9221,97%-1,85
34,56% 0,04
36,62% -0,01
2922,66% 0,82
4960,86% 1,78
İstanbul - Mağdur anne: Anladık ki onların ilaçlarıyla çocuğumuz bu hale gelmiş
Dilara ŞAHİN - Emir BENLİOĞLU/İSTANBUL, (DHA) - YENİDOĞAN çetesi davasının ikinci duruşması Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmeye devam ediyor.22'si tutuklu 45 sanığın yargılandığı davada tutuklu sanıkların savunmaları alınıyor. Mağdur ailelerin bekleyişi de adliye dışında devam ediyor. Davayı takip eden mağdur anne Çiğdem Sarı Nuray yaşadıklarını Demirören Haber Ajansı'na anlattı. Nuray, "Bebeğim kuvözde kaldı, diğer insanlarda olduğu gibi değişik teşhislerle 19 gün boyunca kuvözde tuttular. 19 günün sonunda vermiyorlardı, eşim zorla imza karşılığı alabildi.Akranları gibi olmadığını biraz büyüyünce fark ettik.Gelişim geriliği çıktı.Şikayetçi olduk "diye konuştu.
Bakırköy Adliyesi 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayı mağdur aileler de takip ediyor. Mağdur anne Çiğdem Sarı Nuray, Bağcılar Şafak Hastanesi'nde dünyaya gelen bebeğiyle yaşadıkları süreci anlattı. Nuray, "Bebeğim kuvözde kaldı, diğer insanlarda olduğu gibi değişik teşhislerle 19 gün boyunca kuvözde tuttular. 19 günün sonunda vermiyorlardı, eşim zorla imza karşılığı alabildi." dedi.
Mağdur anne Çiğdem Sarı Nuray, 2019 yılında Şafak Hastanesi'nde doğum yaparak kucağına aldığı 5 yaşındaki Bahadır Nuray'a gelişim geriliği teşhisi kondu. Anne Çiğdem Sarı Nuray şikayetçi oldu ve yaşadıklarını Demirören Haber Ajansı’na anlattı.
'EŞİM ZORLA İMZA KARŞILIĞI ALABİLDİ'
Bebeğini kucağına alamadığını söyleyen Nuray, "Bebeğim kuvözde kaldı, diğer insanlarda olduğu gibi değişik teşhislerle 19 gün boyunca kuvözde tuttular. 19 günün sonunda vermiyorlardı, eşim zorla imza karşılığı alabildi. Her gittiğimizde değişik teşhis koyulup, ilaç verilmeye başlandı. En basiti, epilepsi. Nörolojik sorunları var, enfeksiyonu yüksek, emme refleksi yok diyerek türlü türlü teşhisler konularak en son beyine şant takılacak dediğinde eşim alma kararı aldı çocuğa da zulüm. Delik deşik oldu serumlardan dedik. 19. günün sonunda aldık biz bebeğimizi. Bayramdı, aldığımızda dediler ki 'Nöbet geçirebilir, ölebilir, siz alıyorsunuz sorumluluk kabul etmiyoruz' ısrarla bırakmak istemediler. Biz 'Tamam bütün sorumluluğu alıyoruz, burada mahvolacağına evde olsun' dedik. O güne kadar kucağıma da vermemişlerdi. Kucağıma aldığımda çocuğun emme refleksi olduğunu gördüm. Gayet emiyordu da. Nöbet geçirmedi, gayet iyi ilerleme görüldü" dedi.
'AKRANLARI GİBİ OLMADIĞINI BÜYÜYÜNCE FARK ETTİK'
Hastanedeki yanlış tedaviler sonrası çocuğuna gelişim geriliği teşhisi konulduğunu belirten Nuray, "Akranları gibi olmadığını biraz büyüyünce fark ettik. Akranlarının döneminde, emeklemedi, o dönemde yürümedi, o dönemde koşup oynayamıyordu, daha geri bir çocuktu. Sonra tabi bunlar için de doktora gittik. Gelişim geriliği çıktı. Zor bir süreçti. Biz bu olaylar çıkana kadar bundan dolayı olduğunu inanın düşünmedik. Hep dedik, acaba erken doğdu ondan mı? Ta ki, bu olaylar çıkıp diğer bebeklere de aynı şeyin yapıldığını duyduk, anladık ki bizim çocuğumuz da onların ilaçlarıyla, onların tedavileriyle bu hale gelmiş bir çocuk" ifadelerini kullandı.
'BENİM ÇOCUĞUM DA BU ZÜLMÜ GÖRDÜ MÜ'
Anne Nuray, "Düşündükçe çıldırıyorum. Her gün bir haber çıkıyor. En başta erkek bebeklerin testislerini sıkarak kurutmaları.Ben onun içinçocuğumu şu an doktora göstereceğim. Bu da aklıma gelmeyen bir şeydi. İlaçların dışında, yanakları sıkılan çocukları da görmüşsünüzdür. Benim çocuğuma da yapıldı mı ? Benim çocuğum da bu zülmü bu işkenceyi gördü mü ? Şikayetçi olduk tabii ki. Hatta dün dosyaya girmek için dün kaleme gittik. Zaten hakimin dosyaları gördüğünü bildiğini, gerekirse ekleyebilir ya da tekrar bizim için aynısından bir dava olabilir. Şu an onu bekliyoruz" şeklinde konuştu. (DHA)