9466,67%1,06
34,47% 0,19
36,07% -0,43
3008,80% 1,59
5018,97% 1,26
İlk okudukları kitap, kendilerinin yazdığı oldu
Yağmur ÖNGÜN/İZMİR, (DHA)- İZMİR'in Narlıdere ilçesindeki Hasan İçyeri İlkokulu'nda ana sınıfı öğretmeni Günay Özgün Dursun, başlattığı proje ile miniklerin velilerinin yardımı ile hayal dünyalarını resmetmelerini ve yazıya dökmelerini sağladı. Bu yıl birinci sınıfa başlayıp okuma-yazma öğrenen çocukların ilk okudukları kitap, kendi yazdıkları hikayeleri oldu. Bu hikayeleri kitaplaştıran Dursun, "Ortaya inanılmaz güzel şeyler çıktı" dedi.
Narlıdere ilçesindeki Hasan İçyeri İlkokulu'nda anası sınıfı öğrencileri, 'Kendi Kitabımı Yazıyorum' projesi ile hikayelerini kurguladı. Ana sınıfı öğretmeni Günay Özgün Dursun, geçen yıl başlattığı proje ile miniklerin velilerinin yardımı ile hayal dünyalarını resmetmelerini ve yazıya dökmelerini sağladı. Bu yıl birinci sınıfa başlayan ve okuma-yazma öğrenen 10 çocuğun ilk okudukları kitap, kendi yazdıkları hikayeleri oldu. Kiminin arkadaşlarını, ailesini anlattığı hikayelerde, kimisi sahiplendiği kuş, kedi, köpeklerden ve hayal dünyasından bahsetti.
'AMACIM, KİTAPLARI SEVDİRMEK'
Bu yıl da ana sınıfına başlayan öğrencileriyle kendi kitaplarının basılması için veliler ile iş birliği içinde çalışmaya devam ettiğini söyleyen Dursun, "Projedeki amacımdan bir tanesi, çocuklara kitapları sevdirmek var olan sevgilerini de pekiştirmekti. Bu çalışma ile kendi kitabını yazan, kurgulayan çocuklar, kitap okumaya daha hevesi oluyorlar. Bunun yanı sıra proje, çocukların birçok gelişim alanına hitap ediyor. Sözel dil gelişimine katkı sunuyor, hayal güçlerinin ne kadar sınırsız olduğunu gösteriyor ve öz güvenlerini destekliyor" diye konuştu.
'KÜTÜPHANELERİNDEKİ İLK KİTAPLARDAN BİRİ, KENDİ KİTAPLARI OLDU'
Ön hazırlık yapıldığında ve gerekli çalışmalar sunulduğunda çocukların neler yapabileceğini göstermek istediğini belirten Dursun, "Çocuklarımız da ben de çok mutlu oldum. Veli toplantılarımda, küçük yaşta kitap okuma alışkanlığının edinilmesinin çok önemli olduğunu her daim söylüyorum. Evlerinde bir kütüphane olmasını istedim. Çalışma kapsamı için de bu çok önemliydi, velileri beni dinledi ve yaptıkları çalışmaları fotoğraflar atarak gösterdiler. Aynı şekilde de sınıfta da hikaye tamamlama çalışmaları yaptık ve kendi hikayelerini yapmaları için gerekli tüm altyapıyı hazırladık. Önemli olan diğer bir nokta ise kitapların çocukların her zaman ulaşabilecekleri bir yerde olmasıydı. Çocuklar hem evde hem okulda istediklerinde bu kitaplara erişip, inceleyip bakabildiler. Şimdi çocukların kütüphanelerindeki ilk kitaplardan biri, kendi kitapları oldu. Ortaya inanılmaz güzel şeyler çıktı" dedi.
'ÖĞRENCİ, ÖĞRETMEN VE VELİ OLARAK İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE ÇALIŞTIK'
Projeyle ilgili bilgi verdiğinde velilerin böyle bir çalışmanın ortaya çıkacağını düşünemediklerini, proje gerçekleşince de çok şaşırdıklarını söyleyen Dursun, "Kitabın basılmasıyla veliler de çocuklarının neler yapabileceğini gördü. Velilerime her daim, çocuklarına açık uçlu sorularla hikayelerini geliştirebileceklerini ancak anlattıkları ne kadar ütopik gelirse gelsin müdahale etmemeleri gerektiğini söyledim. Çünkü önemli olan onların hayal güçlerinden ve resimlerinden oluşan kitapların olmasıydı. Projede öğrenci, öğretmen ve veli olarak iş birliği içinde çalıştık. Bu da çok önemli. Çünkü sadece okulda değil, evde de çalışmalarına devam etmeleri gerekiyor" diye konuştu.
'O ANLATTI, BEN YAZDIM'
Öğrencilerden Belis Kaya'nın annesi Buket Kaya (27), "Kızımla, öğretmenimizin yönlendirmesiyle çok fazla kitap okuduk. Kızım, izlediği çizgi film kahramanlarından yola çıkarak 'Elsa ve Maviş' diye bir hikaye kitabı yazmayı tercih etti. O anlattı, ben yazdım ve daha sonra anlattıklarının resmini çizdi. Şimdi birinci sınıfa başladı ve çok mutlu. Herkese 'Benim kitabım var' diye gösteriyor. Bizim için de mutluluk verici. Kitaplığımızın en üst bölümüne koyduk. Her gün uyandığında ilk gördüğü şey, kitaplıktaki kendi kitabı" dedi.
'HAYAL DÜNYASININ NE KADAR GENİŞ OLDUĞUNU GÖRDÜM'
Öğrencilerden Ebrar Koç'un annesi Meral Koç (34), "Kendi isteğiyle ne anlatırsa onları yazdık. Parkta tavşanı görmüştü ve onun hikayesini anlatmak istedi. Tavşanla sohbet ettiğini ve oyunlar oynadığını anlattı. Kızımın hayal dünyasının ne kadar geniş olduğunu görmüş oldum. Tavşanla arkadaşlık bağına tanık olum. Bu da benim için çok mutluluk vericiydi. Kitabı yazarken de çok heyecanlıydı. Şimdi de kendi kitabı olduğu için çok mutlu" diye konuştu. Asya Çoban'ın annesi Gülçin Çoban (37) ise "Annesi olarak çok mutlu oldum. Evimizde baktığımız küçük bir kuş vardı. Onun hikayesini anlatmak istedi. Çünkü onu çok seviyordu. Aklına geldikçe hikayesini anlatmak istiyordu. Ben de her defasında ne söylemek, anlatmak isterse yazdım" dedi.
'KENDİ KİTABIMI OKUMAYA ÇALIŞIYORUM'
Birinci sınıfa başlayan Yusuf Kaya (7) da şunları anlattı:
"Okuma-yazmayı şimdi öğreniyorum ve kendi kitabımı okumaya çalışıyorum. Kitabımda hastaneye gidip, ameliyat olduğum günleri anlatmak istedim. Ateşim olduğu için hastanede kalmıştım ve orada tanıştığım arkadaşlarımı ve hastaneyi kitabıma yazmak istedim."
'ARKADAŞLARIMA KİTABIMI OKUMAK İSTİYORUM'
Öğrencilerden Mehmet Akif Şahin (7), "Kitabımda papağanım Boncuk'u anlattım. Annem ve ablam yazmama yardım etti. Ben de resimler çizdim. Artık benim kendi kitabım oldu. Arkadaşlarıma kitabımı okumak istiyorum" dedi. Asya Çoban (6), "Kendi kitabımı yazdığım için çok mutluyum. Yazarken çok heyecanlandım. Kitabımda annemi, babamı, ablamı ve beyaz kuşumu anlattım. Şimdi kendi kitabımı arkadaşlarıma gösteriyorum. Ana sınıfında öğretmenimle yazdığım kitabımda, balkonumuza konan güzel kuşu anlattım" diye konuştu. (DHA)
FOTOĞRAFLI