Tarih: 15.04.2025 11:45

'Görme kusurları lazer cerrahisiyle giderilebilir'

Facebook Twitter Linked-in

Medicana Sağlık Grubu Göz Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Sinan Bilgin, yazın özellikle tatilde yüzerken, güneş gözlüğü kullanırken ve dalış gibi etkinliklerde sorun yaratabilen miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi görme kusurları, gündelik yaşamı olumsuz etkileyebildiğini belirtip, lazer cerrahisi gibi modern tedavi yöntemleriyle bu sorunların giderilebileceğini söyledi.

Görme bozukluklarının tedavisinde kullanılan lazer cerrahisi, son yıllarda görme kusurlarında kullanılıyor. No Touch (T-PRK), LASIK ve SMILE gibi lazer refraktif cerrahi yöntemleri; miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi kırma kusurlarını düzeltmek amacıyla kornea dokusunu yeniden şekillendiren excimer lazer teknolojisi ile uygulanıyor. Medicana International İzmir Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Sinan Bilgin, bahar aylarının göz hastalıklarının tedavisi için uygun bir zaman dilimi olduğunu söyledi. Doç. Dr. Bilgin, "Excimer lazerler, lazer göz cerrahisi alanında önemli bir teknolojidir. Bu lazerler, korneadan mikroskobik miktarda dokuyu, sağlıklı kornea dokusuna zarar vermeden yok etme kapasitesine sahiptir. Böylece gözlük kullanımı gerektiren görme bozuklukları kolayca tedavi edilerek yazın yüzerken ya da dalış, sörf gibi aktiviteler yapılırken kişinin görme sorunu yaşamaması sağlanabilir" dedi.

'YÖNTEM HASTANIN İHTİYACINA GÖRE DEĞİŞİYOR'

Excimer lazerin çalışma prensibi hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Bilgin, “Excimer lazer, kornea dokusunu hassas bir şekilde çıkarmak için belirli bir dalga boyunda ultraviyole ışık yayar. Bu yüksek enerjili ışık darbeleri, korneanın yalnızca küçük bir miktarına nüfuz eder ve bir seferde 0,25 mikron kadar az dokuyu yok edebilir. Lazer sistemi, hastanın kırma kusurunu düzeltmek üzere bilgisayar tarafından programlanır.Hastanın ihtiyaçlarına göre yöntem değişiyor" diye konuştu.

Göz izleme sistemlerinin tedavi sürecini desteklediğini vurgulayan Doç. Dr. Sinan Bilgin, şöyle devam etti: "Yeni nesil excimer lazerlerin büyük çoğunluğu, göz hareketlerini izleyen ve lazer ışınını sürekli olarak hedefte tutan otomatik göz takip sistemlerine sahiptir. Bu sayede lazer işlemi sırasında hastanın gözü istemsiz olarak hareket etse bile cihaz, lazeri doğru noktaya yönlendirmeye devam edebilir. Gerekirse işlemi kısa süreliğine durdurur ve göze yeniden pozisyon verilmesini sağlar."

'GÖZ BEBEĞİ BOYUTU ÖNEM TAŞIYOR'

Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmaların, göz bebeği boyutunun lazer görme düzeltme sonuçlarını etkileyebileceğini gösterdiğini kaydeden Doç. Dr. Bilgin, “Karanlıkta göz bebeğinizin büyüklüğü, lazer tedavi bölgesinden büyük olursa, işlem sonrasında geceleri parlama ve ışık etrafında hale görme gibi görsel rahatsızlıklar yaşanabilir. Bu nedenle lazer tedavisinin planlanmasında göz bebeği boyutu mutlaka dikkate alınmalıdır" dedi. Lazer işleminin süresiyle ilgili de bilgi veren Doç. Dr. Bilgin, "Tedavi süresi, hastanın kırma kusurunun derecesine bağlı olarak yaklaşık 20 ila 60 saniye arasında değişmektedir" dedi.

'NO TOUCH YÖNTEMİ CERRAHİ TEMAS GEREKTİRMİYOR'

Doç. Dr. Sinan Bilgin, 'No Touch' yöntemiyle ilgili de şu bilgileri verdi: "Halk arasında 'No Touch' olarak bilinen T-PRK yöntemi yaygın olarak uygulanmaktadır. Bu yöntemin en önemli özelliği, cerrahi bir aletle göz yüzeyine fiziksel temas gerektirmemesidir. Lazer işlemi öncesinde hastanın en iyi gördüğü numaralar tespit edilir. Bununla birlikte kornea kalınlığı, keratokonus hastalığı varlığı, gözyaşı miktarı, lazer uygulanacak kornea bölgesinin topografik analizi, göz bebeğinin ışıklı ve karanlık ortamlarda ne kadar büyüdüğü, epitel kalınlığı ve göz bebeklerini genişleterek numara değişiminin saptanması gibi birçok kriter titizlikle incelenir. Bu değerlendirmeler sonucunda tüm ölçümler uygunsa tedavi süreci ve sonrasında dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgilendirme yapılır."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —