İstanbul-Mücevher Fuarı'ndaki en pahalı ürün olan altın elbise 11,5 milyona satıldı

Kübra SONKAYA- Emir Efe BENLİOĞLU/ İSTANBUL, (DHA)- ULUSLARARASI mücevher endüstrisinin 'IJS Istanbul Jewelry Show' çatısı altındaki yılın ikinci buluşması, İstanbul Fuar Merkezi’nde başladı. 56’ncısı düzenlenen fuarda, binden fazla katılımcı marka; altın takı, mücevher, pırlanta, değerli taş ve gümüş başta olmak üzere yeni ürün, tasarım ve koleksiyonlarını tanıttı. Fuarın en pahalı ürünü ise yaklaşık 3,5 kilo ağırlığında ve 11,5 milyon lira değerindeki altın kıyafet oldu. IJS Istanbul Jewelery Show, 05 Ekim Cumartesi akşamına kadar sektör profesyonellerinin ziyaretine açık olacak.

Bakırköy’de bulunan İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuarda, ünlü markalar; altın takı, mücevher, pırlanta, değerli taş ve gümüş başta olmak üzere yeni ürün, tasarım ve koleksiyonlarını ziyaretçilere tanıttı. Fuarda en çok dikkat çeken ürünler ise; yaklaşık 3,5 kilo ağırlığında ve 11,5 milyon lira değerindeki altın kıyafet, 44 kilo gümüş ile 2 kilo kullanılarak tasarlanan Galata Kulesi biblosu, altın biberon ve 3,5 milyon liralık bileklik oldu.

‘TAMAMEN EL İŞÇİLİĞİ, ÖRÜLMESİ YAKLAŞIK 40-42 GÜN KADAR SÜRDÜ’

11,5 milyon liraya satılan altın elbisenin tasarımcısı Özden Topaloğlu, “Kıyafetin tasarlanması yaklaşık 8 ay kadar sürdü. Elbise yapmayı düşündük. 3 bin 290 gram civarında ağırlığı var. 22 ayar altın. Bedeli 11 milyon 500 bin lira civarında. Tamamen el işçiliği, örülmesi yaklaşık 40-42 gün kadar sürdü. Baya zor bir işti. Türk dokuma tekniğini kullanarak tamamen elle örüldü ürün. Fuara bu şekilde geldik, hazırlandık. Gösteri amaçlı ama müşterisi var şu an talip olan birisi oldu. Fuardan sonra teslim edeceğiz" dedi.

‘44 KİLO GÜMÜŞ VAR, 2 KİLO DA ALTIN VAR’

Fuarın en dikkat çeken ürünlerinden Galata Kulesi’ni sergileyen Yaman Sankari ise, “Herkes cidden beğendi, şu ana kadar kötü yorum gelmedi çok şükür. Baya da zamanımızı aldı, 10 aya yakın. Tahmini olarak, 2 bin 500 saatten fazla tasarım, 3D olarak tasarlandı, o kadar zaman aldı. Üretim içinse 4 bin 500 saatten fazla zaman aldı. İçerisinde 44 kilo gümüş var, 2 kilo da altın var. 5 usta, çok yetkili insanlar uğraştı bunu yapmak için. Böyle bir sonuçla çıktık çok şükür. İlerleyen zamanlarda, neden olmasın, belki Galata’da da görebiliriz. Sonuçta İstanbul’un simgesi" ifadelerini kullandı.

‘HER BİR TAŞI 1,5 KARAT TOPLAM 34,5 KARAT VE FİYATI DA 3,5 MİLYON LİRA’

Katılımcı markalardan pırlanta firmasının Yönetim Kurulu Üyesi Yiğit Akgün, en pahalı takı olarak bilinen bileklik hakkında, “Dünya mücevher fuarcılığı açısından önemli bir destinasyon, 26 bin civarında bir ziyaretçi beklentimiz var. Bu da ihracat için çok önemli bir hamle diyelim. Dolayısıyla çok önem verdiğimiz bir fuar. Burada içerde de gördüğünüz üzere yurt dışından gelen misafirlerimiz var, ürünlerini seçiyorlar. Şu an en fazla tercih edilen ürünler klasik ürünler. Çünkü tüketicinin en çok eğilim gösterdiği, tek taş, tam tur, suyolu bileklikler gibi, son dönemde baget pırlantalar ve arkasından renkli taş ürünler, zümrüt, safir ve yakut ürünler son derece talep gören ürünlerimiz olarak ön plana çıkıyor. Elimizde pırlanta suyolu bileklik var. 1,5 karattan oluşuyor, toplam değeri 3,5 milyon lira. Her bir taşı 1,5 karat toplam 34,5 karat ve fiyatı da 3,5 milyon lira" diye konuştu.

‘IŞIL IŞIL, PIRLANTALAR ÇOK GÜZEL’

Ziyaretçi Berra Bağcı, “Geçen senelere göre biraz daha sakin buldum. Ama 2 senedir katılıyoruz, gayet güzel bence. Işıl ışıl, pırlantalar çok güzel. Her sene olduğu gibi dolaşmaya geldikö şeklinde konuştu. Ürün çeşitliliğinden etkilendiğini belirten Beste Bekman, “Elbiseden biberona kadar çok fazla çeşit olması mükemmel bir şey. Ama tabi bizim genel olarak aradığımız şey, en çok ilgimizi çeken şey kolye, bileklik, yüzük, bunlar oldu.. Gündelik hayatta daha çok kullanabileceğimiz şeyler oldu" dedi. IJS Istanbul Jewelery Show, 05 Ekim Cumartesi akşamına kadar sektör profesyonellerinin ziyaretine açık olacak.

Görüntü Dökümü:

Fuardan genel ve detay görüntüler

Ürünlerden genel ve detay görüntüler

Özden Topaloğlu ile röportaj

Yaman Sankari ile röportaj

Yiğit Akgün ile röportaj

Berra Bağcı ile röportaj

Beste Bekman ile röportaj