Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Medeniyetler çatışmasına gerçek anlamda hiç bu kadar yakın olmamıştık, bu insanlık için bir uyarıdır” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Portekiz'in Cascais kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı 10'uncu Küresel Forumu'nda konuştu. Bakan Fidan, Forum kapsamında yapılacak tartışmaların barışçıl, adil ve kapsayıcı toplumlar inşa etmeye yönelik küresel çabalarımıza katkı sağlayacağına inandığı söyledi. Son yirmi yılda Forumların dünyanın farklı yerlerinde düzenlendiğini belirten Fidan, “Bu, çeşitlilik içinde birliğe olan bağlılığımızın bir göstergesiydi. Her bir şehir ve her bir Forum, bizim savunduğumuz anlayışı temsil ediyordu. Zenginliğimiz ve gücümüz, farklılıklarımıza duyduğumuz saygıda yatmaktadır. Bugün acil sorunlarımızı ve bunları çözmenin en iyi yollarını tartışmak için Portekiz'deyiz. Ev sahiplerimize olağanüstü konukseverlikleri ve İttifak'a verdikleri güçlü destek için teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca Portekiz'in merhum Cumhurbaşkanı ve Medeniyetler İttifakı'nın ilk Yüksek Temsilcisi Sayın Jorge Sampaio'yu da saygıyla anmak isterim. Kendisini Türk-Portekiz dostluğuna yaptığı katkılar ve İttifakın sağlam temellerini oluşturması nedeniyle her zaman hatırlayacağız. Ayrıca Genel Sekreter Sayın Guterres ve Yüksek Temsilci Moratinos'a İttifak'a adanmış hizmetleri nedeniyle teşekkür ederiz” diye konuştu.
Aşırıcılık, yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın yükselişte olduğunu vurgulayan Bakan Fidan, “Türkiye ve İspanya, Medeniyetler İttifakı'nı uluslararası toplumun artan kutuplaşma, hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık nedeniyle zorlandığı bir dönemde başlattı. İttifakın eş sponsorları olarak her zaman bizi ayıran şeylerden çok daha fazla ortak yönümüz olduğuna inandık. Barış, hoşgörü ve insan onuru değerlerini desteklemek için birlikte çalışabileceğimizi güçlü bir şekilde savunduk. Dünyanın her türlü şiddet içeren aşırılığa karşı birleşebileceğinden hiç şüphemiz yoktu. Amacımız bölücü ve yıkıcı hareketlere karşı toplu bir yanıt ortaya koymaktı. İttifak’ın çalışmalarına geniş ve çeşitli katılım, İttifak’ın öneminin bir kanıtıdır. Bugün, kuruluşundan bu yana yirmi yıl geçtikten sonra, bu platforma her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Küresel düzen parçalanıyor ve nefret kasıtlı olarak körükleniyor. İsrail'in Filistinlilere uyguladığı soykırım bu sorunları daha da kötüleştiriyor. Toplumlar arasında ve içinde nefretin giderek artmasına yol açıyor” ifadelerini kullandı.
‘FARKLI ÜLKELERDEKİ TOPLUMLARIN PROTESTOLARINA VE ÇIĞLIKLARINA TANIK OLUYORUZ’
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, farklı ülkelerdeki toplumların protestolarına ve çığlıklarına tanık olunduğuna dikkat çekerek, “Medeniyetler çatışmasına gerçek anlamda hiç bu kadar yakın olmamıştık. Bu insanlık için bir uyarıdır. Ne kadar sessiz kalırsak uluslararası sistemde o kadar çok parçalanma meydana gelecektir. Bugün şahit olduklarımız, 2006 yılında Yüksek Düzeyli Grubumuzun raporunda altını çizdiğimiz hususları tam olarak ortaya koymaktadır. Orta Doğu’daki sorunları çözmeden küresel anlamda kalıcı bir barışa ulaşmamız mümkün olmayacaktır. Gazze'deki masum çocuklar da dahil olmak üzere on binlerce insan öldürüldüğü sürece ve milyonlarca insan açlığa, yoksulluğa ve ölüme terk edildiği sürece ufukta barış görülmüyor. Medeniyetler İttifakı'nı ve onun temel değerlerini destekleyen ülkeler, Gazze'de yaşanan insani felakete sessiz kalamazlar. Bu nedenle Filistin'de barış isteyen ülkelerin, bugün bu salonda bulunması tesadüf değildir. Ateşkes kelimesini telaffuz etmekten dahi aciz olanlar ise yoklar. Uluslararası hukuka ve evrensel değerlere saygı duyamadan bizlere ders verenler bugün bu salonda değiller. Çünkü bu bir barış ittifakıdır. Sadece Batı'da değil, Filistin de dahil olmak üzere dünyanın geri kalanında da barış ittifakıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Dini nefretten kaynaklanan her türlü şiddet eylemine verilecek cevabın, dayanışma, eşitlik ve eşit haysiyete saygı olduğunu aktaran Bakan Fidan, “Ayrımcılığın doğrudan ve dolaylı tüm biçimlerine dinleri veya inançları temelinde ibadet yerlerine ve kişilere yönelik yapılan saldırılarla mücadele etmek için gerekli tüm tedbirleri almalıyız. Hepimiz ayrımcı, dışlayıcı ve hoşgörüsüz politikalara karşı direnç geliştirmeli ve başkalarının dini ve kültürel uygulamalarına saygı duymalıyız. İslamofobi, anti semitizm ve din veya inanca dayalı her türlü ayrımcılık da dahil olmak üzere ayrımcılığın hiçbir türü kabul edilmez ve kınanmalıdır. Her birimizin bireysel olarak teyakkuzda olma sorumluluğu vardır. Tanık olduğumuz her türlü adaletsizliği dile getirmek ve dini inanca dayalı hoşgörüsüzlük, kışkırtma ve tacizi kınama sorumluluğumuz vardır” dedi.
‘BARIŞI İNŞA ETMEK İÇİN DİYALOĞA BAŞVURALIM’
Bakan Fidan, İttifak’ın birçok ülkenin aynı vizyonu paylaştığını ve mevcut uluslararası sistemi daha iyi bir sisteme dönüştürmeye hazır olduğunu göstermek için çok önemli bir platform olduğunu belirterek, “Şimdi İttifak’ın potansiyelini hayata geçirmek için Eylem Planımızı uygulamamız gerekiyor. Çalışma grupları ve bölgesel forumlar oluşturarak sorunların temel nedenlerine odaklanabiliriz. Bunun için yapısal mekanizmaların yanı sıra mali kapasitenin de artırılması gerekmektedir. İttifak’ın görünürlüğünü de artırmalıyız. İttifakı, dini ve inanç temelli kuruluşların ağlarına köprü görevi görecek bir yumuşak güç aracına dönüştürmemiz gerekiyor. Tüm bu somut adımları önümüzdeki toplantılarda ele alacağız. Adalet ve birlikte varoluş için mücadele etmek hepimizin görevi. Bu Forumu, çağrımızı yenilemek için bir fırsat olarak değerlendirelim. Çağrımız yanlış algıların, nefretin, şiddetin ve çatışmanın kısır döngüsüne son verme çağrısıdır. Kan dökülmesini durdurmak için yeniden söz verelim. Barışı inşa etmek için diyaloğa başvuralım. Türkiye bu yöndeki tüm çabalara güçlü bir destek vermeye hazırdır” diye konuştu.