Samsun'da kapağı açık bırakılan rögara düşen görme engelli 8,5 aylık hamile Gülderen Durna Dalgıç (36), “Bu süreçten sonra içimde bir tedirginlik oluştu. Ben normalde bağımsız hareketi iyi olan biriyim. Çok rahat dışarı çıkabilen bir insanım. Şu anda tek başıma dışarı çıkamıyorum. ‘Bir rögar kapağı açık mıdır, bir çalışma var mıdır?’ tedirginliğiyle çıkıyorum” dedi.
Olay, 17 Temmuz’da Atakum ilçesi Güzelyalı Mahallesi'nde meydana geldi. Görme engelli hamile Gülderen Durna Dalgıç, çalışma için kapağı açık bırakıldığı iddia edilen rögara düştü. Bu sırada eşini kurtarmak isteyen Emrah Dalgıç da başını rögar kapağına çarptı. Engelli çiftin yardımına koşan çevredekiler, Gülderen Durna Dalgıç’ı rögardan çıkardı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan çift Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Emrah Dalgıç aynı günün akşamı, eşi İngilizce öğretmeni Gülderen Durna Dalgıç ise doğumhane servisinde bir hafta süren kontrolün ardından taburcu edildi.
‘DIŞARI TEDİRGİN ÇIKIYORUM’
DHA'ya konuşan ve üzücü bir olayla karşı karşıya geldiklerini söyleyen Gülderen Durna Dalgıç, “Bebeğimin ve benim sağlığım yerinde. Her şey yolunda gidiyor şu anda. En başta doktorlarımız da biz de çok korktuk. Kendimden ziyade bebeğim adına endişelendim. Bebeğin sağlığı yerinde mi? Düştüğümüz yer neresi? Görme engellisiniz, bilmiyorsunuz. O anı algılamaya çalıştım. Zaten o an tepki veremedim, donup kaldım. Sağlığımızın yerinde olması her şeyden önemli. Bu süreçten sonra içimde bir tedirginlik oluştu. Ben normalde bağımsız hareketi iyi olan biriyim. Çok rahat dışarı çıkabilen bir insanım. Şu anda tek başıma dışarı çıkamıyorum. ‘Bir rögar kapağı açık mıdır, bir çalışma var mıdır?’ tedirginliğiyle çıkıyorum. Eşim zaten olayla ilgili gerekli açıklamaları yaptı” dedi.
‘DAVA AÇACAĞIZ’
Eşinin bir hafta boyunca hastanede yattığını belirten Emrah Dalgıç, “Bebeğimizin kalple alakalı sıkıntıları oldu ama şu an daha iyiler. Evin içinde bile korkar durumdayız. Yürürken bir şeyin içine düşeceğiz, diye psikolojik olarak tamamen çöküşteyiz. Bunun üstesinden nasıl geleceğiz, onu da tam olarak bilmiyoruz. Bunun için mücadele etmeye çalışıyoruz. Doğum yaklaştığı için eşim, doğum iznine ayrılacak. Kolay kolay atlatamayacağımız bir şey yaşadık. Hep korku içindeydik. Kendi kendimizi yiyip bitiriyorduk. Hastanede yattığımız süreçte oradaki personeller bizimle çok ilgilendi. Hukuki olarak davamız olacak. Kimse cezasız kalmayacak, benim de hatam varsa ben de cezamı çekeceğim. Zaten kamera kayıtlarında her şey görünüyor” diye konuştu.
NASIL GÖRME ENGELLİ OLDUKLARINI ANLATTI
Nasıl görme engelli olduklarını da anlatan Dalgıç, “Bir trafik kazası sonucu görme yitimi kaybettim. 3 arkadaştık ve ben arka koltukta oturuyordum. Karşı şeritten gelen araç ile kafa kafaya çarpıştık. Beyin kanaması, iç kanama, ciğer delinmesi, kaburgam kırıldı, suratımda ve bacağıma platin taktılar. Talihsiz bir olay yaşadık. Kaza tarihinden bu yana arabayı kullanan arkadaşımı bir sefer duyup, görmedim. Gülderen’in çocukluktan gelen ve sonradan gelişen görme kaybı oldu. Üniversite yıllarında görme yetisini tamamen kaybetti” ifadelerini kullandı.