9312,13%-0,10
38,27% 0,05
43,32% -0,79
4050,79% -2,26
6690,48% -2,29
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM'nin açılışının 105'nci yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle Meclis'te düzenlenen, '23 Nisan Resepsiyonu'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tunç, "İstanbul’la ilgili alınması gereken tedbirlerin de acilen alınmaya devam etmesi zarureti de ortada. İçişleri, Sağlık, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlarımız İstanbul'dalar. Biraz önce açıklamalar da yaptılar ve duruma vaziyet ediyorlar. Bizim özellikle adliyeler bakımından, cezaevleri bakımından ve denetimli serbestlik müdürlükleri bakımından herhangi bir hasarımız söz konusu değil. Yaklaşık 24 tane cezaevimiz, 5 tane denetimli serbestlik müdürlüğü binamız, bölge adliye mahkemeleri, normal mahkemeler ve bölge idare mahkemeleriyle beraber toplam 20 binamız var. Bunlarda herhangi bir hasar söz konusu değil. Cezaevlerinde de çok şükür bir sıkıntı yok. Hükümlü ve tutukluların yakınlarıyla görüşmesiyle ilgili herhangi bir problem söz konusu değil. Yarın duruşmalar devam edecek. Herhangi bir aksama söz konusu olmadan. Çünkü yargıda süreler işler. Dolayısıyla süreli işlerin aksamaması, herhangi bir ileride bir ihtilafa neden olmaması açısından da o süreklilik esas zaten adliye binalarımız, tüm cezaevlerimiz İstanbul'da hep deprem sonrası inşa edilen yeni binalar. O nedenle binalarda herhangi bir risk söz konusu değil. Adliye hizmetleri ve cezaevi hizmetleri aksamadan devam edecek” ifadelerini kullandı.
‘KELEPÇE İZLENEN BİR YÖNTEM’
Ev hapsindeki kişilerin kelepçelerinin çıkarıldığı iddiasına yönelik açıklamalarda bulunan Tunç, “Denetimli Serbestlik adı altında evlerinde, ev hapsinde olanların kelepçesini çıkardığına yönelik bir takım sosyal medyada bazı haberler çıkıyor. Bunlarla ilgili gerekli araştırma yapılır. Yani bununla ilgili eğer kişi kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebeple bu olmuşsa, bu zaten izlenen bir yöntem. Bunların hepsi Denetimli Serbestlik sisteminde o elektronik kelepçe sistemi izleniyor. Kişinin hangi saatte, hangi dakikada bu fiili gerçekleştirdiğine dair tamamen otomatik sistem, bilgisayarda görülen bir şey. Dolayısıyla orada kasıtlı bir hareket var mı yok mu bu noktada zaten tehlike de ortadan kalktığı için, bu tür durumda olan kişiler zaten dilekçeyle başvurur ve o noktada bir sıkıntı olmaz” diye konuştu.
‘HEDEFİMİZ TERÖRSÜZ BİR TÜRKİYE’
DEM Parti Heyeti ile yapacakları görüşme hakkında bilgiler veren Tunç, “Dem Parti Grup Başkan Vekilleri Sayın Sezai Temelli ve Sayın Gülistan Koçyiğit'le birlikte yarın Adalet Bakanlığı'nda bir görüşme gerçekleştireceğiz. Yarın saat 10.30'da görüşme olacak. Bu görüşmede onları tabii ki dinleyeceğiz. Özellikle kamuya açıkladıkları bazı hususlar var. Adalet Bakanlığı'nda hangi konuları gündeme getireceksiniz diye sorduklarında söyledikleri hususlar var. Hasta tutuklularla ilgili, hasta hükümlerle ilgili taleplerin olduğunu ifade ediyorlar. Yine cezaevlerindeki ceza süresini doldurmuş ama cezaevi gözlem kurulları nedeniyle koşulu salı vermeden yararlanamayan hükümlerle ilgili bir takım taleplerinin olduğunu ifade ediyorlar. Yarın geldiklerinde bütün bunları dinleyeceğiz, değerlendireceğiz. Bu noktada yasal çerçeve içerisinde yapılması gereken ne varsa bugüne kadar zaten yasal çerçevede yapılanları ilgili kurumlarımız yapıyorlar. Yarınki görüşme sonrasında da yine kendileri o görüşmenin neticesinde belki kamuoyu bilgilendirebileceklerdir. Burada tabii hedefimiz terörsüz bir Türkiye” açıklamalarında bulundu.
‘ÖNDER’İN RAHATSIZLIĞI SÜRECİ AKSATMAYACAK’
Sırrı Süreyya Önder’e geçmiş olsun dileklerini ileten Tunç, “Sayın Bahçeli'nin Ekim ayında grup konuşmasındaki konuşmalarından, ifadelerinden sonra, Sayın Cumhurbaşkanımızın da ortaya koyduğu irade sonrası, Dem partililerin İmralı ile görüşmeleri gerçekleşti. Sonrasında siyasi parti grupları ile bu temaslar yapıldı. Tabi bu heyette Sırrı Süreyya Önder’in çok önemli çabaları var. Sırrı Bey'in rahatsızlığına hepimiz üzüldük. Onun bu çalışmalara çok büyük katkısı vardı. İnşallah iyileşir ve yine kaldığı yerden bu çalışmalara destek vermeye devam eder. Terörsüz Türkiye'yi çok istiyordu. Milletçe birlik beraberliğimizin güçlenmesini etnik kökeni ne olursa olsun iç cephemizi kuvvetlendirerek geleceğe bakmamızı isteyen bir arkadaşımızdı. Tabii ki rahatsızlığı nedeniyle şu anda hastanede tedavi altında. Geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bir an önce iyileşmesini diliyoruz. Ve bundan sonraki süreçte de tabii ki onun rahatsızlığı bu süreci aksatmayacak. Bu noktada onun özellikle boşluğunu da aratmayacak şekilde bu süreci sekteye uğratmayacak şekilde hedefe ulaşacak şekilde çalışmalarımızı sürdürmemiz lazım. Bu kapsamda görüşmeler devam ediyor. İmralı’nın terör örgütüne yönelik çağrısını hep beraber gördük. Terör örgütüne yönelik silah bırakma çağrısı ve terörün fes edilmesi, PKK’nın fes edilmesi, tüm silahlı grupların silahlarını bırakması yönündeki çağrının yerine getirilmesi lazım. Bu çağrının yerine getirilmesi durumunda terör örgütü kendini fes ettiğinde ülkemiz için yeni bir dönemin kapıları aralanmış olacak. Bu ülkemizin geleceği açısından, huzurlu bir gelecek açısından çok önemli” dedi.
‘BİZİM GÜNDEMİMİZDE AF SÖZ KONUSU DEĞİLDİR’
Genel af iddialarına ilişkin soruları yanıtlayan Tunç, "Bizim gündemimizde af söz konusu değildir. Burada özellikle kamuoyuna yansıyan bazı ifadeler, açıklamalar oluyor. Siyasilerimizin bir takım değerlendirmeleri oluyor. Tabii infaz kanunu ile ilgili olarak bizim ceza adaletiyle ilgili hazırlığımız var. Meclisimize arz edeceğimiz bir ceza adaletiyle ilgili 40 maddelik bir yargı paketimiz var. Bu yargı reform strateji belgemizin 23 Ocak'ta açıklanan belgenin ilk paketi olacak. 10'uncu yargı paketi olarak kamuoyunda biliniyor. Burada özellikle ceza adaletinin soruşturma kısmı, kovuşturma ve infaz. Üç aşamada birbirinden önemli” ifadelerini kullandı.
‘HUKUKİ SÜRECİ SONUNA KADAR TAKİP EDECEĞİMİZİ SÖYLEDİK’
Mattia Ahmet Minguzzi'nin katledilmesine ilişkin konuşan Tunç, “Ahmet Minguzzi'nin hunharca öldürülmesi bizi derinden üzmüştü biliyorsunuz. Hemen olaydan sonra ben anne babasını aramıştım. Hiç tereddüdünüz olmasın. Gerekli hukuki süreci, adli süreci sonuna kadar takip edeceğimizi söylemiştik. Daha sonra geçen haftalarda da Sayın Cumhurbaşkanımız anne ve babasını kabul etti. Taziye dileklerini iletti ve süreci takip edeceklerini ifade ettiler. Yargılamalar başladı. Burada birden fazla suça sürüklenen çocuk olduğu için burada örgüt kapsamında değerlendirilebilir. Yani kanunumuz böyle zaten. Eğer suça sürüklenen çocuk sayısı üçse örgüt kapsamında ağırlaştırıcı sebep olabiliyor hukuklumuza göre. Mahkeme değerlendirecek” dedi.