Furkan KAVUKLU/KAYSERİ, (DHA)- KAYSERİ'de yaklaşık 1,5 yıl önce, 13 aylık bebeğine anne sütü verdiği dönemde göğsünde fark ettiği sertlik nedeniyle başvurduğu hastanede meme kanseri teşhisi konulan Yasemin Kaya (34), 4'üncü evredeki kemik metastazı (kansere neden olan kötü huylu tümörlerin kemiklere yayılması) olan hastalığını, akıllı ilaç tedavisiyle yendi. Tedaviyi, çocukları için kabul ettiğini söyleyen Kaya, "Öğrendiğimde çok üzüldüm. Çünkü ailemde böyle bir hastalık yoktu. En büyük destekçim kızım ve oğlum. Onlar için bu savaşa girdim. Bebeğimle ilgilendiğimde hasta olduğumu hatırlamıyordum. Sadece hastanede hasta olduğum aklıma geliyordu. Çocuklarım olmasaydı, tedavi olmazdım. Çocuklarım için tedaviyi kabul ettim" dedi.
Kayseri'de yaşayan 2 çocuk annesi Yasemin Kaya, yaklaşık 1,5 yıl önce, 13 aylık bebeğine anne sütü verdiği dönemde göğsünde fark ettiği sertlik nedeniyle Kayseri Şehir Hastanesi'ne başvurdu. Kaya'ya yapılan tetkiklerde meme kanseri teşhisi konuldu. Kayseri Şehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Tarık Fırat tarafından tedavi edilen Yasemin Kaya, 4'üncü evredeki kemik metastazı olan hastalığını, akıllı ilaç tedavisiyle yendi. Yaşadığı süreci anlatan Kaya, "Meme kanseri oldum. Yaklaşık 1,5 yıl önce, 13 aylık bebeğime anne sütü verdiğim sırada göğsümde bir sertlik oluştuğunu hissettim. Öylesine genel cerraha geldim. Doktorum, ilk muayenesinde teşhisi koydu. Daha sonra biyopsi, MR, tomografi, ultrason derken hepsinde çıktı. Daha sonrasında Onkoloji bölümünde devam etmem gerekiyordu. Sedat Hocamı tanımıyordum. Tavsiye üzerine gelmedim. Şansıma ona denk geldim. En büyük şanslarımdan birisi de Tarık hocama denk gelmem. Ona çok teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.
'ÇOCUKLARIM İÇİN TEDAVİYİ KABUL ETTİM'
Ailesinde böyle bir hastalığın olmadığını söyleyen Kaya, "Öğrendiğimde çok üzüldüm. Çünkü ailemde böyle bir hastalık yoktu. Bir de 'Emziren annede olmaz' diye bir söylenti vardır. Düşünmüyordum ama ilk etapta bayağı bir yıkıldım. Daha sonrasında ailem, sülalem çok destekçim oldular. En büyük destekçim kızım ve oğlum. Onlar için bu savaşa girdim. Ev hanımıyım. Bebeğim küçük olduğu için sadece onunla ilgilendim. Bebeğimle ilgilendiğimde hasta olduğumu hatırlamıyorum. Sadece hastaneye geldiğim gün hasta olduğumu biliyorum. Çocuk biraz hareketli ve hiperaktif. Ailem, akrabalarım hep bana destek oldular. Kızım farkındaydı ama kanserin ne olduğunu bilmiyordu. Akrabalarıma, 'Annem ölecek mi?' diye soruyordu. Biz de bildiğimiz kadarıyla ona izah etmeye çalıştık. Üzüldü ve ağladı. Ben de kızıma, 'Hayır ölmeyeceğim, tedavime devam edeceğim, genç anneyim, atlatacağım' diyordum. Çocuklarım olmasaydı bu tedaviyi olmazdım. Çocuklarım için tedaviyi kabul ettim. Gözümün içine bakan 2 tane çocuğum var" diye konuştu.
'HAYATIN KISA OLDUĞUNU ANLADIM'
Bu süreçte hayatın kısa olduğunu anladığını belirten Yasemin Kaya, "O yüzden çocuklarımda bol bol fotoğraf çektiriyorum, anı biriktiriyorum. Hasta olmayan insanlar senede bir kez kontrollerini yaptırsınlar. Çünkü ben hiç bilmiyordum. Belki de birçok insanda vardır ama bilmiyorlar. Hasta olanlar da lütfen moralini bozmasın. Tedavinize devam edin. Hayat çok kısa, yaşamaya değer" dedi.
'HORMONAL BİR TEDAVİ BAŞLATTIK'
Kayseri Şehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Tarık Fırat ise "Yaklaşık 1,5 yıl önce bize başvurdu. Sol memede şişlik şikayetiyle geldi. Hasta ilk, genel cerrahiye başvuruyor. Genel cerrahide yapılan biyopsi sonucunda meme kanseri gelmesi üzerine hasta tarafımıza yönlendirildi. İlk gelişinde sol memede şişlik dışında belirgin bir şikayeti yoktu ama biz hastayı evrelediğimiz zaman hem koltuk altında, hem de kemikte metastazlarını saptadık. Kemikteki metastazları yaygın değildi. Sadece 2 tane lezyonu vardı. Böyle olunca da hastaya 'hormonal tedavi' dediğimiz, halk arasında 'akıllı ilaç' diye tabir edilen CDK 4-6 inhibitörü ile beraber aromataz inhibitörü verdik. Yani hormonal bir tedavi başlattık. Bunu yaklaşık 1- 1,5 yıl kadar kullandık" diye konuştu.
'HASTAYI ERKEN SAPTAMAK ÇOK ÖNEMLİ'
Hastanın sonunda takiplerinde memedeki kitlesinin kaybolduğunu, şu anda da hormon ilacına devam ettiğini aktaran Dr. Sedat Tarık Fırat, "En son petinde de hiçbir hastalığı yoktu. Meme ve koltuk altında da bir tümörü kalmadı. Aile öyküsü çok önemli ama illa aile öyküsü olacak diye bir durum yok. Yasemin hanım gibi aile öyküsü olmayanlar hastalarda da görülebiliyor. Hastayı erken saptamak çok önemli. Meme kanseri kadınlarda en sık gördüğümüz kanserlerden birisi. Meme kanseri için çeşitli risk faktörleri var. Onlardan birisi obezite ile alakalı ama Yasemin Hanım da o da yoktu. İlla bu risk faktörleri herkeste olacak diye bir şey yok. Erken adet görmek genç menopoza girmek, alkol ve tütün kullanımı. Bunların hepsi meme kanseri için bir risk faktörü. Doğum yapmak, emzirmek meme kanserine karşı koruyucu bir özelliğe sahip. Bu nedenle doğum yapmamış olmak, geç evlenmek, emzirmemek gibi bunların hepsi meme kanseri için bir risk faktörü oluşturuyor. Yasemin hanım da aslında bunlardan hiçbirisi yoktu ama yine de maalesef yakalandı. İlla risk faktörü yok diye olmayacak diye bir şey yok. Bu nedenle de uyanık olup, memede herhangi bir kitle fark ettiğimizde, ilgili sağlık kuruluşuna, genel cerrahımıza ya da aile hekimimize başvurmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. (DHA)
FOTOĞRAFLI