Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Kuşaktan Kuşağa Vakfı’nın Hollanda’da organize ettiği ve Avrupa’da bir ilk olan Türk Dil Bayramı proğramına canlı bağlanarak Türkçe’nin kullanımının önemini vurgulayıp organizasyonu yapanlara teşekkür etti.
Hollanda’da faaliyet gösteren Kuşaktan Kuşağa Vakfı’nın organize ettiği proğramda Türk Devletleri Büyükelçileri’nin konuşmalarının ardından Azerbaycan Niderland Odlar Yurdu Dans gösterisi ve Konseri,Regenboog Sanat Merkezi Skeçleri,Şair ve Yazar Yavuz Nufel’in gündem analizlerinin ardından Semih Arıkan Müzik Okulu’ndan türküler sahnelendi.
Proğrama Külliyedeki makamından canlı bağlanarak bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu : Sayın başkan,vakfımızın değerli yönetim kurulu üyeleri,hanımefendilerbeyefendiler,sevgili basın mensupları;Ana vatandan,milletimizin evinden,gazi mekan Cumhurbaşkanlığı külliyesinden,Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve şahsım adına sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli Katılımcılar; böyle anlamlı bir program ile bizi sizlerle buluşturan Hollanda Kuşaktan Kuşağa Vakfı Yönetimine ve Fehmi Uzun Başkana çok teşekkür ediyorum.
Konuşmama; Macar Türkolog Vambery’in, “Balkanlardan çıkan birisi, Türkçe konuşa konuşa Çin'e kadar seyahat edebilir.” ve ABD Georgetown Ünv.den,Prof. Dr. David CUTHELL’in, “Birçok yabancı dil bilirim.Bu diller arasında Türkçe öyle farklı bir dildir ki, yüz yüksek matematik profesörü bir araya gelerek Türkçeyi yaratmışlar sanki.. Bir kökten bir düzüne sözcük üretiliyor. Ses uyumuna göre anlam değişiyor. Türkçe öyle bir dildir ki, başlı başına bir duygu, düşünce, mantık ve felsefe dilidir."sözlerini hatırlatarak sizleri fazla meşgul etmeden tamamlamak istiyorum.
Kardeşlerim; Gurbette yaşayan,orada doğup büyüyen sizler,yaşadığınız ülkenin dilini öğrenmenizin yanı sıra,ana dilinizi de en iyi şekilde öğrenmeniz ve konuşmanız şarttır.
Çünkü; kendi ana dilinizi iyi bilmeniz,başka bir dili daha kolay öğrenmenize temel teşkil eder ve çok dilli bir insan olmanıza da katkı sağlar.Malumdur ki,çok dil bilen bir insan,her toplumda ve her çağda kabul görmüş ve hayatın içinde hep bir adım önde olmuştur.Biz;”Bir dil bilen bir insan, iki dil bilen iki insan." sözünün sahibi olan büyük bir milletiz,bu nedenle de öncelikle kendi kadim ana dilimizi iyi bilmemiz ve iyi konuşmamız,sonra da öğrenebildiğimiz kadar diğer dilleri öğrenmemiz gerekir.
Davetiyenizde de belirtmiş olduğunuz gibi,13 Mayıs 1277 de Karamanoğlu Mehmet Bey'in fermanı ile Türkçe’nin resmi dil olarak kabul edilişinin ve Büyük Atatürk’ün emri ve bizzat katılımıyla 26 Eylül 1932 yapılan Birinci Türk Dili Kurultayının ilk günü olan 26 Eylül’ün “Dil Bayramı” olarak kabul edilmesinin yıldönümlerini bu vesile yürekten kutluyorum.
Karamanoğlu Mehmet Bey ve Büyük Atatürk başta olmak üzere Türkçemizin dünya dili olmasına katkısı olan,tüm dilcilerimizi,eğitimcilerimizi, kişileri,kurum ve gönüllü kuruluşlarımızı saygı ve şükranla anıyor,Hollanda’nın 5 Mayıs Özgürlük Günü’nü kutluyor,sizleri tekrar saygıyla selamlıyorum “ dedi.