Tarih: 20.01.2025 15:06

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, haftalık basın toplantısında konuştu

Facebook Twitter Linked-in

Gizem KARADAĞ-Mikail KARAMAN/ANKARA, (DHA)- ANAHTAR Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, “Abdullah Öcalan Kürtler'in temsilcisi değildir. PKK, Kürtlerin hakları için muhatap olunacak bir örgüt değildir. Öcalan terörist başıdır, bebek katilidir. PKK bir cinayet şebekesidir, terör örgütüdür” dedi.

Anahtar Parti lideri Yavuz Ağıralioğlu, partisinin genel merkez binasında düzenlediği haftalık basın toplantısında konuştu. Ağıralioğlu, “DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretleriyle ilgili olan sürecin Suriye ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Başımıza eğer bugün bir akıl nezaret etmeyecekse, süreci bir akıl yönetmeyecekse, bu bölge üzerinde yerleşme planlarının, nereden uydurduklarını bilmediğimiz Fırat'ın doğrusu laflarının önünden arkasından Türk devletinin varlığına kastedilmiş bir tehlike algılıyoruz. Fırat'ın doğrusu ne zaman sınır oldu? ‘Fırat'ın doğrusuna geçmemek falan gibi bir laf var’ niçin Fırat'ın doğrusu sınır oldu? Fırat niçin doğusu batısı arasında bir sınır haline getirildi? Eğer Fırat'ın biz batısında, Fırat bizim doğumuzda bir tehlike ise, batıdan doğuya değil de bizi kuzeyden güneye inmek zorunda bırakmamaları lazım. Kendi devletimizin sınırlarına, kendi devletimizin altında, kara sınırımızın altında bir PKK devletine, sınırlarımızın üstüne, altına, kendi hesaplarına, heveslerine, özne yapan herkese duyuruyoruz. Biz Türkiye'nin bir karış toprağını, bir damla suyunu bu azgınlığa teslim etmeyeceğiz. Buna Fırat'ın, Dicle'nin suları da dahildir. Türk Devleti güçlü olmak zorundadır” diye konuştu.

Ağıralioğlu sözlerine şöyle devam etti:

“Bir ferasetsizliğin bedelini, 4 milyon Suriyeli'yi 14 yıldır ağırlayarak ödedik. Şimdi bir ferasetsizliğin bedelini de bölge için belki 100 yıldır planlanan bir iç savaşın, bizim içimize doğru döşeyeceği kilometre taşlarını görmezden gelerek ödeyemeyiz. Siyaset akıllı olmak zorunda, PKK'ya açılan alanı kapatmak zorunda, Öcalan muhataplığı üzerinden bölgede planlanan, tertipi bozmak zorunda. Öcalan üzerinden planlanan ve sonunda Kürtlerin Öcalan üzerinden temsili gibi bir saçmalığa imkân veren bu süreci kapatmak zorunda. Öcalan Kürtlerin temsilcisi değildir. Öcalan bölge üzerindeki devlet millet varlığımızın aparatı değildir. Öcalan cezasını çekmekte olan bir terör örgütü liderdir. Terör örgütü liderinin infazını çekmekte olan bir terör örgütü liderinin, Türk devletine, bölgede sağlayacağı imtiyazla ilgili alan açılması, bunun savunulması, devlete millete hakarettir. O yüzden başından itibaren uyarıyoruz. Bu süreç mayın döşemektir. Bu süreç Türkiye'deki toplumsal faylarımızı kırılacak şekilde enerji yükleyerek tehlikeye sokmaktır. Herkes aklını başına almalıdır."

‘ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM İKTİDAR HİZMETİNE TALİBİZ’

Ağıralioğlu, “Anahtar Parti olarak durduğumuz yeri milletimiz bilsin. Önümüzdeki dönem iktidar hizmetine talibiz. Önümüzdeki dönem Anahtar Parti memleketi bütün mesuliyetiyle göğüsleyecek. Basın toplantılarımızda koordinat veriyoruz. Koordinatlarımızın sebebi şudur. Devlet düşmanlarına tebessüm yok. Teröristlere muhataplık yok. Sınırlarımızın ötesinde PKK'ya müsamaha yok. Okyanusun ötesinden gelip bizimle kendileri için kara sınırı oluşturacak, kendilerini de buradan devşirdikleriyle Türk Devleti'nin 40 yıldır terörle verdiği mücadelede düşman hakkında duranları kendi askerine dönüştürecek alçaklığa müsaade etmek yok. Güney Kıbrıs'ta oldu bittiye razı olmak yok. Adalarla silahlanmaya müsamaha yok. Yunanistan'la bize tehdit oluşturacak ve NATO hukukunu çiğneyecek şekilde Yunanistan'la girişilen bu münasebetsiz ilişkiye tolerans yok. Görünüyor ki, herkes kendi göbeğinin bağını kendi kesecek. Görünüyor ki, güçlü devletler sadece kürsülerde konuşarak güçlü olmuyorlar. Güçlü devlet olmamızın önündeki yönetim maharetsizliğini de kastederek söylüyorum. Bugün doğal kaynak ihtiyaçlarımızı karşılamak için ödediğimiz çok yüksek faiz, Türk sanayisini durma noktasına getirmiştir. Konuşan devlet, kürsülerde bağıran devlet, uluslararası toplantılarda hamasi nutuklar atan devletten de yorgundur millet. Türk devletinin devlet kapasitesini şuraya çekmek zorundayız. Konuşmasına gerek yok, ticari kapasitesinin potansiyelinin, askeri potansiyelinin, bölge üzerindeki gücünün konuşmasına ihtiyaç bırakmayacağı kadar kudretle bölgeye dizayn edilebileceği güçlü devlet, Türk Devleti Anahtar Parti'nin siyasi şuur merkezinin öznesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti için Anahtar Parti'nin mesuliyeti şudur. Biz güçlü devlete inanıyoruz. Güçlü devlet hamasette siyasetçilerinin nutuk atarken, hikmetli sözler söylerken güçlü olduğundan bahsedilen devlet değildir. Güçlü devlet, parası güçlü devlettir" dedi.

'ATEŞKESİN UZUN SÜRELİ OLMASINI TEMENNİ EDİYORUZ’

Gazze’deki ateşkes anlaşmasına ilişkin de konuşan Ağıralioğlu, “Ateşkesin uzun süreli olmasını temenni ediyoruz. Ama İsrail'de yapılan bir anketin sonuçları rahatsızlık verici. Anlaşmaya yüzde 50 olumlu bakmayan bir sosyoloji var İsrail'de. Bu bölge üzerinde bir gerilimin uzun süreli bir istikrarla efendim devam edemeyeceğine dair en ciddi elementlerden birisidir. Golan tepelerini aşan İsrail’in bu bölge üzerindeki hesaplarını Suriye'deki yeni yönetimde ileriye taşımak isteyen İsrail’in ne yapacağı da dikkatle takip edilmelidir. Gözümüzün önünde olan şey şuydu. İsrail durdurulamadı. İnsanlık İsrail'i durduramadı. BM Güvenlik Konseyi buna engel olamadı. Çözüm süreci dememeye özen gösteriyorlar. ‘Yeni bir çözüm süreci değildir’ demeye özen gösteriyorlar. Görüyorsunuz iletişimde daha dikkatliler. PKK’nın yayın organlarında çok daha agresif, çok daha net, çok daha aşağılayıcı ifadeler var. Ama Türkiye'de siyasetin dili geçmişte yaşanan süreçle ilgili daha hassas. Hükümet kanadı biraz daha ihtiyatlı. Milliyetçi Hareket Partisi bütün kartlarını açık oynamaya karar verdi. Bu sürecin bizi nereye getireceğiyle ilgili çok endişemiz var. En mühimini söyledik. Söylemekten hiç vazgeçmeyeceğiz. Öcalan Kürtler’in temsilcisi değildir. PKK, Kürtlerin hakları için muhatap olunacak bir örgüt değildir. Öcalan terörist başıdır, bebek katilidir. PKK bir cinayet şebekesidir, terör örgütüdür. Kendi milletinin haklarını, kendi halkının menfaatlerini terör örgütleriyle konuşan devletler büyük devletler olmazlar. Amerika Birleşik Devletleri güya IŞİD ile mücadele etmek için PYD'yi kiralamıştır mesela. Maşa tutuyorlar. Meşru görmediğinizi bas bas bağırarak söylüyorsunuz. Amerika Birleşik Devletleri'ne diyorsunuz ki, siz terör örgütlerle ne oturup konuşuyorsunuz? Siz terör örgütlerle ne oturup konuşuyorsunuz? Yani Amerika'ya söylerken kolay. Amerika'ya diyorsunuz ki, ‘siz bu Suriye'de terör örgütlerle ne oturup konuşuyorsunuz?’ Biz de şimdi arkadaşlarımıza diyoruz ki, siz terör örgütlerle ne konuşuyorsunuz? Söylediklerinize uygun davranmak zorundasınız. Bu muhataplığı doğru kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —