallık var ama her önüne gelen haberi sorgulamadan kabul etme aptallığı... Bölünmüşler 'biz ve onlar' diye...  Cımbızla çekilip öne çıkarılan laflar, kimilerinden 'aferin', kimilerinden 'yuh'lar...

Bir başka fotoğraf. (Öğrencilerime göstermek için telefonuma kaydettim.) Üzerinde, fotoğraftaki siyaset insanının ağzından çıkmış gibi üzerine monte edilen bir yazı: “Kız Kulesi de kapatılmalıdır. Boğazın orta yerinde kız başına ne işi olmaktadır, üstelik fener yakarak kime işaret vermektedir?” Kardeşim belli ki biri sizi fena trollüyor. Bu kadarına da inanacağınızı düşünmüyor, ben de bu denli idrak yoksunu olunacağını düşünemem ama görselin altındaki yorumlar? 

Bir gazeteci olarak haberlerin aktarılma şeklinin, haberi veren kaynağa göre taraflı olduğunu, yalan haberin yayılma hızının gerçek haberden yüzde 60 daha fazla olduğunu defalarca yazmışımdır. Bir haber ne kadar absürtse o kadar ilgi çeker, okunur, paylaşılır. Her ne kadar gazeteci ve muhabirlerden kendi kişisel görüşlerini, aktardıkları haberlerin dışında tutmaları beklesek de bunun yapıldığını görmeyiz. 

 

Peki haber, bir olayın objektif bir şekilde topluma duyurulmasıysa, olmayan bir şey olmuş gösterilir mi? Gösterilir ancak bu bir haber değildir; gerçekte doğru gibi görünen bir fikirdir vedoğru değildir.

 

Bazıları dezenformasyonun, toplumsal hastalıkların nedeni olmanın yanında, ahlaki bir panik ya da bir semptom olduğunu düşünüyor. (Yakın zamanda yayınlanan bir makale, yanlış bilgiyi yayma ve koşulsuz inanmanın hem bir semptom hem de hastalık olabileceğini ortaya koydu.) 

 

Peki yalan/yanlış habere sadece biz mi inanıyoruz? 

 

Korkmayın, herkes inanıyor. Tüm dünya yani... Loughborough Üniversitesi Çevrimiçi Yurttaşlık Kültürü Merkezi tarafından 2019'da gerçekleştirilen bir araştırma,  haber paylaşanların yüzde 42,8'inin yanlış veya yalan haber paylaştığını kabul ettiğini ortaya çıkarmış. Yine araştırmalar, insanların deepfake'leri (sahte olayların yapay zeka tarafından oluşturulan görselleri) gerçek içerikten ayırt etmekte başarısız olduklarını ortaya koyuyor. 

 

Öte yandan 2024'te dünya nüfusunun yarısından fazlası sandık başına giderken, dezenformasyonun artacağına dair ciddi uyarılar yapılıyor. Dünya Ekonomik Forumu, önümüzdeki iki yıl içinde yanlış bilginin en büyük toplumsal tehdit olduğunu ilan ediyor, büyük haber kuruluşları, dezenformasyonun demokrasiler için dünya çapında benzeri görülmemiş bir tehdit oluşturduğu konusunda uyarıyor.

 

Peki dezenformasyondan kendimizi korumak için yataklarımızın altına saklanmaktan başka ne yapabiliriz?

 

Öncelikle düşünebiliriz... Her ne kadar kendi ideolojilerimizi destekleyen her haber ve görseli sorgulamadan öpüp başımıza koysak da, saçma gelen bir paylaşımın doğrulunu “bu kadarı da olmaz” diyerek farklı kanallardan teyit edebiliriz. Hadi bunu da yapamadık diyelim, en azından bunu paylaşmaz, bununla ilgili yorum yapmayız.

Bilgilerimizi nereden aldığımıza dikkat edip, eleştirel bir zihniyet geliştirir ve okuduklarımıza ağır dozda alaycılıkla yaklaşırsak, haberin doğru olup olmadığına karar vermemiz kolaylaşır.

Bu noktada bakış açımız şu olmalı: Bilgi kaynaklarımkim ve bunlara güvenilebilir mi?  Hikayeyi kim veya hangi gruplar paylaşıyor? Teknoloji kimin elinde, kimler istedikleri haberleri yayma gücüne sahip? Neden bazı yorumlara kısıtlama getirilirken, bazılarına getirilmiyor?

Burada önemli olan, hikayeye eleştirel bir gözle bakmaya başlamamız ve onun gerçekliğini sorgulamanız. Diğer bir faydalı strateji de haberle aramızda 'mesafe' yaratmak.

İnanın demokrasimiz, gücümüz ve akıl sağlığımız buna bağlı...

 


Doğru mu, Yalan mı?

..

Doç. Dr. Yurdagül ATUN


29.02.2024 20:04:00

167

Kadını,çocuğunun gözleri önünde tekme tokat dövdü

DEM Parti binasının kurşunlanmasında belediye başkanının ağabeyi tutuklandı

Depremden sonra Güney Kore'ye yerleşen yangın tüpü satıcısı, yangında öldü

Akya ağır sınıf harp torpidosunun teslimatına başlandı

DAP , 2025 yılı proje teklif çağrısına çıktı

Ucuz şeker ve yağ ilanıyla dolandırıcılık yapanlar gözaltına alındı

Son bir haftada Irak ve Suriye'de 108 terörist etkisiz hale getirildi

Trabzon’da kontrolden çıkan dükkanlara çarptı ; ortalık savaş alanına döndü

Ortağını öldürdükten sonra kendini vurmuştu ; 4 gün sonra öldü

Kızına şantaj yapan kişiyi öldürdü

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 35 28 1 6 58 90
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 35 11 12 12 -4 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 35 8 14 13 -14 37
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 35 8 18 9 -31 33
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16