Topçu ; Türkiye’nin dostluğundan herkes kazanır,çünkü Türkiye Türkiye'den çok büyüktür

Hızla değişen dünya siyasetinde,içeride ve dışarıda düşmanlarının var olduğu bir Türkiye’nin su ve ekonomik kaynaklı savaşlar,coğrafyamızın dibinde yaşanan insanlık dışı vahşetler devam ederken  üstlendiği misyon hakkında Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sayın Yalçın Topçu, Haberanaliz yazarlarından Mustafa Göktaş’a verdiği röportajda gündemin gerçeklerini aktardı.

Haberanaliz ; Milli ve manevi değerlere bağlılığı ile tanınan aynı zamanda evrensel değerleri de önem veren bir şahsiyet olarak orta doğuda yaşanan son zamanlardaki, Suriye ve Lübnan olayı İran ve Hizbullah meselesi ayrıca İsrail’in yaptıklarını, tüm bunları özetleyen bir anlatım tarzı ile konuya bakışınızı açıklar mısınız?, Etrafımızda Ne olup bitiyor, ne yapılmaya çalışılıyor?

Yalçın Topçu ; Uzun zamandır söylediğim bir cümle var!..Küresel çetenin öteden beri Ortadoğu’yu ‘İslamsızlaştırma ve İnsansızlaştırma’ hedefi köleleştirme amacı vardır işte bu bağlamda olayları değerlendirmek gerekir!.. 

Çünkü dünyanın sahibi olduğunu iddia eden fakat Cumhurbaşkanımızın ifadeleri ile dünyadan küçük olan küresel emperyalistlerin çıkarları her türlü değerin üzerindedir,onlar insan alıp sattıkları günlerden bu tarafa yerin üzerini hiçe sayan vahşetleri ile tarihi sömürge düzenlerini ancak bu şekilde yürütebilirler!..

Filistin davasının haklılığını herkes biliyor ama Türk Devleti ve Cumhurbaşkanı ile bazı ülkeler haricinde bir çok devlet başta Arap dünyası olmak üzere kaba tabirle topu taca atıyorlar!..

Müslümanların haklılığı,bebek ve çocukların katli, ‘Derebeyi ve Sömürge Medeniyeti ile Siyonist İttifak’ için hiç bir anlam taşımıyor onların sapkın inanc ve dünyalarında !.. Burada emperyalist ülkelerin kahir ekseriyet halklarından  bahsetmiyor onları ayrı tutuyorum!.. Kastım;Soykırım Suçlusu Siyonist İsrail yönetimi ve onun paydaşı olan ülkelerin hegemonyasındaki idare edenlerle ilgilidir!.. 

Batı dünyasında da insanların vicdanlı,asla unutulmayacak canları pahasına çıkışları oldu ve olmaya devam ediyor!..

Soykırım Suçunun faili İsrail’in ortağı ABD’nin vicdan sahibi  askeri müteveffa Aaron Bushnell'in ülkesinin ortak olduğu bu insanlık suçunu dünyaya duyurmak için canını feda ettiğini unutmak mümkün değildir ve halk nezdinde protestolar ABD de halen devam etmektedir!..Bir çok islam ülkesinde yapılmayanlar batı ülkelerinin vicdan sahibi insanlar tarafından yapılıyor ve bu durum her türlü takdiri hak ediyor!.

"ÇANAKKALE’DEKİ RUH NE İSE BU GÜN GAZZE’DE GÖRDÜĞÜMÜZ DE ODUR"

1948 den bu yana Filistin meselesinde kayıtsız kalıp,7 Ekimden bu tarafa da Gazze özelinde Ortadoğu genelinde İsrail yönetimi ve yandaşlarının işlediği insanlık suçlarına destek olarak veya sessiz kalarak destek olmaları Batı dünyasının münafıklığını tam anlamıyla gözler önüne sermiştir!..

Bunların makyajını silince, maskesini düşürünce gerçekte ne kadar vahşi oldukları bir kez daha net olarak kendi halkları ve tüm insanlık tarafından anlaşılmıştır!..

Batının dünyaya insanlık değerleri adına söyleyeceği, vaat edeceği zaten hiçbir şeyi yoktu ve bu insanlık suçuna yaptıkları ortaklıkla da başta kendi aklıselim vatandaşları olmak üzere bütün insanlığın nezdinde suçlulukları tescil oldu!..

Burada bir parantezi de her türlü imkânsızlık ve yokluğa rağmen şehadete cesaretle yürüyen,asrımızın Kuvâ-yi Milliye örneği Filistinli kardeşlerimiz için  açmak gerekir, onlar ölümü korkutuyor dahası ölümü öldürüyorlar!..

Sonsuzluk fikrinin mücahitlerinin bu ‘Allah Bize Yeter’ imanı ile verdikleri insan üstü mücadele,ben insanım diyen herkes gibi bir Müslüman Türk olarak beni de onurlandırıp gururlandırıyor ve inanıyorum ki Allah onlara bebek katillerine karşı mutlak zafer bahşedecektir!..

İstiklal şairimiz Akif’in Bedrin Aslanlarına eş tuttuğu Çanakkale’deki ruh neyse bugün Gazze’de gördüğümüz de odur,onlar gökten yağdırılan tonlarca bilinmeyen bombalara karşı ellerindeki taş ve değeneklerle, kalplerinde ki iman ile verdikleri destansı özgürlük mücadelesiyle Müslümanların ve tüm iyi insanların izzeti ve gurur oldular!..

Haberanaliz ; Ortadoğu da etnik ve dini çatışmalar devam ederken, küresel güçler Türkiye de ne yapmak istiyor ve küresel güç politikalarının sonucu dünya hangi gelişimlere yelken açıyor?

Yalçın Topçu ; Türkiye bugün devleti ve milletiyle sadece kendi dininden ve soyundan olanların değil,mağdur ve mazlumların bütün insanlığın vicdanı,merhamet yüzü aynı zaman da zulmün kol gezdiği günümüz dünyasında adeta asrımızın Medinesidir!..

Türkiye her alanda güçlenip bağımsız hale geldikçe ‘Derebeyi ve Sömürge Medeniyetinin’ bütün vicdansız, insafsız,zalim paydaşlarının her birini  rahatsız etmektedir!..

O yüzden tezgahlarla, fitnelerle, gizli veya açık düşmanlıklarla,ipini tuttukları bölücü ve din görünümlü örgütlerle,kendilerinin yemlediği STK’lar eliyle, ekonomik operasyonları ile Türkiye’ye diz üstü çöktürüp hiza mesafe vermek istiyorlar!.. 

Dahası da mümkünse Nazım’ın Uzak Asya’sına göndermeyi,olmasa Necip Fazıl’ın Sakarya’sında boğmayı,o da olmasa kendilerine bağımlı,köle,emir eri yapmayı arzu ediyorlar!.. 

Türkiye’nin dirilişi, Ortadoğu’dan başlayarak bütün sömürge bölgelerinin dirilmesi anlamına geleceği için küresel elitler çeşitli enstrümanlar vasıtasıyla Türkiye’nin yükselişini hesaplı ve planlı bir şekilde Büyük Atatürk sonrasında iç işlerimize askeri müdahaleler ve besledikleri çeşitli örgütler marifetiyle engellemeye çalışıyorlar.

Fikren ve ahlaken çöküntü ve buhran içinde olan batı dünyasında korkunç  bir sosyal çözülme yaşanmakta olduğunu kendilerinin ifşası ile biliyoruz!..Ellerindeki en önemli güç olan teknoloji ise artık günümüz de evrenselleşmiş olup üzerinde tekel oluşturma gayretinde olsalar da başarılı olmamaktadırlar!..

Asya-Avrasya genelde Türkiye ise özelde yükselen bir güç olarak bu noktada zamanı doğru okumakta ve ona göre pozisyon almaktadır!.. Bağımsız ve Ankara merkezli millet çıkarlı milli politikalar Türkiye’yi her alanda hızla büyütmekte, parlak bir geleceğe doğru emin adımlarla yürütmektedir!..

Haberanaliz ; Yıllardır Avrupa Birliği kapısındayız. Sizce biz Avrupa Birliğinin neresindeyiz, AB kapısında beklerken, bu süreç içinde değişen Doğu ve Batı kıskacındaki Türkiye’nin son zamanlardaki savunma sanayi başta olmak üzere çok sayıda gelişimi nedeniyle AB ve ABD başta olmak üzere küresel güç dengelerinin ülkemiz ve dünya üzerinde siyasi ve ekonomik hesapları ne?

Yalçın Topçu ; Temsili siyaset için de olduğum zamanlarda da AB’nin bir karanlık hayal tüneli  olduğunu hep söyledim, mütekabiliyet esasında siyasi ilişkiler,kazan kazan ilkesi ile ticari münasebetlerimizin olması gerektiğine inanıyor ve bir hakikati ifade etmek istiyorum; Türkiye’nin dostluğundan herkes kazanır çünkü Türkiye Türkiyeden çok büyüktür!…

Gelinen noktada Avrupa Birliği Türkiye’yi içerisine almamak için olmadık bahaneler üretiyor çünkü kendi toplumlarına hâkim olamayacaklarına inanıyorlar, bugün Avrupa’da İslamafobi sapkınlığının nedeni de Avrupalı halkların iki dünya saadetini İslam’da görerek çok büyük bir yönelişin olmasındandır!..

Türkiye;gerek tarihi geçmişi gerekse potansiyeli,jeopolitik, ve Jeostratejik konumu bakımında AB yönetimleri için her zaman temkinle yaklaşılması gereken bir ülkedir!..

Türkiye’de bu gerçekten hareketle çoklu iş birliklerini önceleyen,çok yönlü siyasi, ekonomik,kültürel,sosyal,bir dış politika ile medeniyet coğrafyası merkezli dünyayı kucaklayan ve önemseyen politikalar yürütmektedir.

Haberanaliz ; Van minıt diyen ve Dünya beşten büyük diyen Cumhurbaşkanımızın o gün bu gün yaptığı icraatlar ve ülkemize kazandırdığı önemli yatırımlardan sonra küresel güçlerin bize olan tavırlarındaki sinsi değişikliğin ana sebebi ne?

Yalçın Topçu ; Cumhurbaşkanımız,hakkın ve halkın rızasını gözeten,yaratılanı  ,Yaradan'dan ötürü seven, diklenmeden dik duran açık sözlü,bölge de ve dünyada barışı,refahı ve adaleti isteyen ve bunu bütün uluslararası organizasyonlarda ‘ Türk Samimiyeti’ ile ifade eden ve savunan bir lider!..

Bu özellikleri,Soykırım Suçlarının paydaşlarını çok rahatsız ediyor ve Türkiye bugün her alanda  temel altyapılarını tamamlamış bir ülke olduğunu biliyorlar!..

Büyük atılımları da gün geçtikçe güçlenerek devam etmekte ve Büyük Atatürk’ün, ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartma hedefine hızla yaklaşılmaktadır!..

Özellikle savunma sanayinde gelinen nokta dostların iftiharına,düşmanların hasedine neden olmaktadır!..

Türkiye'nin konumu zor ve riskli bir coğrafyada olduğu gerçeğinden hareketle güçlü bir ordudan ve savunma sanayinin gelişmesinden asla taviz verilmemektedir.

Batı’nın ordumuzun içinden kontrol ettikleriyle tezgahladığı ihtilaller dönemi bitmiş,milli irade Peygamber Ocağı olarak gördüğü göz bebeğinden CIA’nin kuruluşu FETÖ’nün ve NATO’nun içimize yerleştirdiği ‘Gladio’ elemanlarını tasfiye etmiştir!..

Batı dünyasının elitlerinden özellikle de Cumhurbaşkanımıza yönelik saldırıların  yoğunlaşması dozajını artırması da işte bu nedenledir!..

Ne yaparsa yapsınlar, Türkiye’nin rotası bellidir ve  eski düzene dönüşünü asla  sağlayamayacaklar artık kendi ayakları üzerinde duran, kendi hikayesini yazan bir Türk Devleti ve Milleti olarak her alanda tam bağımsız ülke yolunda emin adımlarla yürüyoruz. 

Biz kendimize bakıyoruz, çok yüzlü Batının söylemlerinin bir anlamı yok geçti o eski devirler kimden ne türlü muamele görürsek aynıyla cevap karşılığını vermekteyiz!..

Haberanaliz ; Ülkemizde son yıllarda mülteci sorunu yaşanıyor. Bu da akıllarda demoğrafik yapı ile ilgili çok sayıda soru işareti bırakıyor. Zaman zaman. Kanla canla alamadıklarını parayla ya da sayı ile artarak alacaklar gibi söylemler gelişiyor. Toplumda ikircikli hareketler gelişiyor. Ülkemizin dirlik ve düzenliği ile birlik ve beraberliği, bölünmez bütünlüğü açısından bu konuya bakışınız nedir, bu sorun nasıl çözümlenmelidir?

Yalçın Topçu ; Bizim köklü bir tarihimiz kadim bir medeniyetimiz ve yaratılış gayemiz çerçevesinde ekosistemin başta insanı olmak üzere tüm paydaşlarına karşı sorumluluğumuz var!..

Mülteci sorunu var mı?..Dünya için de bizim içinde evet vardır ama bunu popülist ırkçı yaklaşımlarla değil akıllıca ve milletimizin insanlığa mal olmuş diğergamlık hasletini zedelemeden,devlet ciddiyeti ve sorumluluğu ile uluslarası hukuk da gözetilerek yönetiliyor ve çözülüyor…

Dünya için de önemli mesele olan bu durumu iflah olmaz kanayan bir yara olarak adlandırarak  istismar eden politikacıları da millet menfaatleri çerçevesinde daha hakkaniyetli olmaya ve sorumlu davranmaya davet ediyorum…

Medeniyet coğrafyamızda yaptığımız operasyonları etkisizleştirmek için mülteci sorununu kaşıyan özel görevli politikacılar,sözde STK ve gazeteciler olduğunu da ne acı ki biliyor ve görüyoruz bunlar maalesef sureti haktan gözükerek milli çıkarlarımıza büyük zararlar veriyorlar…

Suriye ve Irak’ta uluslarası hukukun meşruiyetinde komşularımızın toprak bütünlüğünü gözeterek güvenliğimiz gereği yaptığımız terörle mücadele olmasaydı bugün güney sınırlarımızın dibinde İsrail’in çok istediği uydu bir Terör devleti çoktan kurulmuştu…

‘YPG niye bize niye saldırsın’ diyen siyasiyi milli irade seçimle tasfiye etti,şimdi kanaatim odur ki ilk seçimde de ‘Soykırım Suçlusu Arz-ı Mevutçu ve partnerlerinin üzerimizde ki tarihi hedeflerini göremeyen,onları meşrulaştırma gayretinde olan da aynı akibeti yaşayacaktır…

Haberanaliz ; Kırım ve Doğu Türkistan’da yaşananlar başta olmak üzere Türk ve islam dünyasındaki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?..

Yalçın Topçu ; Çarlık,Sovyet ve günümüzde Rusya yönetimlerince Kırım’ın kadim halkı Tatar Türklerine yapılanlar ile bu gün Filistin genelinde Gazze özelinde ki kardeşlerimize yapılanları çok farklı görmüyorum…

Kırım Tatar’ı soydaşlarımıza, işgal,sürgün,soykırım Rusya’nın farklı rejimlerinin yöneticilerince her devrinde yapılmış günümüz de bu hukuksuz adaletsiz zulüm devam etmekte olup tarih de insanlık da buna şâhittir.

Bu noktada şunu söylemeliyim ki, dünyada adalet ve hak maalesef dünyanın önde gelen güçlü ülkeleri için bir anlam ifade etmiyor,Kırım’da Rusya’nın yaptıklarını onaylamak mümkün mü?..Biz ülke olarak Rusya ile ilişkileri yürütürken bu konudaki duruşumuzu her fırsatta en üst düzeyde ve bütün uluslararası toplantılarda ifade ediyor,dile getiriyor ve savunuyor muhatapların yüzüne karşı mazlumların yanında olduğumuzu söylüyor defaten Kırım dahil Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunuyoruz.

Kimsenin toprak bütünlüğünü bozmadan BM’in güvencesindeki  en tabii insani hakları ile ilgili duruşumuzu ve mücadelemizi, Doğu Türkistan,Arakan ve Keşmir deki kardeşlerimiz için de gösteriyoruz…

Türkiye güçlendikçe beraberinde büyük bir Türk dünyası gerçeği ortaya çıkacak ve kolaylıkla hiç bir ülke,Gagavuz’lar dahil ne soydaşlarımıza ne de dindaşlarımıza asla ilişemeyecektir…

Çok şükür hiç bir birliğin karşıtı veya alternatifi olmayan doğası gereği şart olan bölge ve dünyaya salt barışı ve salt adaleti sağlayacak Türk Devletleri Teşkilatıyla İsmail Bey Gaspıralı Atamızın ruhunu şad edecek dilde fikirde işte birlik için büyük bir adım atılmıştır!..

Türk soylu devletlerin he birinin ciddi bir iradesinin olması ve yapılan bu çalışmalar,geleceğe dair umutlarımız artırıyor,bu birlik, hem her dilden ve ırktan her milletin öz yurdu için,hem de tüm dünya ve insanlık için sulhu temin edecek kutlu bir birliktelik olacaktır İNŞALLAH!..