Tarih: 05.12.2024 11:45

Hayali olan üniversiteyi 51 yaşında kazanıp, gazeteci oldu

Facebook Twitter Linked-in

 

 Kahramanmaraş'ta yaşayan 1 çocuk annesi Lütfiye Çanacık (51), hayali olan üniversiteyi liseden mezun olduktan 34 yıl sonra kazandı. Dicle Üniversitesi Basım ve Yayım Teknolojileri Bölümü'ne kayıt yaptırıp, 3 ay önce Diyarbakır'a taşınan Çanacık, yerel bir gazetede de işe başladı.

İstanbul Kartal Lisesi'nden 1990'da mezun olan Lütfiye Çanacık, üniversite sınavlarında istediği puanı alamayınca iş hayatına atıldı. Çalıştığı çeşitli işlerden 29 yıl sonra emekli olan ve Kahramanmaraş'ta yaşayan 1 çocuk annesi Çanacık, bu yıl girdiği üniversite sınavından 247 puan alarak Dicle Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Basım ve Yayım Teknolojileri Bölümü'nü kazanıp, 3 ay önce Diyarbakır'a taşındı. Çanacık, Kentteki yerel bir gazetede işe giren Çanacık, hayali olan gazeteciliği yapmaya başladı.

'DİYARBAKIR BANA ÇOK BEREKETLİ GELDİ'

Gazetecilik okumak istediğini ancak daha önce kazanamadığını belirten Çanacık, "1990 İstanbul Kartal Lisesi mezunuyum. O dönem de liseden mezun olduktan sonra annem ve babam bana çok yatırım yaptılar. Birkaç kez dershaneye göndermelerine rağmen istediğim puanı alamadım ve yerleşemedim. Yerleşemeyince iş hayatına atılmak durumunda kaldım. Yaklaşık 29 yıl çalıştıktan sonra emekli oldum. Her zaman gazetecilik, basım ve yayım bölümünü okumak istiyordum. 247 puanla yerleştim. O dönemlerde gazetecilik okumak istiyordum ama puanım düşük geldi. Bugün Dicle Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Basım ve Yayım Teknolojileri Bölümü'nü 34 yıl sonra istedim ve ulaşmış oldum. Bir oğlum var, ismi Mert. 3 aydır Diyarbakır'da yaşıyorum. Emekli olduktan sonra kitap editörlüğü yaptım. Birçok şair ve yazarın editörlüğünü de yaptım. Diyarbakır aslında bana çok bereketli geldi. Şu anda Diyarbakır'da bir gazetede çalışıyorum" dedi.

'ÜNİVERSİTE HAYATI, BAMBAŞKA BİR HAYAT'

Okul hayatına devam ettiği için çok mutlu olduğunu söyleyen Lütfiyi Çanacık, "Sınıfta en yaşlı kişi benim diyebilirim. Sınıf arkadaşlarım 18, 19, 20'li yaşları arasındadır. Üniversite otobüsüne bindiğimde bana, 'Sen de mi üniversiteye gidiyorsun' diyorlar. Sınıftaki arkadaşlarım da ilk zamanlarda şaşırdı. Bana, 'Artık emekli oldun, 51 yaşına geldin, üniversite okuyup ne yapacaksın' diye soruyorlar. Aslında hayat bundan sonra yeniden başlıyor. Üniversitenin birçok etkinliğine katılıyorum. Ayrıca kendimi geliştirmek için de birçok kurs var, onlara katılıyorum. Halk Eğitim Merkezi'nin düzenlediği kurslara da katılıyorum. Çünkü Diyarbakır'ın etinden, sütünden, yağından, her şeyinden faydalanmak istiyorum. Yaşıtlarım genç kalmak, dinç kalmak istiyorlarsa, bir üniversite okumalarını tavsiye ederim. Üniversite hayatı, bambaşka bir hayat. Liseye benzemiyor, hiçbir okul hayatına benzemiyor. Çünkü çok hareketli bir üniversitede okuyorum. Devam etmelerini tavsiye ederim. Öğrendiklerimizi son nefese kadar öğrenmeliyiz. Bilmediklerimizin de öğrencisiyiz. Öğrenmenin yaşı, sonu yok. Okul hayatını yarıda bırakan bütün arkadaşlarımın kaldıkları yerden devam etmelerini istiyorum. Çünkü bir kadın olarak tüm olumsuzluklara, negatif düşüncelere rağmen devam ettirdim ve bu durumdan çok mutluyum. Çünkü bana getirisi çok fazla. Cesaret etsinler, adım atsınlar diyorum. Üniversite hocalarımıza da çok teşekkür ediyorum. Çünkü gerçekten beni araştırmaya yönlendiriyorlar. Onların ağzından çıkan her bir kelimeye çok dikkat ediyorum" diye konuştu. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —