Tarih: 21.12.2025 21:08

2026 yılı bütçesi, TBMM'de

Facebook Twitter Linked-in

 

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da bütçe teklifi üzerine siyasi parti temsilcileri söz aldı. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, TBMM'de taciz iddiasıyla başlatılan soruşturmaya değinerek, "Meclis çatısı altında stajyer kız çocuklarına yönelik ortaya çıkan sistematik istismar vakaları bu ülkenin ve bu meclisin yüz karasıdır. Bu sürecin üstünün örtülmemesi ve araştırmaların, soruşturmaların adil, şeffaf ve etkin bir şekilde yürütülmesi için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz ama sadece soruşturma sürecinin yürütülmesi değil, daha sonra da aynı şeylerin yaşanmaması için kalıcı mekanizmaların kurulması yönünde de mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Tavrımız nettir: Kadına yönelik şiddette, tacizde ve istismarda asla geri adım atmayacağız" dedi.

CHP'Lİ BAŞARIR: TÜRKİYE, KİRA ENFLASYONUNDA 1'İNCİ

Daha sonra söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, çok uzun süreden beri Meclis'te asgari ücreti konuştuklarını belirterek, "27 bin mi olacak, 28 bin mi olacak; bunu konuşuyoruz. 30 yapsanız ne olacak? Bakın, et, süt, altın örneğini asgari ücretle ilgili defalarca kıyasladık. Ben başka bir örnek vereyim. Tüm gençlerin, çalışanların aslında hayali 'iPhone' marka bir telefon almak. Bugün benim ülkemde bir asgari ücretli bu telefona sahip olmak için 135 gün çalışmak zorunda ama İsviçre'de 4, Almanya'da 10, Fransa'da 12 gün çalışmak zorunda. Bakın, bu ülkede bunları konuşamıyoruz. Emekli 16 bin 880 lira alıyor; sonra milletvekillerimiz bunların duş alamadığı ucuz otellere sığındığını söylediği zaman konuşuyorsunuz, itiraz ediyorsunuz. Bakın, kira enflasyonunda Türkiye 1'inci. Ankara, İstanbul ve İzmir'de kira ortalaması 30 bin lira" ifadelerini kullandı.

CHP'Lİ AĞBABA: HALKIN YÜZÜ GÜLMÜYOR

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da bütçeye ilişkin, "Bakın, biz burada rakamları konuşuyoruz ama millet pazarda etiket konuşuyor. Biz burada hedef, program, oran konuşuyoruz; emekli evde tencere konuşuyor, asgari ücretli kira konuşuyor, çiftçi mazot konuşuyor, sanayici elektrik konuşuyor, gençlik gelecek konuşuyor. Bu bütçe kimin bütçesi; zenginin mi, yoksulun mu? Bu ülkede vergi alınması gerekenler, yani üretmeden zenginleşenlerden yeteri kadar vergi alınmıyor. Yük kimin sırtında; ekmek alanın, elektrik faturası ödeyenin, minibüse binip işe gidenin sırtında. Ben buradan tekrar söylüyorum. Bu ülke kağıt üzerinde zenginleşiyormuş ama mutfakta yoksullaşıyor. Bu ülke sunumunuzda hızla büyüyor ama pazarda küçülüyor. Bu ülke grafikte iyi görünüyor olabilir ama halkın yüzü gülmüyor. Adalete inancın olmadığı bir yerde ne ekonomi düzelir, ne ülkeye yatırım gelir; demokrasiyi zayıflatır" ifadelerini kullandı.

AK PARTİ'Lİ GÜL: TEPEDEN BAKAN BİR ANLAYIŞI YAŞADIK

AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül de AK Parti'nin sadece bir parti değil bir siyasi hareketin adı olduğunu söyleyerek, "Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi ve rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık. 'Siz anlamazsınız. Siz bu ülkeyi yönetemezsiniz' diyen anlayış vardı, vesayetçi anlayış vardı. İşte, 3 Kasım'da 'Yeter artık, söz de karar da milletin' diyerek iktidara gelen millet var, milletin iradesi var" dedi.

AK PARTİ'Lİ AKBAŞOĞLU: ÜLKEMİZİ GÜÇLÜ VE ÖZGÜR KILMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu da milletin ve ülkenin lehine olan her hayırlı hizmeti hayata geçirmenin samimi gayreti içerisinde olduklarını ifade ederek, "Milletimizin bütün mensuplarını ve ülkemizi güçlü, özgür ve müreffeh kılmak için çalışıyoruz. Batı medeniyetiyle birlikte insan hakları mevzuatı Gazze'de ölmüş ve gömülmüştür. Gazze'deki kutlu direniş aynı zamanda insanlığın ve insani değerlerin direnişidir. Gazze direnişi bizim Milli Mücadele ve Kuva-yi Milliye direnişimizle aynı ruh ve manayı mündemiçtir. Davamız aynı dava, kaderimiz ortak kaderimizdir. Filistin, Gazze, Kudüs bizim milli meselemiz ve milli mesuliyetimizdir. Milletimizin hiçbir ferdi Gazze'ye, Kudüs'e, Mescid-i Aksa'ya bigane kalamaz, kalmamalıdır. İsrail'in Gazze'deki, Filistin'deki soykırımına karşı durmak için sadece ve yalnızca insan olmak ve insani değerlere sahip çıkmak yeterlidir" diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —