İSTANBUL, (DHA) - TİKTOK LIVE’ın ‘İlham Veren Kadınlar’ serisine moleküler biyoloji ve genetik mühendisi Dilara Sarı konuk oldu. Sarı, programda bilimsel çalışmalarını, sosyal medyada bilimi yaygınlaştırma yolculuğunu anlatırken kendisinden ilham alan gençlere de önerilerde bulundu. Sarı, “Önemli olan tutkunun peşinden gitmek” dedi.
Programda bilimle sosyal medyanın buluştuğu yolculuğunu paylaşan Sarı, üniversitedeki eğitiminden sosyal medyada bilim içeriği üretmeye geçiş sürecini şöyle aktardı:
“Sosyal medyada içerik üretmeye ilk başladığımda hiç planlanmış bir şey değildi. Laboratuvarda mikroskopla çalışırken aklıma geldi ve bir içerik hazırladım. İlk başta izlenme oranları çok düşüktü, hatta ‘yapmasan mı?’ diyenler oldu. Ama sonrasında sahte bilim içeriklerini çürütmek için bir video yaptım ve o video büyük yankı uyandırdı. İnsanların yanlış bilgilerle panik olmalarını önlemek istedim. Mesela, muzun siyah noktasında solucan olduğu iddiasını çürüttüğüm videom 15 milyon izlenmeye ulaştı. Amacım insanlara, bilimi doğru ve basit bir şekilde anlatmaktı.”
Sosyal medyanın insanlığı ilgilendiren bilimsel gelişmelerden toplumu haberdar etme noktasında da büyük rol oynadığına dikkat çeken Sarı, genetik mühendisliğindeki son yeniliklerden organoid teknolojisinin gelecekte yaratacağı potansiyele işaret etti. Sarı, “Kök hücrelerden üretilen mini organoidlerle laboratuvar ortamında göz, beyin ve kalp dokuları oluşturuluyor. Örneğin, laboratuvarda üretilen beyin organoidleri, kendi kendine ışığa duyarlı gözler geliştirdi. Bu gelişmeler organ nakli bekleyen milyonlarca insan için umut verici. Eğer bu teknolojiyi laboratuvar ölçeğinden çıkarıp daha büyük ölçekte başarılı bir şekilde uygulayabilirsek, organ nakli ve kronik hastalık tedavilerinde çığır açabiliriz. Öte yandan kişiye özel tedaviler de giderek gelişiyor. Örneğin bağışıklık terapisi gibi yöntemler sayesinde bireylere özel kanser tedavileri geliştiriliyor. Bu tedavilerin başarı oranı oldukça yüksek çünkü tamamen kişiye özel ve yan etkisi çok düşük. Ancak ne yazık ki, bu yöntemlerin maliyeti yüksek olduğu için herkes için erişilebilir değil. Buna rağmen insanların bu tür alternatif tedaviler hakkında bilgilendirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“KENDİNİ GELİŞTİRMEK ÖNEMLİ”
Önemli olanın tutkunun peşinden gitmek olduğuna işaret eden Sarı, “Sadece genetik mühendisliği değil, herhangi istedikleri bir alanda, o tutkuyu yakalamış olmaları bence yeterli. Tabii ki kendini geliştirmek önemli ama imkansızlıklar içinde, kendini var etmiş, çok iyi yerlere gelmiş insanlar da tanıyoruz” diye konuştu.