Tarih: 15.11.2024 20:37

AK Parti'li Çelik: TSK, talimat verildiği andan itibaren harekete geçecek şekilde hazır ve tetikte

Facebook Twitter Linked-in

Taha AYHAN- Muhammet BAYRAM/ ANKARA, (DHA)- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sınır ötesine kara harekatına ilişkin, "Türk Silahlı Kuvvetleri, Cumhurbaşkanımız tarafından verilen talimatlar çerçevesinde, talimat verildiği andan itibaren harekete geçecek şekilde hazır ve tetiktedir. Bölgedeki gelişmeleri izliyoruz, burada terör örgütlerinin hareketliliklerinin de farkındayız ve birtakım odaklar tarafından hareketlendirildiklerini görüyoruz. Bununla ilgili ihtiyaç duyulduğu anda, talimat verildiği anda eş zamanlı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri bu kara harekatına başlayacak konumdadır" dedi.

AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ettiği sırada parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Çelik, geçen haftalarda muhalefet tarafından yoğun bir şekilde 'Cumhur İttifakı'nda çatlaklar, ayrılıklar olduğu' yönünde açıklamalar yapıldığını belirterek, "Bunlar bizim gündemimizi teşkil etmiyor, bizim siyasi ajandamızda bunların, bu değerlendirmelerinin bir yeri yok. Esas olarak Cumhuriyet Halk Partisi başta olmak üzere muhalefetteki partilerin içerisinde çatışmaları yoğun bir biçimde görüyoruz ve takip ediyoruz. Cumhur İttifakı, Cumhur İttifakı'nı oluşturan asli ilkelere sadakatle, Cumhur İttifakı'nı oluşturan ilkelerin ortaya çıkardığı hedeflere doğru kararlı bir şekilde yürüyerek Türkiye Yüzyılı'nı, Türkiye'nin her alandaki ihtiyaçlarıyla donatacak ve bu hedeflere yürüyecek şekilde çalışmalarını yürütüyor. Bunu illerde, ilçelerde yaptığımız her faaliyette görüyoruz. Ve o sebeple Cumhur İttifakı sadece genel düzeyde, sadece üst kurumsal düzeyde işleyen bir ittifak değil, sosyolojik olarak ilçelerde, beldelerde, köylerde bu dirayetini, bu iradesini vatandaşımızla buluşturmuş bir ittifak. O sebeple, her MYK'mızda Cumhur İttifakı'nın birliği, dirliği konusundaki hassasiyetimizi de ele alıyoruz. Önümüzdeki günlerde de Cumhur İttifakı'nın daha da güçlenerek yola devam edeceği konusundaki kararlılığımız kesin" diye konuştu.

'ÖZEL'İN SÖZÜ HİÇ YAKIŞIK ALMAYAN BİR SÖZDÜR'

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çelik, CHP yönetimindeki belediyelerin borçlarına ilişkin, "CHP Genel Başkanı Sayın Özel, yerel seçimlerden sonra yaptığı bir hatayı ısrarla sürdürmeye çalışıyor. Biz kendisini bu konuda uyarmıştık, başka siyasi partiler de uyarıda bulundular. Şöyle bir cümle kullanıyorlardı; 'Merkezi iktidar, yerel iktidar. Türkiye'de çift iktidar var, Türkiye'deki kamu düzeni iki parçaya ayrılmış' ya da 'Türkiye’deki kamu düzeni paralel birtakım oluşumlarla yönetiliyor' gibisinden bir yaklaşım sergiliyorlardı. Genel seçim, Türkiye'yi yönetecek iktidarı belirliyor; yerel seçim de bu belediye hizmetlerine hangi başkanlar ve kadroları görecek, bunu belirliyor. Vatandaşımızın oy verdiği bütün bu süreçlerin hepsi saygıdeğerdir ve hepimizin sicil amiri vatandaşımızdır. Bizim ortaya koyduğumuz argümanların geçerliliği, vatandaşımızın verdiği yetki ve yasalar çerçevesinde söz konusudur. Dolayısıyla Türkiye’de yasaya tabi olmayan, herhangi bir denetim mekanizmasına tabi olmayan kamu idaresinin bir parçası düşünülemez. İkincisi, bu denetimler konusunda eleştiriler getirilip, hatta maalesef burada 'namussuzca bir siyasi talimat' diyor Sayın Özel, hiç yakışık almayan bir sözdür" dedi.

'BU KULLANDIĞI KELİMELERİ KENDİLERİNE AYNEN İADE EDİYORUZ'

Bu 'siyasi namus' meselesini önceki genel başkanlarının da çok sık kullandığını kaydeden Çelik, "Biz de bunu çok sık kullanmaması gerektiğini, bunun çok sık kullanılmasının daha çok kullanılana dönen, kullanılanı kendi kendisiyle yüzleştirip zor durumda bırakan birtakım sonuçlar doğuracağını söylemiştik nitekim öyle oldu ya da işte yine namus kelimesi kullanılarak bütün belediyelerine kefil olduğunu ifade etmesi gibi. Bu kelimeler çok kıymetli kelimelerdir, çok önemli kelimelerdir. Bunları böyle alelade gündelik polemikler içerisinde, başka bir cümle kurmanın imkanı yokmuş gibi bir siyasi alfabe yetersizliğiyle ya da siyasi gramer bilgisizliğiyle alelade bir şekilde kullanmamak lazım. 'Siyasi namus' kavramı yüksek nitelikli kavramlardır, burada sürekli olarak böyle bir siyasi talimat verildiğinden bahsediyor. Ne için bahsediyor? Denetleme mekanizmaları çalıştırılınca denetleme mekanizmaları niye çalıştırıldı gibi bir noktaya getiriyor. Ondan sonra işte istediğiniz şeyi denetleyin deniyor, ama bu sefer denetleme mekanizmasının kendisinin niteliğin düşürmek için birtakım suçlamalarda bulunuyor. Bu kullandığı kelimeleri kendilerine aynen iade ediyoruz. Partimiz bununla ilgili olarak hem siyasi cevaplarını vermeye devam edecektir, hem de hukuki bir süreç söz konusu ise bunu da partimiz hukuk kurulları değerlendirecektir. Tabii bu Ana Muhalefetin Genel Başkanına yakışmayan bir dildir, bu alelade, bayağı bir kavgada bile kullanılmayacak bir dildir. Fakat bir siyasi okuryazarlık problemi olduğu, bir siyasi gramer bilgisizliği olduğu, siyasi alfabenin gelişen siyasi olaylar karşısında yeterli kalmadığı, yeterli olmadığı net bir şekilde görülüyor" ifadelerini kullandı.

'CHP 3-4 PARÇA HALİNDE YÖNETİLİYOR'

Çelik, şu anda görebildikleri kadarıyla CHP'nin 3-4 parça halinde yönetildiğini işaret ederek, şunları söyledi:

"Altılı masada oturdular; altılı masanın parti içinde içselleştirilmiş bir durumu var gibi bir şey var. Bir konuda CHP'nin görüşünü anlamak için minimum 4 tane yere bakmanız gerekiyor, bu sayı 5'e 6'ya da çıkabiliyor çeşitli durumlarda. Dolayısıyla, bu çerçevede olduğu zaman da maalesef CHP yönetimi kendi partilerini yönetme konusunda ortaya çıkan siyasi zaafı ve siyasi cari açığı kapatmak için AK Parti'ye karşı ve Cumhur İttifakı'na karşı hakaretamiz bir dil kullanma yoluna gidiyorlar ya da devletin olağan mekanizmaları işlerken hakimleri tehdit ediyorlar, savcıları tehdit ediyorlar, müfettişleri tehdit ediyorlar, böylesine bir üslup içerisine giriyorlar. Bunun CHP'ye faydası yok. Nihayetinde hakimler de, savcılar da, müfettişler de kamu düzeninin parçası olan herkes; vatandaşın verdiği yetkiyle, anayasal düzen içinde, yasaların verdiği yetkiyle bunları yapıyor ki belediye başkanlarından bile 'denetime açığız' gibi sözler gelirken bunu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının başka bir siyasi kavganın parçası haline getirmeye çalışması siyasi yetersizlikten başka bir şey değil. Çok basit bir siyaset kuralıdır; siyaset üretimindeki cari açık siyasi üslupsuzlukla kapatılamaz. Siyaset üretimindeki bilgisizlik burada doluşan zaaf ve cari açığı birtakım çirkin kelimeler kullanarak kapatmaya çalışmak, kişiyi o cari açığın parçası haline getirir. Burada büyük bir kara delik oluşur ve bütün siyasetinizi yutar. Biz bu hakaretlerin hepsine cevap verecek imkana da sahibiz, kabiliyete de sahibiz. Buradan bir siyasi kavga çıkarmak istiyorlarsa, biz hukuk içerisinde temiz bir dille vatandaşımızın hukukunu savunacak şekilde her türlü mücadeleye de gireriz. Ama onların dikkat etmesi gereken şey şudur; siyasette cümle kurmak için bir sürü imkan söz konusudur ve yasaların dışında hiçbir alan yoktur."

'ABD'NİN ATACAĞI ADIMLARI GÖRMEK LAZIM'

Ömer Çelik, ABD'de Trump'un ikinci kez başkan seçilmesine ilişkin de, "Atacakları adımları görmek lazım, kabine bir bütün olarak teşekkül ettikten sonra Türkiye'yle ilgili olarak temel meselelerde atacakları adımları görmemiz lazım. Örneğin, bu savaşın bitirilmesinden bahsediliyordu savaşlar uzamasın diye, umarız ki burada hakkaniyetli bir tutum sergilenerek bu meselelerin çözümü konusunda adım atılır. Burada tanımadığımız birisi değil Başkan Trump. Geçmişte Cumhurbaşkanımızın kendisiyle pek çok safhada hukuku oldu, görüşmesi oldu. Dolayısıyla, yeni dönemle ilgili hazırlıklarımız sürüyor, bu çerçevede de yeni dönemde Amerika Birleşik Devletleri Türkiye ilişkileri açısından hangi noktalarda tıkanıklık var, nasıl ilerlenecekle ilgili eylem planlarımız hazır. Umarız ki diyaloga dayalı, pozitif ajanda üreten bir netice olsun" diye konuştu.

'İHTİYAÇ DUYULDUĞU ANDA TSK, KARA HAREKATINA BAŞLAYACAK KONUMDA'

Çelik, yakın zamanda sınır ötesine bir kara harekatının yapılıp, yapılmayacağına ilişkin soruya da şöyle yanıt verdi:

"Bu bölgedeki hareketliliği takip ediyoruz. Terör örgütlerinin hareketlilikleri ya da birtakım odaklar tarafından hareketli hale getirilmelerine dair birtakım gelişmeleri yakından takip ettiğimizi söyleyebilirim. Fakat şöyle bir noktadayız; yıllar evvel işte bir kara harekatına karar veriliyordu ve bunun bir planlaması yapılıyordu. Bu planlama çerçevesinde işte 1 hafta, 10 gün, 1 ay, 3 ay sonra diyelim ki kara harekatı gerçekleşiyordu. Şimdi böyle bir durumda değiliz, bölgemizde gelişmeler son derece dinamiktir. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, Cumhurbaşkanımız tarafından verilen talimatlar çerçevesinde, talimat verildiği andan itibaren harekete geçecek şekilde hazır ve tetiktedir. Bölgedeki gelişmeleri izliyoruz, burada terör örgütlerinin hareketliliklerinin de farkındayız ve birtakım odaklar tarafından hareketlendirildiklerini görüyoruz. Bununla ilgili ihtiyaç duyulduğu anda, talimat verildiği anda eş zamanlı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri bu kara harekatına başlayacak konumdadır" dedi.

'30 KİLOMETRE DERİNLİĞE KADAR TERÖR ÖRGÜTÜ GÖRMEK İSTEMİYORUZ'

En önemli hassasiyetin sınırlardan itibaren 30 kilometre derinliğin korunması olduğunu vurgulayan Çelik, "30 kilometre derinliğimizde esas olarak ve bizim için 'kırmızı çizgi' olarak Türk sınırlarından 30 kilometre derinliğe kadar Suriye’nin içinde ve Irak’ın içinde herhangi bir terör örgütü görmek istemiyoruz. 30 kilometre derinliğimizin içerisinde bir yapılanma, bu şekilde bir faaliyet gördüğümüz andan itibaren bunu birinci dereceden tehdit sayarız ve buna karşı gereken harekat gerçekleşir. Biliyorsunuz CHP adına dış politikayla ilgili konuşanlar bu mavi vatanı eleştirirken yapılan bu kara harekatlarını da eleştirdiler. Eğer bu kara harekatları olmasaydı bugün burnumuzun dibinde özellikle bu bahsettiğim 30 kilometrelik alanda 'teröristan' diyeceğimiz DEAŞ'e ait yapılanmalar ve PKK'ya ait yapılanmalar fiili birer devletçik olarak var olmuş olacaktı. Silahlı Kuvvetler'in harekatı bunları darmadağın etmiştir. O sebeple bu 30 kilometre derinlik meselesini çok yakından izlediğimizi ifade etmek isterim" dedi.

Erdoğan başkanlığındaki MYK toplantısı yaklaşık 3 saat 10 dakika sürdü. (DHA)

FOTOĞRAFLI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —