Menü
Melik Altay savunmasında, "Ben kasten öldürmedim. Burcu'nun bana ateş etmesi üzerine olay gelişti" dedi. Esas hakkında mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı ise değerlendirmesinde, sanığın ifadesini değiştirmesinin 'Suçtan kurtulmaya yönelik' olduğuna kanaat getirdi.
Esenyurt Yeşilkent Mahallesi Nazım Hikmet Bulvarı'ndaki bir sitede 5 Ocak'ta meydana gelen olayda, Melik Altay tartıştığı sevgilisi Burcu Seymen'i (32) silahla vurduktan sonra intihar etmeye çalıştı. Silah seslerini duyanların ihbarı üzerine adrese gelen polis ekipleri, 2 kişiyi kanlar içerisinde yerde yatarken buldu. Sağlık ekiplerinin kontrollerinde Burcu Seymen'in hayatını kaybettiği, Melik Altay'ın ise ağır yaralı olduğu belirlendi. Ambulansla hastaneye kaldırılan yaralı Melik Altay, tedavisinin tamamlanmasının ardından çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı. Burcu Seymen'in cenazesi ise ailesi tarafından toprağa verildi. Olayla ilgili ilk duruşma, dün Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada hayatını kaybeden Burcu Seymen'in ailesi ve taraf avukatları hazır bulunurken, tutuklu sanık Melik Altay bulunduğu cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı.
SANIK SAVCILIKTA VERDİĞİ İFADEYİ DEĞİŞTİRDİ
Kimlik tespitlerinin yapılması ile başlayan duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Melik Altay, "Ben verdiğim ilk ifadede düzeltme yapmak istiyorum. Karakolda ve savcılıkta verdiğim ifadede Burcu'nun vurulduğunu görünce karın bölgemden kendimi vurduğumu söylemiştim. Ama aslında beni ilk Burcu vurdu. Sonra ben onu vurdum. İlk ifade verdiğim sırada sağlık durumum iyi değildi. Kalın bağırsağım dışarıdaydı. Polisler bana, 'Burcu'yu vurdun sonra intihar ettin' diyorlardı. Ben de bu psikolojide verdim ilk ifademi" dedi.
‘ÖNCE BURCU BENİ VURDU’
Savunmasına devam eden tutuklu sanık Altay, "Burcu ile o gün eve geçtik ve alkol aldık. Saat 23.00 gibi Burcu, 'Kulübe geçelim' dedi. Ben gitmek istemedim, ama o ısrar edince bir gece kulübüne geçtik. Orada da alkol aldık. Daha sonra Burcu'nun yan taraftaki masada oturan şahısla bazı mimiklerini yakaladım. Bunun üzerine mekanda tartışmaya başladık. Ben kızınca Burcu üstüme geldi. Bana hakaret etti. Burcu'yu aldım, dışarı çıktık. Hatta dışarıda olan gençlerle de atıştık. Bana yine hakaret etti. Bu arada benim silahım vardı. Ne olur ne olmaz diye yanıma almıştım. Burcu bana küfretmeye başladı. Ağza alınmayacak laflar dedi. Sonrasında eve geçtik. Asansöre bindik, tam eve girecekken 'Ben girmiyorum' dedi.
Ben peşinden gitmek için asansörü çağırdığım sırada geri geldi. Sonra içeriye girdik. Burcu yine hakaret etmeye devam ediyordu. Bu yüzden kavga ettik. Sakinleştirmeye çalıştım ama bana küfretti. Beni eşimle tehdit etti. 'Eşine söyleyeceğim seni' diyerek benim elimdeki silahı almaya çalıştı. 'Öldüreceğim seni' dedikten sonra silahı aldı ve 2-3 el bana ateş etti. Ben ne olduğunu anlayamadım. Can havliyle elindeki silahı alıp, ben de ona ateş ettim. Burcu beni vurmadan önce telefonu bendeydi. Telefonunu istedi. Telefonu ona verirken isimsiz bir çağrı geldi. 'Kim bu' diye sorduğumda Burcu bana 'Sana ne' diye cevap verdi. Bunun üzerine telefonu ona doğru fırlattım. Telefon Burcu'nun başına geldi ve bağırmaya başladı. Silahı elimden aldı. Sonra ne olduysa da orada oldu. Ben intihar edecek olsam kafama sıkardım. Karnıma değil" dedi.
