Tarih: 23.09.2024 13:00

Genelbaşkan İmrek ; Ana Muhalefet İktidarın Değirmenine Su Taşıyor

Facebook Twitter Linked-in

 

Bir basın açıklaması yaparak ülkenin içinde bulunduğu vahim durumun her geçen gün çok daha kötüye gittiğini belirten Genelbaşkan İmrek, ülkede huzur ve güvenin bittiğini, can güvenliğinin olmadığını,her gün artan kadına ve çocuğa uygulanan şiddet ve tacizin, milli, manevi ve ahlaki değerlerin tahrip, bilinçli ve sistematik olarak yok edildiği, hırsızlık, rant, rüşvet iltimas ve yolsuzluk olaylarının ayyuka çıktığını söyledi.

 

 

 

Genelbaşkan İmrek,yayımladığı basın açıklamasında ;

 

 

Ülkenin içinde bulunduğu bilinçli vatanperver Türk milletinin ve ülkemizin içler acısı durumu hepinizin malumudur..

Hak, hukuk ve adaletin güneşli bir ortamda bile mum ışığı ile arandığı, toplumsal huzur güven refah ve istikrar duygusunun, can ve mal güvenliğinin kalmadığı, kadına ve çocuğa uygulanan şiddet ve tacizin bu yüzden meydana gelen ölüm vakalarının arttığı, demokratik hak ve özgürlüklerin baskı altına  alındığı, milli, manevi ve ahlaki değerlerin tahrip, bilinçli ve sistematik olarak yok edildiği, hırsızlık, rant, rüşvet iltimas ve yolsuzluk olaylarının ayyuka çıktığı, devletin kayırma ve kadrolaşma yoluyla ele geçirildiği, yönetimde devamlılık ve liyakat tecrübe ve denetim ilkesinin ortadan kalktığı, asırlık anayasal sosyal hukuk devletinin tek adamlı otoriter bir parti polis devletine dönüştürüldüğü, yönetime adalete ve getirilen dikta düzenine olan güvensizlik nedeniyle beyin ve sermaye göçünün büyük oranda arttığı, bilinçli bir şekilde yok edilen tarım hayvancılık üretim ve sanayi ile ekonomik çöküş, pahalılık, yoksulluk,adalet eğitim ve sağlık sisteminin yok edilişi ve işsizliğin astronomik rakamlar ile  tarihi bir rekor kırdığı, sınır güvenliğimizin  yok edilerek zafiyete uğradığı ve sınırsız ve kontrolsüz mülteci akını nedeniyle demografik yapının bilinçli ve ulusal devlet yapısını bozmak kastıyla tarifi imkansız tehlikeler ile dönüşümsüz olarak tahrip edildiği, milli ve geleneksel düğümlerin bir bir çözüldüğü, anayasanın cumhurbaşkanlığı ile devletin bir çok kurumu tarafından defalarca ihlal edildiği, terör iltisaklı siyasi unsurların cesaret kazanarak milli onuru ve milli kahramanları ülkemizin ve cumhuriyetimizin kurucusunu hedef alan sözler sarfettiği, diplomatik yaptırım gücümüzün ve uluslararası saygınlığımızın tamamen tükendiği, mevcut muhalefetin olanlar karşısında çaresiz ve basiretsiz kaldığı hatta iktidar değirmenine su taşıdığı gerçeği ile son derece uzun, tehlikeli ve karanlık bir süreçten geçtik ve halen geçmeye devam ediyoruz..

 

 Yaşanan ve Görünen realite odur ki bu süreç, sivil anayasa adı altında yürürlüğe sokulması planlanan teröruzantısı siyasiler bop projesi kapsamında verilen tavizler TÜSİAD gibi STK ların emperyalist siyonist güçlere bist ve şirin görünme çabaları hazırlıkları çok önceden tamamlanmış olan bir seri yasal yaptırımla meşruiyet kazanacaktır..

 

 Ana muhalefetin böylesi vahim bir durum karşısında dahi ülke istikbalinin değil şahsi ikballer peşinde zaman ve incir çekirdeğini doldurmayacak göstermelik siyaset ve muhalif çalışmalar adına zaman tükettiğini, izlediği tutarsız basiretsiz ve etkisiz politika ve tavizkar tutumuyla iktidarın değirmenine su taşıdığını maalesef üzüntü içinde izlemekteyiz.. 

 

 

 

Bu mücbir ve tehlikeli durum karşısında kaybedilecek bir anımız dahi yoktur, olamaz.

Atatürk milliyetçiliği çizgisinde, yeniden bir müdafaa-i hukuk anlayışı içinde ülkece topyekûn kurtuluş mücadelesi faaliyeti gösterecek, yüzde yüz yerli ve milli mutabakat gücü oluşturmak ve ülke kalkınana kadar yaşam seviyesini yükseltene kadar görüş ve ideolojik yaklaşımlar düşünceler bir tarafa bırakılarak bayrak ülkenin bölünmez bütünlüğü ulusal devlet yapısı ile sorunu olmayan partilerle siyasi güce ve oluşuma olan ihtiyaç her zamankinden daha fazladır..

Bizler durumdan vazife çıkaran Türkiye Uyanış Partisi olarak diğer partiler ile bir araya gelerek Milli Uyanış ve Dayanışma İttifakı’nı kurmaya karar verdik ve bunu yaparken de Atatürk’le, Cumhuriyet’le, Anayasanın ilk dört ve 66. maddeleriyle sorunu olmayan tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve toplum kanaat önderlerini bizzatı arayarak aramıza katılmaya davet edeceğiz.

Aramıza davet edeceğimiz bütün siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ve toplum kanaat önderlerine buradan huzurunuzda bir kez daha sesleniyorum, “Eğer ki milli meseleler konusunda samimi isek ve geleceğe dair aynı endişeleri taşıyorsak böyle ulvi bir oluşumda bölünmeden birlik beraberlik içinde hareket ederek ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Aziz Necip Türk Milletinin makus talihini değiştimede siz de yerinizi alın".

 

Vatan Millet ve Hürriyet,Türk'ün dür Mülkiyet.......




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —