9715,86%-0,18
35,46% -0,04
36,55% 0,76
3049,47% 0,40
4876,78% -0,12
Gülşah ÖZGEN-Eser PAZARBAŞI/ADANA, (DHA)
Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Yenidoğan Yoğun Bakım, Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Kurulu Başkanı, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Koç, insanlıktan nasibi almamış kişilerin bir araya geldiği ve bebeklerin ölümüne sebep olduğu çetenin, Türkiye'nin sağlıkta en gelişmiş alanlarından olan 'yenidoğan' adını gölgelememesi gerektiğini belirterek, "Bu çetenin en ağır cezayı alacağına şüphemiz yok. Denetlemeler zaten yapılıyordu. Belki bundan sonra daha yoğun bir şekil alabilir" dedi.
Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) daha fazla para almak için İstanbul'da yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan Fırat Sarı ve İlker Gönen'in aralarında bulunduğu 26’sı tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Türk Neonatoloji Derneği Başkanlığı görevini de yürüten Yenidoğan Yoğun Bakım, Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Kurulu ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Koç, çeteyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
'YENİDOĞAN ÇETESİ' DENİLMESİ YANLIŞ ALGI YARATIYOR
Bu çeteye 'Yenidoğan Çetesi' denmemesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Esin Koç, "Böyle denildiğinde sanki yenidoğan uzmanlarının yaptığı ve onlardan oluşan bir çete gibi çok yanlış bir algı oluşuyor. Oysa bu çete insanlıktan nasibini almamış kişilerin bir araya geldiği bir grup ve aralarında değil yenidoğan uzmanı, çocuk doktoru dahi yok. Doktor olmayan kişiler ailelere doktor olarak tanıtılmışlar. Bu durum bazı bebeklerin hayatına mal olmuş. Toplumda da büyük bir infial yarattı. Birçok gebe kadın ve bebekleri yoğun bakımda yatan aileler çok büyük kaygılar yaşadılar" diye konuştu.
BU OLAY SAĞLIK ÇALIŞANLARINA MAL EDİLMEMELİ
İstanbul'da yaşanan bu olayın tüm Türkiye'ye, hele ki sağlık çalışanlarına mal edilemeyeceğinin altını çizen Prof. Dr. Koç, "Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde çalışmak çok zordur. Doktorlar ve hemşireler geceli gündüzlü bu bebekleri kurtarabilmek için ailelerini ihmal etmek pahasına bu bebekler için çalışırlar. Aylarca da o bebeklere baktıkları için bir süre sonra kendi çocukları gibi olur. İşte bu kadar büyük fedakarlıkların bu münferit olaylar yüzünden gölgelenmesi, halkta bu konuda bir endişe, bir şüphe yaratılmasını haksızlık olarak görüyorum" dedi.
TÜRKİYE'DE 'YENİDOĞAN' EN GELİŞMİŞ ALANLARDAN BİRİDİR
Ailelere de mesaj veren Prof. Dr. Koç, şöyle devam etti:
"Türkiye'de 'yenidoğan' en gelişmiş alanlardan biridir. Çok küçük, prematüre bebekleri yaşatabiliyoruz. Yaşam kaliteleri giderek iyileşiyor. Bu kadar fedakarlıkları göz ardı etmemek lazım. Sağlık çalışanlarının da moralini bozup, meslekten soğutmamak gerek. Çünkü bebeklerimizin de doktorlara, hemşirelere ihtiyacı var. Türkiye'deki doktorlar dünyanın her yerindeki doktorlar kadar iyi ve onlardan çok daha fedakardır. Aileler; nasıl ki bir restorana, otele giderken araştırma yapıyor, oraya gidenlerden referans alıyorsak, doğum yapılacak hastaneyi, orada yenidoğan ünitesi olup olmadığını ve uzman ekip var mı bunu önceden araştırmaları iyi olacaktır. Tabii denetleme yapamaz aileler ama en azından bunları araştırırsa biraz daha kaygıları azalacaktır. Bu çetenin en ağır cezayı alacağına şüphemiz yok. Denetlemeler zaten yapılıyordu. Belki bundan sonra daha yoğun bir şekil alabilir."