Tarih: 12.02.2025 11:14

Canlı yayında yıkılan binadan kurtarılan Ömer: Kolumun üzerinde eşimin cansız bedeniyle kaldım

Facebook Twitter Linked-in

Furkan KAVUKLU/KAYSERİ, (DHA)- KAHRAMANMARAŞ merkezli 7.7 büyüklüğündeki depremin ardından Elbistan ilçesine giden Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabirlerinin canlı yayın yaparken 7.6'lık depreme yakalandıkları sırada yıkılan binadan kurtarılan Ömer Faruk Gürbüz (24), yaşadıklarını anlattı. Annesi Hikmet Purcuklu (51), kardeşi Halil Buğra Gürbüz (9) ve 8 aylık hamile eşi Gözde Gürbüz'ü (19) depremde kaybeden Ömer Faruk Gürbüz, "Ben 19 saat boyunca enkazda kaldım. Bilincim kapandı. Enkazda, kolumun üzerinde eşimin cansız bedeniyle kaldım. Kuzenlerim yardıma geldi ve 'Seni kurtaracağız, iyi ol' dediler. Kurtarıldıktan bir süre sonra YouTube'dan araştırırken, enkazında kaldığım binanın yıkıldığını gördüm” dedi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'te meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depremin ardından DHA Kayseri Bölge Şefi Olcay Düzgün ve muhabir Furkan Kavuklu, Elbistan ilçesine gitti. Yayın sırasında Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğünde ikinci deprem oldu. Depreme canlı yayında yakalanan muhabirler, birçok binanın yıkılışını kayıt altına aldı. Bu depremden dakikalar önce uyumak için teyzesinin zemin kattaki dairesine giren Ömer Faruk Gürbüz ve ailesi de yıkıldığı anlar kameraya yansıyan binada enkaz altında kaldı. Ömer Faruk Gürbüz, annesi Hikmet Purcuklu, 8 aylık hamile eşi Gözde Gürbüz, 9 yaşındaki kardeşi Halil Buğra Gürbüz, teyzesi ve kuzenleri kurtarılmayı bekledi. 2'nci depremden 19 saat sonra Ömer Faruk Gürbüz, dışarıda olan akrabaları tarafından kurtarıldı, annesi Hikmet Purçuklu, eşi Gözde Gürbüz ve kardeşi Halil Buğra Gürbüz ise hayatını kaybetti. Tedavisinin ardından TIR şoförlüğüne başlayan Gürbüz, deprem psikolojisinden dolayı yalnız kalmanın kendisine iyi geldiğini söyledi.

'KAFAMIZI BİLE KALDIRAMADAN ENKAZDA KALDIK'

Yaşadığı süreci anlatan Gürbüz, "Ben 19 saat boyunca enkazda kaldım. İlk depremde annem, eşim ve kardeşimle birlikteydim. İlk depremden sağ çıktık. İkinci depreme de soğukta duramadığımız için Nurten teyzemin evine girmek zorunda kaldık. Ev, giriş katında olduğu için sağ çıkarız, diye düşündük. Eve, teyzelerim, kuzenlerimle birlikte yaklaşık 12 kişi girdik. Eve girince herkes yatma vaziyeti aldı. Üşümüş ve yorulmuştuk. Yatarken yeniden deprem oldu. Kafamızı bile kaldıramadan enkazda kaldık. Sonrasını hiç hatırlamıyorum. Bilincim kapandı. Enkazda, kolumun üzerinde eşimin cansız bedeniyle kaldım. O anki psikolojiyi Allah düşmanımın başına vermesin. Kuzenlerim yardıma geldi ve 'Biz seni kurtaracağız, iyi ol' dediler. Ben nefes almakta çok zorlanıyordum. Önce Elbistan Devlet Hastanesi'ne götürdüler sonra Kayseri'ye gönderdiler. Kayseri'den sonra Ankara'ya ve yeniden Kayseri'ye geldim. Şu an sol kolum iflas derecesinde. Sol kolum tutmuyor. Yeni yeni kendine gelmeye başladı" ifadelerini kullandı.

'PSİKOLOJİMDEN ÖTÜRÜ, İNSAN YALNIZ KALMAK İSTİYOR'

Hayalinin TIR ile Avrupa ülkelerine gitmek olduğunu belirten Gürbüz, "TIR sektörüne geçiş yaptım. Bu işi seviyorum. Önceden de yapmayı istiyordum. Bu zamana nasip oldu. Depremden 2 yıl sonra, TIR şoförü olarak hayatıma devam ediyorum. İleride Avrupa şoförü olup TIR'cılığa devam etmek istiyorum. Psikolojimden ötürü, insan yalnız kalmak istiyor. TIR'ı da bunun için en iyi iş olarak düşündüm. Depremde 8 aylık hamile eşim, 9 yaşında kardeşim bir de annem rahmetli oldu. Bütün herkesten Allah razı olsun. Herkes ayrı ayrı seferber oldu. Enkazdan çıktıktan bir süre sonra YouTube'dan araştırırken, enkazında kaldığım binanın yıkıldığını gördüm. Daha önce de görmüştüm ama deprem psikolojisinden dolayı hatırlamıyordum" diye konuştu.

'KURTULDUĞUNA HİÇ SEVİNMEDİ'

Ömer Faruk Gürbüz'ü, enkazdan çıkaran kuzenlerinden Haydar Erden, "Geceki yakalandığımız deprem, çok korkunçtu. Evde uyuyordum. O zamanlar nişanlıydım. Nişanlım uyandırdı. Apar topar kalkıp gittik. Elbistan sanayisinde esnafım. Ağabeyimle birlikte, oradaki dükkana gittik. Saat gündüz 12.00 civarıydı. Evden değerli eşyalarımızı alıp çıktık. Deprem olduktan sonra, süt kardeşim Ömer ve teyzelerimin enkaz altına kaldığı haberi geldi. Epey bir çalışma sarf ettik. Önce teyzelerimden birini çıkardım. Sonra kuzenim İsa'yı çıkardık. Süt kardeşimi çıkarmaya çalıştık. Yaklaşık 19 saat sürdü. Sonrasında annesinin cansız bedenine ulaştık. 2-3 gün sonra da kardeşinin cansız bedenine ulaştık. Aynı şekilde 3 gün sonra eşinin cansız bedenine ulaşabildik. Zordu yani. Ömer'in kurtulduktan sonra bana tepki olarak kurtulduğuna hiç sevinmedi, 'Eşim öldü ben niye yaşıyorum?' gibi ifadeleri oldu. Rabb’im bu acıyı hiç kimseye yaşatmasın" dedi. (DHA)

FOTOĞRAFLI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —