Yalçın Topçu

Tarih: 30.08.2024 00:00

7 Düvele Rağmen…

Facebook Twitter Linked-in

 

“Ordu yok! dediler; “Kurulur” dedi.

“Para yok! dediler; “Bulunur” dedi.

“Düşman çok! Dediler; “Yenilir!” dedi.

 

İstiklal savaşımızın başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu, Büyük Atatürk’ün milli mücadeleyi başlatmakta ki inancını ifade eden tarihi sözleri bunlar idi.

Büyük Atatürk’ün fıtratına kazılmış olan bağımsızlık tutkusu ve aynı zamanda milletine olan inancı, yenilmiş ve parçalanmış bir imparatorluğun küllerinden yeni bir devlet kurulmasını gerçekleştirmiştir.

 

O, fıtratının gereği “Ya İstiklal ya Ölüm” diyerek “Düvel-i Muazzama” karşısında; “Ölümü Öldüren” bir milletin evlatlarını sevk ve idare etmiş ve dünya tarihinde misli görülmemiş bir savaşın sonunda, tarihin yazdığı en büyük zaferin başkomutanı olarak adını ölümsüzler listesine yazdırmıştır.

Dahası ve en önemlisini de, büyük zaferden sonra “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesiyle tüm insanlığın esenliği ve dünya barışının kalıcı olması için yapılması gerekenleri tespit ederek o günlerin önemli devlet adamlarının, günümüzde de geçerli olan takdir ve beğenilerini kazanmıştır.

 

 

Cumhuriyetimizin kurucusu, İstiklal ordularımızın başkomutanı Büyük Atatürk, hiçbir zaman din ve etnik köken esasına dayalı bir millet anlayışını asla kabul etmemiştir. 

 

Milletine “Yurttaşlarım” hitabı bunun en açık ifadesi olup, onun için yegâne şart, asırlardır tasada ve kıvançta, bir olmuş halkın, ‘Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet’ bilincinde, ortak kültürün ve mazinin gereği birlikte yaşama iradesini muhafaza etmesidir.

Anayasal vatandaşlık zemininde, etnik kimliklerini muhafaza ederek, tarih şuuruna, ortak yaşama iradesine sahip olan milletimiz, demokrasiye inanmış,15 Temmuz da olduğu gibi darbeleri ve her türden bölücülüğü püskürtecek bilince ve güce eriştiği içinde, yedi düvelin desteklediği bölücü terör örgütünün 50 yıla yakın bir zamandır yaptığı ihanet amacına ulaşamamış ve asla da ulaşmayacaktır.

Zafer sonrasında, farklılıkların ülkemiz için bir zenginlik olduğu gerçeğinden hareketle “Hâkimiyet bilâ kaydü şart milletindir.” temelleri üzerine, cumhuriyeti ilan eden Büyük Atatürk; bizlere emanet etmiş ve çok çalışıp her alanda muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmamızı da hedef göstermiştir.

 

Bugün milletçe 30 Ağustos Zafer Bayramımızın yıldönümünü kutluyor ve Büyük Atatürk’ün gösterdiği bu hedefi gerçekleştirmek için de büyük bir azim ve inançla çalışıyoruz.

 

Türkiye artık coğrafyamızın zorluklarına rağmen, hayata geçirdiği Ankara merkezli yerli ve milli siyaseti ile kendi iradesini ortaya koyan, bunu kararlılıkla uygulayan, küresel emperyal oyunları bozan, oyun kuran güçlü ve büyük bir ülke konumuna gelmiştir.

30 Ağustos Zafer Bayramının ruhunu, Büyük Atatürk’ün fikir ve düşüncelerini kavrayıp anlamak ve bu ruhu, fikir ve düşünceleri bizden sonra gelecek kuşaklara en iyi şekilde intikal ettirip pratikte hayata geçirmek millet olarak öncelikli görevimizdir.

 

O nedenledir ki birlik içinde, her zamankinden daha çok çalışıp vatanımız ve milletimiz için büyük işler yapmanın gayretiyle aziz milletimize ve şanlı tarihimize layık olamaya çalışmalıyız.

 

Bu duygularla Milletimizin bağımsızlık yolundaki kararlılığını bütün dünyaya kanıtladığı 30 Ağustos Meydan Muharebesi'ndeki büyük zaferimizin yıl dönümünde, başta Büyük Atatürk ve silah arkadaşlarını, o günden bugüne “Bayrağımız inmesin, ezanlarımız dinmesin, vatanımız bölünmesin, milletimiz var, devletimiz payidar olsun!” diyerek şehadetle kucaklaşan, gazi olan tüm kahramanlarımızı saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.

 

Dahi başkomutanının emrinde Şanlı ecdadımızın, ‘7 Düvele Rağmen’ kazandığı “30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun.”

Yalçın TOPÇU
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —